Türk Tiyatrosu’nun Efsane İsmi Ahmet Gülhan’ı Kaybettik

Acı Haber ve Anma

Umut Oğuz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda sevdiği ustasını kaybettiğini üzüntüyle duyurdu. Duyuruda, “Gitti USTAM” ifadesiyle başlayan mesajında, Türk tiyatrosunun en önemli figürlerinden biri, Devekuşu Kabare’nin kurucu ortaklarından ve güçlü yönetmen Ahmet Gülhan’ın vefatını dile getirdi.

Oğuz, mesajında, Ahmet Gülhan’ı sahnede ilk kez izlediği günü ve hayatındaki etkilerini de vurgulayarak, “manevi babam” olarak tanımladığı bu değerli ismi kaybetmenin derin üzüntüsünü paylaştı.

Özlem ve Geçmişe Dair Anılar

İki ay önce eşini yitiren Gülhan’ın özlem dolu bir yaşam sürdüğü öğrenildi. Bu büyük kayıp ise onun yaşam mücadelelerini daha da zorlaştırdı. Ahmet Gülhan, yaşamı boyunca sahne aşkıyla dolu birçok önemli projeye imza attı ve Türk tiyatrosunun temel taşlarından biri olmaya devam etti.

Sanat Hayatındaki Yolculuğu

Ahmet Gülhan, 1940 yılında İstanbul’da doğduktan sonra sanat ve sporla iç içe bir yaşam sürdü. Tophane Erkek Sanat Okulu’ndan mezun olduktan sonra Makine Bölümü’nü tamamladı. Öğrenciyken futbol ve atletizm ile ilgilendi; Fenerbahçe Atletizm Takımı’nda gençler şampiyonu olarak birçok başarı kazandı. 1960 Olimpiyatları’na da aday gösterildi.

Sanat yolculuğu başlangıçta amatör sahnelerle başladı; yapılan ilk tiyatro deneyimi ise rahatsızlanan bir oyuncunun yerine sahneye çıkmasıyla gerçekleşti. Öğrencilik yıllarında Milli Türk Talebe Birliği’nde sorumluluklar alırken, sahneye çıkma ve profesyonelleşme süreçleri hız kazandı. 1965’te ilk profesyonel çalışmalarını Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda aldı ve aynı yıl Rıfat Ilgaz’ın ‘Hababam Sınıfı’ oyununda rol aldı.

Tiyatro ve Kuruluşlar

1967 yılında, Haldun Taner’in önerisiyle, Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile birlikte Türkiye’nin ilk kabare tiyatrosu olan Devekuşu Kabareyi kurdu. Bu dönem, onun tiyatro ve organizasyon becerilerini geliştirdi. Gülhan, tiyatronun yöneticiliğiyle beraber, Almanya’ya çeşitli seyahatler yaparak farklı kabare tarzlarını inceledi ve edindiği bilgi birikimi ile sahne süreçlerini zenginleştirdi.

1974’te eşi Gülümser Gülhan ile evlenen Gülhan, 1978’de Haldun Taner ile birlikte Devekuşu Kabare’den ayrıldı. 1980’de Tef Kabare’yi kurarak yeni bir perde açtı; ilk oyunu olan “Hayırdır İnşallah” ile sahneye çıktı. Bu topluluk güçlenip dağıldığında, Gülhan çeşitli tiyatro ve televizyon yapımlarıyla sanat hayatını sürdürdü. TRT için hazırladığı diziler ile tanınan Gülhan, sinema filmlerinde de rol aldı ve önemli yapımlara imza attı.

Sahne ve Sinekteki Başarılar

Gülhan’ın oyunculuk kariyeri, “Günahını Ödeyen Adam”, “Sevgili Bebeklerim”, “Suluboya”, “Yeni Hayat” ve “Kardeşim Benim” gibi pek çok filmde devam etti. Aynı zamanda, mesleki örgütlenme ve sendikal faaliyetlere aktif katılarak Türk tiyatrosunun gelişimi için önemli katkılarda bulundu. Tiyatro oyuncuları sendikası kurucu üyelerinden olup, Tiyatro Oyuncuları Derneği başkanlığı da yaptı.

Uzun ve başarılı kariyeri boyunca tiyatro ve sinema alanında önemli izler bırakan Ahmet Gülhan, yaşamını mutlu ve dolu dolu geçirdi; fakat artık aramızda değil. Tiyatroyu ve sanat dünyasını onun gibi bir değerden mahrum bırakmanın derin hüznü içindeyiz.