41,5003$% 0,24
48,5471€% 0,45
5.048,62%0,97
8.446,00%0,73
33.682,00%0,73
11.151,20%-1,99
Kurtulmuş, güçlü demokrasi yapılarına sahip ülkelerin, meclislerinin sadece iç meselelerle değil, küresel sorunlara da aktif olarak katkıda bulunması gerektiğine işaret etti. Bu doğrultuda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) kurulmuş olduğu komisyonlar, terörün sona erdirilmesi ve bölgedeki istikrarın sağlanması amacıyla önemli adımlar atmıştır. Kasım ayından itibaren çalışmalarına başlayan bu komisyonlar, karşılaşılan sorunlara çözüm arayışında büyük ilerlemeler kaydetmiş ve milletin tüm kesimlerinin katılımıyla önemli bir ortaklık oluşturmuştur.
Meclis’in, yalnızca yerel meselelerde değil, aynı zamanda uluslararası meselelerde de aktif rolü bulunmaktadır. ‘TBMM hiç zaman sessiz kalmamıştır’ sözüyle vurgulanan bu hareket tarzı, bölgedeki İsrail’in tutumları ve Gazze’deki insanlık dramına cevap olarak ortaya koyulmuştur. Türk milletinin milletvekilleri, bu süreçte uluslararası alanda dile getirilen endişeleri ve tepkileri dile getirerek, ortak kararlar almış ve dünya genelinde örnek teşkil edecek adımlar atmıştır. Tüm bu gelişmeler, millet iradesinin ve Türk milletinin uluslararası arenadaki etkinliğinin sürdürülmesine olanak sağlamaktadır.
Meclis’te yoğun bir diplomasi süreci yürütülmekte ve ülke çıkarları gözetilerek *Filistin meselesine* öncülük edilmektedir. Yasama faaliyetleri kapsamında, milletvekilleri toplam 798 teklif sunmuş ve geçirilen yasalarla birlikte ülkenin yasal altyapısını güçlendirmektedirler. 32 yeni kanun kabul edilip, 46 karar alınmıştır. Bu yıl boyunca, yaklaşık 900 saatlik çalışmalar ve 37 bin sayfayı aşan tutanaklar meclisi oldukça verimli hale getirmiştir. Ayrıca, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu uzun bir hazırlık döneminin ardından kurularak, 54 saatlik toplantılar neticesinde farklı kurumlar ve şahısların görüşlerini toplamış ve ülke meselelerine katkıda bulunmuştur.
Seçim ve ziyaretlerin yanı sıra, özellikle bölücü terör örgütü elebaşıyla ilgili gelişmeler de yakından takip edilmektedir. Kurtulmuş, bu konuda alınan kararların tamamen şeffaf olduğunu ve tüm toplantıların kamuoyuna açık şekilde gerçekleştirildiğini belirterek, ‘Komisyon nasıl karar verecekse, o yönde hareket edilecek’ diye ekledi. Ayrıca, genç ve kadın temsilcilerin de içinde yer aldığı farklı grupların görüşmeleri doğrultusunda, dışişleri ve adalet bakanlıklarının da sürece dahil edilmesi planlanmaktadır. Süreç, uluslararası dengeler dikkate alınarak, hızlı ve dikkatli adımlar atmayı gerektirmektedir. Türkiye’nin bölgedeki barış ve kardeşlik ortamını güçlendirmeye devam etmesi, PKK ve diğer uzantıların silah bırakma ve feshetme çağrılarına yanıt olacak önemli bir kilometre taşıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine ilişkin değerlendirme yapan Kurtulmuş, bu seyahatin ‘tarihi bir dönüm noktası’ olduğunu ifade etti. Görüşme trafiğinin, sadece Trump ile gerçekleştirilen toplantıları değil, genel anlamda New York’taki çeşitli diplomatik girişimleri de kapsadığını belirtti. Bu programlar sayesinde, hem Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlenmesi hem de bölgesel dengelerin yeniden şekillenmesi açısından umut verici gelişmeler yaşandığını vurguladı. Özellikle, Suriye politikaları ve bölgedeki insani meseleler üzerinde durularak, ‘Büyük adımlar ve yeni kapılar açılmıştır’ sözleriyle bu görüşmenin önemine dikkat çekti. Türkiye’nin bölgedeki etkinliğinin artması ve istikrara olan katkısı, COVID-19 sonrası yeni normalde, bölgesel sorunlar konusunda uluslararası işbirliğinin ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.
Türkiye-ABD İlişkilerinde Yeni Bir Dönem Vizyonu ve Bölgesel Dinamikler