Bosna Hersek’te iki önemli entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nde, yakın zamanda görevden alınan eski lider Milorad Dodik’in politik kariyerinde önemli bir dönemeç yaşanıyor. Uzun süredir ülke politikasını şekillendiren ve ayrılıkçı söylemleriyle bilinen Dodik, son dönemde artan iç ve dış baskılarla etkisini kaybediyor. RS’de 23 Kasım’da düzenlenecek erken seçimlerde, Dodik’in çevresindeki güçlerin yerine yenilerinin gelebileceği konuşuluyor.
Uzmanlar, bu seçimlerin Bosna Hersek iç politikasında yeni bir süreci başlatma olasılığı üzerinde duruyor. Özellikle, RS Bilim, Teknoloji ve Yüksek Öğrenim Bakanı ve eski İçişleri Bakanı Sinisa Karan’ın büyük olasılıkla güçlü aday olarak öne çıktığı tahmin ediliyor. Piyasa ve kamuoyu araştırmaları, uzun süredir etkili olan Dodik’in artık ülke politikasında eskisi kadar söz sahibi olmadığını gösteriyor.
Siyasi Arena ve Güç Dengeleri
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Siyasal Bilimler Bölümü’nden Dr. Mustafa Krupalija, AA’ya yaptığı açıklamada, Dodik’in otoritesinin artık sorgulandığını ve mahkeme kararlarının onun politik hayatını ciddi şekilde etkilediğini belirtti. Krupalija’ya göre, Dodik’in, RS’de Sırplara yönelik görevlerini bırakma çağrıları karşılık bulmuyor ve ciddi bir halk referandumu girişimi de beklenen sonucu vermedi.
Uzmanlar, uzun yıllar boyunca devam eden siyasi krizlerin her seferinde bir miktar süreli barış ortamı getirdiğine dikkat çekerek, yeni dönemde de böyle bir ortamın oluşmasını bekliyorlar. Sinisa Karan’ın, 2023’teki erken seçimlerde öne çıkmasının, ülkenin yakın geçmişteki politik yapısını yeniden şekillendirmek adına önemli bir detay olduğu söylentiler arasında.

Amerika ve Avrupa’nın Rolü
Krupalija, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgede etkili diplomatik girişimlerinin Dodik’in güç kaybetmesinde rolü olduğunu vurguluyor. Bu süreçte, Avrupa Birliği’nin, uzun yıllar boyunca ülke siyasetinde aracılık yaptığı dönemin yerini Amerika’nın daha aktif bir rol almaya başladığını belirtiyor. Bu değişim, bölgenin jeopolitik dengelerinde kritik bir dönüşüm olarak not ediliyor.
Dodik’e karşı yürütülen bu süreçte, ABD’nin bölgedeki stratejisi ve Türkiye-Rusya diplomasisi de önemli faktörler olarak öne çıkıyor. Muhasilovic’e göre, ülkedeki yerel siyasetçiler arasında da önemli figürler aranıyor ve bir zamanlar Dodik’in gücünü dengeleyen isimler, şimdi yeni lider adayları olarak öne çıkıyor.
Dodik’in Ayrılıkçı Tutumları ve Hukuki Süreçler
Bilindiği üzere, Dodik sık sık Bosna Hersek’in ayrılmasını gündeme getirerek uluslararası toplumun ve ülke içindeki destekçilerini zora sokuyor. DBDonik’in, Dayton Barış Antlaşması ve yüksek temsilcilik makamlarıyla yaşanan anlaşmazlıklar yaşamış ve bu süreçte çeşitli hukuki adımlar atılmıştır. RS Ulusal Meclisi’nin alınan kararları, yüksek temsilcinin yetkilerini ihlal eden adımların bir parçası olmuştur.
Bu durum, Dodik hakkında çeşitli davaların açılmasına neden olmuş ve yüksek mahkeme tarafından hapis ve siyasi yasak kararları alınmıştır. 2023 Aralık ayındaki mahkeme kararlarıyla, Dodik’e 1 yıl hapis ve 6 yıl siyasi yasak kararı verilmiş, ardından Bosna Hersek Merkez Seçim Komisyonu da bu kararı onaylayarak, kendisini devlet görevinden uzaklaştırmıştır.
Gelecek Dönemin Beklentileri
Bu siyasi gelişmeler ışığında, RS’de yeni liderlik arayışları hız kazanmış durumda. Özellikle, Dodik’in yerine geçebileceği düşünülen isimler arasında Zeljka Cvijanovic ve Igor Dodik gibi figürler öne çıkıyor. Uzmanlar, bu değişimin kısa vadede bölgenin istikrarına olumlu katkı sağlayabileceği görüşünde buluşuyor.
Ancak, bölgedeki jeopolitik dinamikler, özellikle Türkiye ve Rusya’nın oynadığı roller, yeni liderlerin konumunu tayin edebilecek önemli etkenler olarak görülüyor. Bu nedenle, oluşacak yeni güç dengeleri sadece Bosna Hersek iç siyasetiyle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda bölgesel aktörlerin de politikalarını etkiliyor.