Filistinliler, İsrail’in sınır kapılarını kapatarak karadan yardım girişini ciddi biçimde kısıtladığı Gazze Şeridi’nde, havadan paraşütlerle bırakılan ve patlayıp etrafa saçılan kolilerdeki temel gıda maddelerini, adeta insan onurunu hiçe sayan bir şekilde, yerlerden toplamaya zorlanıyorlar. Bu durum, bölgedeki insani krizin boyutunu gözler önüne sererken, insanların yaşam mücadelesinin ne denli zorlu hale geldiğini gösteriyor. Gazze Şeridi’nin kuzey kesiminde, genç, yaşlı ve çocuk demeden yüzlerce Filistinli, havadan atılan yardım paketlerini alabilmek için büyük çaba sarf ediyor. Bu yardımlar, çadırlara, yıkılmış binaların enkazlarına ve yollara saçılmış durumda.
Havadan atılan yardımların bir kısmı, 60 yaşındaki Nusra Verd’in ailesinin yaşadığı çadırın üzerine düştü ve çadır kullanılamaz hale geldi. Yaşlı kadın, yardım kolilerinin çadırın üstüne düşmesiyle su varillerinin devrildiğini, eşyalarının kullanılamaz hale geldiğini ve çevredeki insanların, yardım almak için adeta çadıra hücum ettiğini anlattı.
“Havadan atıp gidiyorlar, bunu istemiyoruz” diyerek yaşanan insani felakete dikkat çeken Filistinli kadın, şunları söyledi: “İnsanları öldürdüler, onlardan yardım da istemiyoruz. Biz, yardımların UNRWA ve diğer uluslararası kurumlar aracılığıyla yapılmasını istiyoruz. Havadan atıp gidiyorlar, bunu kabul etmiyoruz. Çadırımız ve içindekiler mahvoldu, şimdi sokakta kaldık.”
El-Muhabarat bölgesindeki havadan yardım indirme operasyonu sonrası, yıkılan binaların enkazlarında gençler ve çocuklar, atılan paketlerden etrafa saçılan ve toprağa karışan makarna, mercimek gibi gıda maddelerini elleriyle toplamaya çalışıyor. Bu görüntüler, bölgedeki insani dramayı gözler önüne sererken, yardımın ne kadar acil ve hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha gösteriyor.
İsrail ordusu, 25 Temmuz’da Gazze’de artan açlık ve ölüm vakaları üzerine, bazı Arap ülkelerinin bölgeye yeniden havadan paraşütle yardım göndermeye başlayacağını duyurmuştu. Ancak, bu yardımların pek çoğu sivillerin üzerine düşerek can kayıplarına neden olmuş, uçaklardan atılan yardım paketlerinin denize düşmesi sonucu yüzlerce insanın hayatı tehlikeye atılmıştı. Bu olaylar, bölgedeki insani yardım çalışmalarının ne kadar riskli ve karmaşık olduğunu gösteriyor.
Son günlerde, İsrail’in Gazze Şeridi’ne girişine izin verdiği sınırlı hava yardımı ise, Filistinliler tarafından “aşağılama, göz boyama ve tiyatro” olarak değerlendirilmekte. Bu yardım girişimleri, bölgedeki insani krizin boyutlarını değiştirmiyor, sadece uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyor gibi görünüyor.
Gazze’nin Derin İnsanlık Krizi
İsrail’in yoğun saldırıları ve insani yardım girişlerini katı şekilde engelleme politikası, Gazze Şeridi’nde ciddi bir insani kriz yaratmış durumda. Bölgedeki su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemeleri hızla tükenirken, açlık ve susuzluk, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere birçok kişinin yaşamını tehdit ediyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana sadece Gazze’de 96’sı çocuk, toplam 197 kişi açlık nedeniyle hayatını kaybetti. Bu sayılar, bölgedeki ölüm oranlarının korkutucu seviyelere ulaştığını gösteriyor.
Yerli ve uluslararası çevreler, İsrail’in “açlığı ve susuzluğu silah olarak” kullandığını, insanları açlık ve susuzlukla cezalandırdığını belirtiyor. Bu stratejinin, uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olduğu, bölgede yaşanan trajedinin boyutlarını daha da derinleştirdiği vurgulanıyor.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!