Çocuklarla buluşan yazar, çizer ve kukla ustası Hasan Karaca, atık malzemelerden hazırladığı roket maketiyle miniklere hayal gücü ve yaratıcılık dolu bir uzay macerası sunuyor. Çocuklar, maketin içerisine adım attığında büyük ekranlar aracılığıyla roketin fırlatma anını izleme fırsatı buluyor ve dış mekândaki arkadaşlarıyla “ana kontrol odası” üzerinden iletişim kuruyorlar. Hasan Karaca, gerçekçi olması için kendi elleriyle salladığı roketi çocuklara gerçekten uzaya çıkıyormuş gibi hissettiriyor. Bu eğlenceli deneyim, çocukların tekrar tekrar aynı heyecanı yaşaması ve paylaşmasıyla daha anlam kazanıyor. Karaca, yaptığı çalışmayla ilgili olarak “Benim için bu işin sihirli kısmı o sallama anı. Çocuklar o an gerçekten uzaya çıkıyormuş gibi hissediyorlar ve tekrar tekrar sıraya girerek o mutluluğu paylaşıyorlar. Bu bana büyük bir mutluluk veriyor. Bu, benim altıncı roketim. Atık kağıtlardan yaptığım için çok sağlam değil ama bir sonraki yapımda metal kullanmayı planlıyorum,” dedi.
, “
Karaca’nın çocuklar ve onunla kurduğu bağ, derin bir geçmişe dayanıyor. 1965 yılında Balıkesir’de dünyaya gelen Karaca, küçük yaşlardan beri oyuncaklar yapmayı seviyor. Hatta, çocukluk arkadaşlarının ona taşıdığı “oyuncakçı dede” lakabı, onun bu tutkusunu yansıtıyordu. Dar gelirli bir ailede büyüyen Karaca, oyuncaklara ulaşmakta zorlanıyor ve kendi imkanlarıyla farklı objelerden oyuncaklar yapıyordu. Marangoz olan babasından aldığı ilhamla el işlerine yatkınlığını geliştiren Karaca, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nü tamamladıktan sonra uzun yıllar reklam sektöründe çalıştı. Fakat içindeki çocuk sevgisi ve yaratıcılık tutkusu, onu tekrar çocukların dünyasına yönlendirdi.
, “
İlk olarak çocuk kitapları çizen Karaca, zamanla kendi hikâyelerini anlatmaya başladı. Bu hikâyeleri, kuklalar ve maketler kullanarak sahneledi. Çocukların ilgisini çeken bu etkinlikler, onun en sevdiği uğraş haline geldi.
, “
Hikâye Anlatımının Gücü ve Toplumsal Sorumluluk
Günümüzde, devlet ve özel okul farkı gözetmeksizin çeşitli bölgeden çocuklarla buluşmaya devam ediyor. Çoğu zaman öykülerini tiyatral bir anlatım biçimiyle sunarken, bazen de çocukların kitaptan okumalarını sağlıyor. Bu yöntem, çocukların sadece hikâyeyi dinlemekle kalmayıp, aynı zamanda hayal güçlerini kullanarak hikâyeye aktif katılmasını sağlıyor. Karaca, bu çalışmalarını şöyle anlatıyor: “Çocuklara sadece anlatmak yeterli olmuyor. Görmeleri, dokunmaları ve hissetmeleri gerekiyor. Hikâyeleri makineler ve kuklalarla sahneye taşıdığımda, çocukların zihnine daha güçlü kazınıyor. Ayrıca, etkinliklerinde toplumsal sorunlara dikkat çekiyor, geçtiğimiz yıl orman yangınlarını anlatmak için maket yangın söndürme uçakları kullandım. Ayrıca, sokak hayvanlarını sevdirip, güvenlik kurallarını öğretmekten de geri durmuyorum.”
, “
Gelecekteki Proje ve Temalar
Her kitabında farklı sosyal sorumluluk temalarını işleyen Karaca, çalışmalarında kullanılan maketler ve kuklalarla da bu mesajları pekiştiriyor. Şimdilerde, çocuklar için suyla çalışan bir robotun hikayesini anlatacak olan Suro’nun maketini hazırlıyor. Bu hikâyede, çocuklara suyun önemi ve su tasarrufu konuları anlatılıyor.
02:00
News
Eğitim
Eğitim
Eğitim
Eğitim
Eğitim
Eğitim
