41,5890$% 0,23
48,8546€% 0,43
5.107,41%1,64
8.494,00%1,05
33.873,00%1,05
11.097,71%-0,48
Bir futbolcu olarak kariyerimde çeşitli büyük kulüplerin formasını giyme şansı elde ettim. Manchester City, Fiorentina ve Atletico Madrid gibi dev kulüplerle geçirdiğim yıllar, bana sadece saha içi başarısı değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluk ve tecrübe kazandırdı. Geçmişe dönüp baktığımda, bu süreçlerin bana çok şey kattığını ve kendimi şanslı hissettiğimi söyleyebilirim.
Trabzonspor’da bulunmak ise benim için farklı bir anlam taşıyor. Atletico Madrid ile benzer ruh ve mücadele anlayışını burada da görmek mümkün. Trabzonspor’un tarihi ve kazandığı büyük başarılar, beni bu takımı seçmeye teşvik etti. Bu kulübün, Anadolu’nun temsilcisi olarak, büyük takımların karşısındaki duruşu ve sportif başarısı, benim burayı tercih etmemde önemli bir rol oynadı. Üstelik, Trabzonspor’un, tıpkı Atletico Madrid gibi özgün bir ruh taşıması, bu benzerliğin temelini oluşturuyor.
“EN ÇOK ÇALIŞAN KİŞİ OLDUĞUM” ifadesiyle kariyerimdeki en önem verdiğim özelliği vurguluyorum. Belki en yetenekli futbolculardan biri değilim; ama hiçbir zaman çalışkanlığımı ve mücadele azmimi elden bırakmadım. Simeone’nin takımı gibi, çalışmadan ve detaylara önem vermeden başarılı olmak mümkün değil. Bu disiplinle her zaman sahada olmak, ve yenilmez bir savaşçı gibi savaşmak en temel felsefem oldu.
Maalesef, Süper Lig’de hakem kararları konusunda sıkça hayal kırıklıkları yaşanıyor. Her maçta hatalar olabiliyor; bu, oyunun doğasında var. Ancak, VAR teknolojisi ve diğer yardımcı unsurların yaygınlaştırıldığı bu dönemlerde, böyle hataların kabul edilmesi oldukça güç. Örneğin, Fenerbahçe ile oynadığımız maçta, iptal edilen gol öncesi Onuachu’nun yaptığı hareketin faul olmadığı kanaatindeyim. Bu karar, bana göre, tarihinde eşi benzeri olmayan bir yanlış. Bu hata, hakemin adalet duygusunun ciddi şekilde sorgulanmasına neden oluyor.
Geçmişte de benzer durumlar yaşadım. 2016 Şampiyonlar Ligi finalinde Real Madrid’e karşı oynarken, tartışmalı bir ofsayt golüyle kaybettik. O zamanlar VAR sisteminin olmadığı bir dönemde bu tür hatalar olurdu; lakin bugün, gelişen teknolojilerle böyle bir hatanın yapılamaması gerekir. Hakemin kararlarının, adil ve objektif olması en büyük beklentimiz.
Yapılan büyük yatırımlar, yükselen ambisyonlar ve yeni stadyum projelerine rağmen, bazı maçlarda hakem yönetimlerinin sezonun genel seviyesinin gerisinde kaldığını net bir şekilde görebiliyorum. Geçen sezonki Galatasaray-Fenerbahçe derbisi gibi önemli karşılaşmalarda, uluslararası standartlara sahip hakemlerin daha adil ve tarafsız kararlar verdiğine şahit olduk. Bizim en büyük isteğimiz ve beklentimiz, tüm takımlar için adaletli bir yönetim ve eşit rekabet koşullarıdır. Bu nedenle, bazı hakem kararlarının, ligin kalitesinin altında kaldığını söylemek yanlış olmaz.
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ve Mario Lemina, Liverpool Maçı Öncesi Açıklamalarıyla Dikkat Çekti