41,5003$% 0,24
48,5471€% 0,45
5.048,62%0,97
8.446,00%0,73
33.682,00%0,73
11.151,20%-1,99
Bir hafta süren ve dünyadan birçok liderin katılımıyla gerçekleşen Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu, özellikle Filistin meselesi ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarıyla yoğun ilgi gördü. Konuşmalarda, insani krizlerin sona erdirilmesi ve Filistin devletinin kurulması yönünde güçlü destek çağrıları öne çıktı. Liderlerin yanı sıra çeşitli sürpriz olaylar ve diplomatik görüşmeler de gündeme damga vurdu.
Görüşmeler sırasında, bazı anlarda yaşanan teknik ve fiziksel aksilikler dikkati çekti. ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melania Trump, BM binasına girişte kullanılan yürüyen merdivenin aniden durmasıyla şaşkınlık yaşadı. Trump ve Macron gibi önemli figürlerin konwoju ve erişim yollarında yaşanan trafik sıkışıklıkları, diplomatik hareketliliği ve gündemdeki ciddi konuların yanında adeta komik anlar da oluşturdu.
Erdoğan’ın yaptığı sert açıklamalar ve Filistin’e verilen destek açıklamaları, özel olarak öne çıkan unsurlardan oldu. Erdoğan, Gazze’de yaşananlar hakkında yaptığı konuşmada, “Bu, savaş değil; bu, yıllardır sürdürülen işgal ve soykırım politikalarının ta kendisidir,” diyerek uluslararası kamuoyuna seslendi. Ayrıca, dünya liderlerine seslenerek, “Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında durma günüdür,” ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkelerinden de güçlü destek mesajları geldi. İngiltere, İtalya ve Fransa, olayların insanlık suçu olduğunu vurguladı ve Filistin’e desteklerini ilettiler. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasının ardından, “Güvenilir ve sürdürülebilir bir barış planı hazırladık,” diyerek bu konudaki kararlılıklarını gösterdi.
BM üyeleri, Gazze’deki durumu, uluslararası toplumun başarısızlık örneği olarak değerlendirdi. Rusya, İsrail’in bölgedeki genişleme politikasını eleştirirken, Bosna-Hersek ve Karadağ gibi ülkeler, bölgede yaşanan insani krizden endişe duyduklarını belli etti. Filistin devletinin tanınması gerektiği yönündeki talepler arttı ve bu talepler bazı ülkeler tarafından desteklendi.
İsrail’in saldırgan tutumunu eleştiren devletler, “İşgal ve tam kontrol amacıyla uygulanan saldırılar kabul edilemez,” görüşünü paylaştı. Guterres ve diğer yüksek yetkililer, bu saldırıların bölgesel ve küresel barışa ciddi tehditler oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, çeşitli ülkelerin temsilcileri, iki devletli çözümün önemini yineledi ve barışın sağlanması için öneriler sundu.
Trump’ın, BM girişinde yaşanan teleprompter arızası ve bunun ardından gösterdiği tepki, günün en çok konuşulan olaylarından oldu. Trump, “Kim kontrol ediyorsa bu teleprompteri, derhal durdurmalı,” şeklinde şaka yaparken, kısa süre sonra konuşmasına kaldığı yerden devam etti. Aynı zamanda, Macron’un trafik nedeniyle araçtan inip yürüyerek Konsey’e gitmesi ya da yolların kapatılması gibi olaylar, diplomasiye renk kattı.
Başka bir dikkat çekici olay ise Macron’un, Trump ile telefonda yaptığı görüşme sırasında yaşandı. Macron’un, “Sizi anlamak için bekliyorum, sokakta kaldım,” sözleri, olayların şaşırtıcı ama mizahi yönünü ortaya koydu. Bu olaylar, diplomatik gerilimi ve resmi ortamların bazen ne kadar beklenmedik olaylara sahne olabildiğini gösterdi.
Microsoft’tan İsrail Savunma Bakanlığına Hizmet Kesintisi Kararı