Kallas, Slovenya’nın ev sahipliği yaptığı Bled Stratejik Forumu’nda düzenlenen panele katıldı ve konuşmasında AB’nin Gazze konusundaki politikalarını eleştirdi. AB’nin ortak tutum sergileyememesinin nedenlerini açıklarken, “27 üye ülkemiz var ve bu durum, farklı çıkarlarımız ve tarihsel bağlamlar nedeniyle ortak bir pozisyonda buluşmamızı zorlaştırıyor” dedi. Ayrıca, Orta Doğu ve Gazze konusundaki farklılıkların, Avrupa’nın aktif ve ortak bir duruş geliştirmesini engellediğini belirtti.
Kallas, AB’nin güvenilirliği konusunda endişelerini dile getirerek, üye ülkeleri ortak bir noktada buluşturmak adına yoğun çaba gösterdiğini ifade etti. “İsrail’e sürekli baskı yapıyoruz. En büyük insani yardım sağlayıcısı ve Filistin yönetiminin en büyük destekçisi biziz. Ayrıca, iki devletli çözümün devamını sağlamak da bizim önceliğimiz.” sözleriyle, Avrupa’nın bölgedeki aktif rolüne vurgu yaptı. Ancak, alınan kararların ve gösterilen tepkinin yetersiz kalmasının büyük bir hayal kırıklığı olduğunu vurgulayarak, “Gerçek anlamda karar alamamak ve tepki gösterememek beni oldukça üzüyor. Sunulan öneriler bile yeterli nitelikte değil.” diyerek, AB’nin sınırlarını ve kapasitesini eleştirdi.
İnsani Felaket ve Avrupa’nın Sorumluluğu
Kallas, kişisel duygularını aktarırken, “Elimizden geleni yapıyoruz ama bu yeterli değil ve insani felaket devam ediyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bölgedeki duruma müdahale konusunda göstergeler gösterildiğinde, “Burada protestolar ve talepler yoğun, ve bu durum kolay değil” diyerek, bölgeyi etkileyen insani krizin ciddiyetine dikkat çekti. AB’nin, bu kriz karşısında ortak bir tutum geliştirmeye çalıştığını belirtti ve özellikle ABD’nin bölgedeki etkisine değindi.
Filistin Devleti ve Avrupa’nın Desteği
Kallas, Fransa liderliğinde birkaç Avrupa ülkesinin Filistin’i tanıyacağının hatırlatılması üzerine, “Bu adım, ölümleri durdurmayabilir; ancak, iki devletli çözümün yaşatılmasını sağlayacak kuvvetli bir destek olur” dedi. Avrupa’nın bu konuda bölgesel ve uluslararası desteğin en güçlü savunucusu olduğunu belirtirken, “Hedefimiz, daha güçlü ve eşit bir Filistin devletine ulaşmak ve iki devletli çözümü canlı tutmak” ifadeleriyle stratejik vizyonunu paylaştı.
Uluslararası Hukuka Uyumluluk ve UCM Kararları
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) tutuklama emrini tanımayacağı yönündeki açıklaması sorgulandığında, Kallas şu yanıtı verdi: “Bu karar, üye ülkelerin uluslararası düzenlemelere ve anlaşmalara uygun hareket etmesiyle ilgilidir. Yani, uluslararası hukuk ne diyorsa, o geçerlidir.” dedi. Böylece, uluslararası hukukun ve anlaşmalara uyumun öneminin altını çizdi ve bölgenin hassas dengelerine değindi.
02:00
News
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
