Ortadoğu’da Gerilim ve Belirsizlik: İsrail-İran Çatışmasının Geleceği

İsrail-İran Çatışmasında Son Durum ve Uluslararası Reaksiyonlar

Ortadoğu bölgesinde yükselen tansiyon ve artan endişeler devam ederken, İsrail ve İran arasındaki çatışmanın olası seyri konusunda belirsizlikler sürüyor. Bu kritik dönemde, hafta başında ABD Başkanı Donald Trump’ın çatışmanın yönüyle ilgili yaptığı açıklamalar, bölgedeki gelişmelerin seyrini önemli ölçüde etkileyebilecek nitelikte. Trump’ın öncelikle iki haftalık bir süre içerisinde karar vereceği yönünde yaptığı açıklama, hem bölge ülkeleri hem de uluslararası aktörler tarafından yakından takip ediliyor. Bu süreçte, Trump’ın diplomatik çözüm ve askeri müdahale arasında denge kurmaya çalışması, bölgenin istikrarı açısından kritik bir öneme sahip.

İsrail’de Şaşkınlık ve Endişe Dalgası

ABD içeriğindeki bu gelişmeler, İsrail’de şaşkınlık ve kafa karışıklığını beraberinde getirdi. Özellikle CNN ve Washington Post gibi önemli Amerikan medya kuruluşlarına konuşan İsrailli yetkililer, Trump’ın karar verme sürecinin bölgeyi nasıl etkileyebileceği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi. İsrail’in İran’ın nükleer programını durdurmak amacıyla başlattığı hava saldırıları devam ederken, hedef alınan uranyum geliştirme tesisleri arasında, özellikle gömülü ve zorlu şartlar altında bulunan Fordo nükleer tesisi de bulunuyor. Ancak, bu tesisleri etkili biçimde vurabilmek yalnızca ABD’nin sahip olduğu askeri kapasite sayesinde mümkün olabiliyor. Bu nedenle, İsrail’in operasyonlarını sürdürebilmesi için Washington’un askeri desteğine ve onayına ihtiyacı var. İsrailli yetkililer, bu desteğin olmaması halinde operasyonların karmaşık ve sınırlı kalabileceğine dikkat çekiyorlar.

İsrail Komandoları ve Askeri Seçenekler

New York Times’in Kudüs muhabiri Patrick Kingsley, İsrail’in kendi askeri gücüyle Fordo’ya yönelik saldırılarını sürdürebileceğine vurgu yaparken, bölgede daha derin ve kapsamlı operasyonlar için özel kuvvetlerin bölgeye indirilmesi gibi seçeneklerin de gündemde olduğunu belirtiyor. Tarih boyunca Suriye’de gerçekleştirilen benzer operasyonlar, İsrail’in bölgedeki askeri kabiliyetlerini kanıtlamış olsa da, İran topraklarına düzenlenecek derin ve geniş çaplı bir askeri girişim, çok daha karmaşık ve riskli sonuçlar doğurabilir.

Uzayan Savaş ve İran’ın Direnci

ABD’nin İran’ı müzakere masasına oturtma stratejisi, bölgedeki tansiyonu düşürmek yerine, zaman zaman yeni krizler ve çatışmalarla sonuçlanabiliyor. CNN ve Washington Post’a göre, İsrail’in beklenmedik ve ani saldırıların avantajını kaybettiği, süreç uzadıkça hata yapma olasılıklarının arttığı ve hedeflere ulaşma başarısının zorlaştığı görüşü güçleniyor. Uzun süren çatışmaların hem İran hem de İsrail’de sivil kayıplarını artırması ve bölgenin istikrarını tehlikeye atması ise, en büyük endişeleri oluşturuyor. İran’ın kamuoyuna yaptığı açıklamalar, Tahran yönetiminin nükleer gelişim programından vazgeçmeye pek niyetli olmadığını gösteriyor ve bu durum savaşın uzamasını kaçınılmaz kılıyor.

Trump’ın Karar Sürecinde İç Çekişmeler ve Politikalar

Trump’ın karar verme sürecinde karşılaştığı en büyük engel, seçim kampanyası boyunca verdiği “ABD’yi uzun savaşlara sürüklemeyeceğiz” mesajıyla, bölgedeki mevcut durumu derinlemesine değerlendirmesi arasında yaşanan çelişkiler. Cumhuriyetçi Parti içindeki farklı görüşler de bu konuda etkili oluyor. Trump’ın destekçileri ve sağ kesim, İran’a yapılacak olası saldırıya karşı çıkarken, daha agresif politikaları savunan şahin Cumhuriyetçiler ise, bu saldırıların kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Washington Post’a göre, Trump, kampanya bağışçıları, sağ kanat medya ve Kongre üyeleriyle sürekli iletişim halinde kalarak, kararını şekillendiriyor.

Mevcut Durum ve Bölgedeki Silah ve Savunma Sistemleri

Wall Street Journal’ın iddiasına göre, İsrail’in hava savunma sistemleri, özellikle önleyici füze stoklarının azalmasıyla zayıflamaya başladı. Bu nedenle, bölgeye konuşlandırılan ABD savaş gemilerinin ve gelişmiş savunma sistemlerinin, İran’a karşı koruma sağlama konusunda kritik öneme sahip olduğu görülüyor. Özellikle balistik füzeleri durdurmak amacıyla kullanılan Arrow 3 gibi sistemlerdeki yetersizlikler ve stok sorunları, bölgedeki güvenlik risklerini artırıyor. İran tarafında ise, balistik ve gelişmiş hassas füzelerin kullanımıyla ilgili çeşitli iddialar gündeme gelirken, CNN’e konuşan üst düzey İranlı yetkililer, yeni saldırıların daha çok gelişmiş ve hassas füzelerle gerçekleştirildiğini belirtiyorlar.