40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Altın piyasası, yaklaşık dört haftalık yükseliş trendinin ardından 1.800 dolar seviyesinde direnç göstermeye devam ediyor. Bu seviyeyi aşmaya çalışan değerli metal, geçen hafta görülen yüksek seviyelerin ardından Fed’in agresif faiz politikalarının etkisiyle geri çekilme yaşadı. Sarı metal, küresel ekonomik belirsizlikler ve piyasalardaki risk algısındaki değişikliklerle birlikte güçlenmeye devam ediyor, özellikle de tahvil getirilerinin düşüşü ve resesyon endişeleri altın fiyatlarına destek sağlıyor.
Salı sabahı, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Çin’in Tayvan ziyareti sırasında yaptığı tehditler, bölgedeki jeopolitik tansiyonu artırdı. Bu gelişmelerle birlikte altın fiyatı kısa süreliğine 1.805 dolar seviyesine yükseldi. Ancak, Fed’in agresif para politikası sinyalleri ve şahin açıklamalar sonrası piyasa yeniden satışa döndü ve günlük kazançlar geri verildi.
OANDA’nın kıdemli piyasa analisti Edward Moya, bu durumu şu sözlerle özetliyor: “Piyasalarda güçlenen dolar ve FED’den gelen sıkı para politikası açıklamaları, altını baskı altında tutmaya devam ediyor. Ayrıca, jeopolitik risklerin Hazine tahvillerine olan güvenli liman akışlarını artırması, doların güçlenmesine neden oluyor.”
Chicago Fed Başkanı Charles Evans ve San Francisco Fed Başkanı Mary Daly’nin açıklamaları, piyasa katılımcılarında Fed’in enflasyonla mücadelesinin devam edeceği beklentisini güçlendiriyor. Evans, enflasyonun düşmesi için faiz artırımlarına devam edilmesi gerektiğini belirterek, Eylül ayında 50 baz puanlık faiz artışını reddetmediğini ifade etti. Daly ise, enflasyonun hâlâ yüksek seviyelerde olduğunu ve Fed’in fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmadan önce önemli bir yol kat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Her iki yetkili de, alınacak kararların piyasa verilerine göre şekilleneceğini ve bu yıl içinde oy kullanma yetkisine sahip olmadıklarını belirtti. Ancak, yaptıkları açıklamalar, piyasalarda Fed’in sıkı para politikası duruşunu destekleyen sinyaller veriyor.
Edward Moya’ya göre, doların güçlenmesi ve faiz oranlarındaki yüksek seviyeler, altının yükselişini sınırlıyor. Ancak, jeopolitik riskler ve küresel ekonomik belirsizlikler, altını yeniden güvenli liman olarak ön plana çıkarıyor. Bu riskler, özellikle Hazine tahvillerine olan talebi artırabilir ve doların değer kazanmasına neden olabilir. Piyasalardaki bu karmaşık ortam, altının uzun vadeli görünümünü yakından izlememizi gerektiriyor.
TD Securities’e göre, altının yeni bir boğa rallisi başlatabilmesi için fiyatların 1.800 dolar seviyesinin oldukça üzerinde kalıcı olması gerekiyor. Analistler, özellikle ABD-Çin ilişkilerinde yaşanan gelişmelerin riskten kaçış eğilimini desteklediğine dikkat çekiyor. Ayrıca, altının trend sinyallerinde belirgin bir değişiklik için fiyatların 1.820 doların üzerinde kapanması şart.
Mevcut piyasa koşullarında, büyük yatırımcılar ve spekülatörler, yüksek miktarda kayıtsız pozisyon tutmaya devam ediyor. Bu da, piyasanın volatilitesinin artmasına neden oluyor.
CME Group’un ekonomisti Erik Norland, raporunda altın arzının azaldığını ve bunun fiyatlara uzun vadeli destek sağlayabileceğini belirtti. 2016 ve 2021 yılları arasında, altın madenciliği üretiminin %7 oranında düştüğü ve yeni arzların azalmış olması, fiyatların yükselmesine katkıda bulunuyor. Ancak, talep tarafında yaşanan dalgalanmalar ve kısa vadeli fiyat oynaklıkları, uzun vadeli trendleri belirlemede etkili oluyor.
Norland’a göre, altın ve gümüş üretimi birbirlerinden etkileniyor ve üretim maliyetlerinin yüksek olması, madencilerin karlarını artırıyor. Ancak, üretimin düşmeye devam etmesi ve sektörün büyüme potansiyelinin sınırlı olması, uzun vadeli fiyat artışlarını sınırlayan faktörler arasında yer alıyor. Ayrıca, yüksek kar marjları ve faaliyet karlarının sürdürülebilirliği konusunda da belirsizlikler devam ediyor.
Uzmanlar, altın fiyatlarındaki hareketlerin, talep ve arz faktörlerinin karmaşık etkileşimi sonucu şekillendiğine dikkat çekiyor. Yatırımcıların, piyasa gelişmelerini yakından takip etmeleri ve özellikle teknik seviyelere göre hareket etmeleri önem taşıyor. Alternatif olarak, yüksek fiyat seviyelerinin devam edip etmeyeceği konusunda, piyasanın kısa vadeli dinamikleri ve jeopolitik gelişmeler belirleyici olacak.
Altın Fiyatlarında Sert Düşüş: Gram Altın Ne Kadar Oldu? Piyasalar Hareketli