40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA, 3 bin ışık yılı uzaklıktaki bir gezegen bulutunda helyum hidrür kalıntılarını tespit ettiğini açıkladı. Bu gelişme, uzayda daha önce öngörülen ve hayal edilen birçok kimyasal bileşiğin varlığını kanıtlayan önemli bir adım olarak gösteriliyor.
Detaylı araştırma sonuçları, Nature dergisinin bu hafta yayımlanan sayısında yer aldı. Bilim insanları, evrenin ilk zamanlarında sadece birkaç temel atomun var olduğunu düşünüyor. Büyük patlamadan yaklaşık 100 bin yıl sonra, helyum ve hidrojen atomlarının bir araya gelerek helyum hidrür adlı ilk molekülü oluşturduğuna inanılıyor. Ancak bu molekülün evrende var olduğuna dair ilk kesin kanıt, şimdiye kadar bulunamamıştı.
Helyum hidrürün, evrenin temel kimyasal yapısına ilişkin önemli ipuçları sunduğu düşünülüyor. NGC 7027 adlı gezegen bulutunda gerçekleştirilen gözlemler, NASA’nın uçuşta olan gözlemevi SOFIA tarafından yapıldı. Bu uydu tabanlı teleskop, özellikle uzayın derinliklerindeki ince detayları görme konusunda üstün yeteneklere sahip.
Uzmanlar, bu keşfin evrenin milyarlarca yıl öncesine ait kimyasal yapısına dair önemli bir kanıt olduğunu belirtiyor. Harold Yorke adlı SOFIA Bilim Merkezi Başkanı, şunları söylüyor: “Bu molekül, uzayın derinliklerinde bir yerdeydi. Fakat doğru gözlem araçlarına ve doğru konuma ihtiyaç vardı. SOFIA, tam da bunu başardı ve bize bu önemli bilgiyi sağladı.”
Günümüzdeki büyük ve karmaşık yapılar, yıldızlar, gezegenler ve galaksiler, evrenin milyarlarca yıl sonra ortaya çıktı. Ancak yaklaşık 13 milyar yıl önce, evren çok yüksek sıcaklıklar içindeydi ve temel olarak yalnızca helyum ve hidrojen gibi birkaç atom bulunuyordu. Bu dönemde atomlar, ilk molekülleri oluşturmaya başladı ve evren yavaş yavaş soğumaya ve yapılandırılmaya başladı.
Bilim insanları, ilk molekül olarak helyum hidrürün oluştuğuna inanıyor. Bu molekül, evrenin ilk kimyasal yapısı ve gelişimini anlamamızda kritik bir rol oynuyor. Yine de, bu molekülün yıldızlararası uzaydaki varlığı uzun süre kesin olarak gösterilememişti.
Soğuma ve zamanla, hidrojen atomları, helyum hidrür ile etkileşime geçerek, günümüzde bildiğimiz yıldızların temel yapı taşı olan hidrojen molekülünü oluşturdu. Bu süreç, evrende kimyasal çeşitliliğin ve karmaşıklığın artmasında temel faktör oldu. Günümüzde ise yıldızlar, gezegenler ve galaksi yapıları, bu ilk moleküllerin oluşumu ve gelişimi sayesinde ortaya çıktı.
Almanya’daki Max Planck Enstitüsü’nden Rolf Guesten, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: “Helyum hidrürün, yıldızlararası uzayda varlığına ilişkin uzun süredir eksik olan kanıt, astronomi alanında yeni bir dönemi başlatabilir. Bu keşif, evrenin ilk kimyasal bileşenlerinin varlığını ve dağılımını anlamamıza katkı sağlayacak.”
Samsung Galaxy Fold: İç Donanım ve Menteşe Mekanizması İncelemesi