Feyenoord-Fenerbahçe maçı sonrası Nihat Kahveci’den sert eleştiri! ‘Asensio hangi depoda bekliyor’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

UEFA Şampiyonlar Ligi 3. Eleme turunda, Fenerbahçe deplasmanda Feyenoord ile karşılaştı. İki maçlı eleme sisteminde ilk karşılaşma Hollanda’da oynandı ve Feyenoord, zorlu mücadeleyi 2-1 kazanarak avantaj elde etti. Bu maçın ardından, Kontraspor YouTube kanalında yorum yapan eski futbolcu ve yorumcu Nihat Kahveci, detaylı analizleri ve çarpıcı açıklamalarıyla maçın önemli noktalarını değerlendirdi. İşte Nihat Kahveci’nin sözleri ve maçla ilgili öne çıkanlar…

‘AMAN ALLAH’IM YANDIK DEDİM’

Maçta pek çok detay ve tartışılacak konu var. İlk 36 dakika, Fenerbahçe’nin deplasmanda gösterdiği performans gerçekten dikkate değer. Ancak, 36’dan 86’ya kadar olan bölümde ise takımdaki performans ciddi anlamda hayal kırıklığı yarattı. Amrabat’ın attığı golle umutlanırken, sahada uzun Oosterwolde ve Brown’un da yer aldığı savunma hattı arasında kafa vuruşuyla yenilen gol, adeta yıkımın başlangıcı oldu. İlk 30 dakikayı izlerken içimde ‘Aman Allah’ım, yandık’ diyordum. En-Nesyri’nin İrfan’a attığı top ve İrfan’ın atletik yetersizliği ise dikkat çekiciydi. Duran top kullanımı ve hücum organizasyonlarındaki eksiklikler, maçın temel sorunu olarak göze çarptı.

‘GEÇEN SENEDE FARK NEDİR’

İlk 30 dakikadaki korkutucu futbolu izledikten sonra, biraz umutlanmaya çalıştık. Brown’un kestiği topta Amrabat’ın attığı golle 1-1’lik eşitliği yakaladık, ancak uzatma dakikalarında gelen golle hayaller suya düştü. Bu noktada, maçta dikkat edilmesi gereken detaylar vardı. Feyenoord’un kaçırdığı pozisyonlar, bizim gol yememize neden olabilirdi. Asıl soru şu: ‘Geçen seneden fark nedir?’ Geçen sezon, ligde Galatasaray’ın 11 puan gerisinde kalan Fenerbahçe, bu yıl daha farklı bir tablo çiziyor. Tribünler, Tadic ve Dzeko gibi isimleri bile ıslıklarla protesto edebiliyor. Bu sene, Feyenoord maçına sadece Brown’un yeni transfer olmasına rağmen başlanması, kadro ve hazırlık konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor. Bu maç, sadece prestij değil, aynı zamanda taraftarın ve camianın beklentileri açısından da büyük önem taşıyor.

‘GEÇEN SENEDE KAMPIN YILDIZIYDI’

Buradan, Fenerbahçe yönetimine ve teknik direktör Mourinho’ya sesleniyorum: Bütün hazırlık maçlarında Szymanski’yi sahaya sürdünüz. İrfan, Oğuz, Fred ve En-Nesyri gibi isimler çıktı, ama kampın yıldızı olan Szymanski, maça damgasını vurdu. Geçen sene de kampın en parlak oyuncusuydu ve bu sezon da öyle. Bugün ne yaptı? Bu detaylar, takımın genel performansı ve maça hazırlık seviyesini gösteriyor. Ayrıca, İrfan Can Kahveci’nin oyunun neresinde yer aldığı ve varlığı merak konusu. Orta sahada top kayıpları, oyun kurulumundaki aksaklıklar ve defansif hatalar, takımın genel eksikliklerini ortaya koyuyor.

‘İRFAN CAN KAHVECİ NEREDE OYNADI BUGÜN’

17. dakikada, kampın yıldızı Szymanski, orta sahada bomboş topu kaptırdı. Bu top kaybı, maçın seyrini değiştiren en kritik anlardan biri oldu. Dönüşte, Moussa’nın vuruşu ve Timber’in golü, bu hatanın sonucu olarak ortaya çıktı. Szymanski, topu kaybetmeseydi, bu baskı ve gol tehlikesi yaşanmayacaktı. Bugün, sol ön mü oynadı, orta sahada mı yer aldı, belli değil. İrfan Can Kahveci’nin sahada nerede olduğu ise belirsiz. Duran’ın oyuna alınması ve oyun içi düzenlemeler ise kafa karıştırıcı. Fred ve Amrabat’ın sıkı markajı, hücum ve defans organizasyonlarını olumsuz etkiledi. İlk 36 dakika, geçen sezonun çok gerisinde bir Fenerbahçe izledik. Amrabat’ın attığı güzel gol, takımı biraz rahatlatırken, yine de yetersizlikler devam ediyordu. En-Nesyri’nin golü ise, takımın hücum gücünü gösterdi. Ancak, Duran’ın oyuna girişte fark edilmemesi ve hücumdaki üretkenlik eksikliği dikkat çekti. Bu skor, iyi bir başlangıç olsa da, turu geçmek adına yeterli değil.

’11 YILDIR TARAFTAR BİR ŞEY BEKLİYOR’

Duran’ın koşusu ve Semedo’nun karşı karşıya kalma fırsatı, oyunun kaderini belirleyebilirdi. Ancak, uyumsuzluklar ve takımdaki iletişim sorunları devam ediyor. 11 yıldır taraftar, büyük bir beklenti içinde ve bu maçlarda da beklenen performansın altında kalan takımlarına tepki gösteriyor. 36-86 arasındaki bölümde, herhangi bir sıkıntı yok gibi görünse de, aslında büyük bir oyun ve mentalite sorunu var. Bizim beklentimiz, iç sahada ve deplasmanda gösterilen mücadele ve kalite. Bu maçta, kimlerin gerçekten takımda olup olmadığını ve hangi stratejilerin uygulandığını detaylıca analiz etmek gerekiyor. Transferler ve kamp çalışmaları, bu tarz önemli maçlara uygun şekilde planlanmalıydı. Kadronun hazır olması, oyuncuların formda olması ve taktiksel uyum sağlanması, başarı için şart. Ayrıca, ilk 35 dakikada yaşananlar ve sonrasındaki oyunun durumu, ilerisi için büyük ipuçları veriyor. Bu seviyede, kısa paslar ve doğru organizasyonlar ile oyunu kontrol altına almak şart. Yoksa, bu tempoda ve bu oyun anlayışıyla, Şampiyonlar Ligi’ne katılmak hayal olur.

‘BU OYUNLA ŞAMPİYONLAR LİGİ’NE GİRERSEN NE OLUR’

Bu turu geçsen bile, büyük ihtimalle Benfica veya benzeri güçlü takımlar ile karşılaşacaksın. Bu oyunla, Şampiyonlar Ligi’ne katılsan ne kazanırsın? Skor iyi olsa da, içerde 2-1’lik sonuç, yeterli değil. İlk yarıda taraftarın desteğiyle gol atıp, turu geçme şansı yakalayabilirsin, ama bu takımın genel oyunu ve performansı bu seviyeye hazır değil. Feyenoord, gol atar ve karşılık verir. Kadıköy’de, bu takımı boğmak ve üstünlük sağlamak zor olacak. Oğuz’un orta sahada eksikliği, Mert Müldür’ün ileri çıkamaması ve kanat oyuncularının yetersizliği gibi sorunlar devam ediyor. Asensio, sağ ön veya 10 numara gibi farklı pozisyonlarda oynayabilir ve bu, takıma büyük katkı sağlar. Kerem Aktürkoğlu’nun durumu ve takıma katkısı ise, özellikle hücum açısından büyük önem taşıyor. Fenerbahçe’nin, bu seviyede başarı yakalayabilmesi için, transferde ve taktiksel planlamada daha fazla dikkatli olması gerekiyor. Bu maçların ikinci ayağı, özellikle ilk 10-15 dakika çok kritik olacak ve iyi başlamaları şart. Taraftarlar, iç sahada iyi bir oyun ve mücadele görmek istiyor. Bu nedenle, oyuncuların konsantrasyonu ve disiplinli oyun anlayışıyla sahaya çıkması, başarı şansını artıracaktır.

‘İKİNCİ MAÇA ÇOK İYİ BAŞLAMASI LAZIM’

İkinci maçta, en önemli öncelik, iyi bir başlangıç yapmak. Bu, psikolojik olarak da büyük bir avantaj sağlar. İkinci maçta, iki pas hatası ve hatalı kararlar, taraftarda olumsuz bir etki yaratabilir. Bu nedenle, oyuncuların oyuna odaklanması ve topa sahip olma oranını artırması gerekiyor. Bazı oyuncular, taraftarın gözünde güven kaybediyor ve bu olumsuz hava, maçın ilerleyen bölümlerinde etkili olabilir. İç sahada, taraftarın moral ve motivasyonunu yüksek tutmak, takımın direncini artırır. Bu nedenle, ilk 15 dakikada atılacak gol ve gösterilecek mücadele, turu geçmek için hayati önem taşıyor. Ayrıca, takımın mental ve taktiksel olarak hazırlıklı olması, bu maçın sonucunu belirleyecek en önemli faktörler arasında yer alıyor. Bu süreçte, oyuncuların disiplinli ve organize olması, maçın kontrolünü ele alarak, başarıyı getirecektir. Unutmayalım ki, bu seviyede küçük detaylar ve doğru kararlar, büyük sonuçlar doğurur ve Fenerbahçe’nin, bu turu geçip, yeni hedeflere ulaşması için, tamamen konsantre olması şart.