Ateşli sahnelerden önce ateşli bir kavga yaşamışlar: Ne biliyorsun sen!

En dikkat çekici özelliklerinden biri de başrol oyuncusu Sharon Stone’a, yıllarca aradığı şöhreti kazandırmış olmasıdır. Stone’un bu başarısı, onun kariyerinde dönüm noktası olan Temel İçgüdü filmiyle yakından ilişkilidir. O dönemde, Hollywood’un zirvesinde olan Michael Douglas ile birlikte rol almak, Stone’un adını geniş kitlelere duyurmasına büyük katkı sağladı. Ancak, film öncesinde ve sırasında yaşananlar, ikili arasındaki ilişkinin beklenmedik yönlerini de ortaya çıkardı. Bu süreçte, Sharon Stone’un Business Insider’a verdiği röportajda paylaştığı şaşırtıcı gerçekler, film tarihine yeni bir bakış açısı kazandırıyor.

Stone’un anlattığına göre, ikili, filmde birlikte kamera karşısına geçmeden önce, herkesin içinde yoğun ve ateşli bir tartışmaya girişti. Bu tartışmanın temel nedeni ise, Michael Douglas’ın, ilk tanıştıkları dönemde Cannes Film Festivali sırasında yaşadıkları bir sürtüşme nedeniyle, Temel İçgüdü’nün çekimleri sırasında kendisiyle prova yapmak istememesiydi. Sharon Stone, Douglas’ın, kendisini iyi tanıdığı bir arkadaş hakkında olumsuz sözler sarf ettiğini iddia etti. Bu iddia, tartışmanın fitilini ateşledi ve ikilinin ilk karşılaşması, gerçekten de oldukça gergin ve sert bir ortamda gerçekleşti.

İDDİAYA GÖRE TANIŞMALARI ATEŞLİ BİR TARTIŞMAYLA OLDU

Stone’un anlatımına göre, ikili, bir grup insanın önünde, yüksek sesle ve sertçe tartıştı. Sharon Stone, bu sırada Douglas’ın, onun hakkında bir şeyler konuştuğunu ve bu konuşmaların kendisini oldukça rahatsız ettiğini belirtti. Stone, olay anını şöyle aktardı: “Hepimiz oturuyorduk. Michael, birinden ve çocuklarından söz ediyordu. Ben de o kişiyi gerçekten iyi tanıyordum. Konu baba ve çocuk ilişkisiyle ilgiliydi… Ben de bir şeyler söyledim. O da bana ‘Sen ne biliyorsun ki!’ diye bağırdı.”

Stone’un iddiasına göre, Douglas, o an kendisine yüksek sesle bağırırken, ortam çok kızıştı ve sonunda Sharon Stone, Douglas’a karşılık olarak, onunla dışarı çıkıp yüz yüze tartışmak istedi. O anları şöyle anlattı: “Ben, öyle ‘Özür dilerim, süper star’ diyecek biri değilim. Sandalyemi geri ittim ve ona ‘Haydi dışarı çıkalım’ dedim.”

Dışarı çıkıp tartışma devam etti ve sonunda ikili ilk kez tanıştı

Stone, dışarı çıktıklarında ise Douglas’a, hakkında konuştukları o arkadaşları çok iyi tanıdığını ve onların en yakın dostları olduğunu açıkladı. Bu sert ve ateşli tartışma, aslında ikilinin birbirini tanımasının başlangıcı oldu. Film çekimlerinin başlamasıyla birlikte, ikili arasındaki gerginlik yerini profesyonel bir işbirliğine bıraktı ve zamanla güçlü bir arkadaşlığa dönüştü.

Stone’un ileri sürdüğüne göre, Temel İçgüdü sırasında birlikte rol almaları, başlangıçta Douglas’ın kendisini rol arkadaşı olarak istememesine neden olabilirdi. Çünkü, Douglas’ın, sinirli ve huysuz yapısıyla bilindiği iddia edilirdi; ancak Sharon Stone, bu duruma aldırmadı ve profesyonel yaklaştı. Sonuç olarak, ikilinin ilk karşılaşmasında yaşanan bu sürtüşme, aslında filmdeki dinamiğin ve ilişkilerin gelişmesine zemin hazırladı ve zaman içinde ikili güçlü bir bağ kurdu.

DOUGLAS’IN SÖZCÜSÜ: ‘BÖYLE BİR OLAYI HATIRLAMAM’

Bu arada, Sharon Stone’un bu iddialarına karşılık olarak, Michael Douglas’ın resmi sözcüsü bir açıklama yaptı. Sözcü, şunları belirtti: “Michael Douglas, yönetmen Paul Verhoeven’ın, Temel İçgüdü’nün prova sürecine kadar Sharon Stone’u tanımıyordu. Ancak, deneme çekimlerini izledikten sonra, Stone’un doğru kişi olduğunu ve ona güvendiğini yönetime bildirdi.”

Ayrıca, ikilinin Cannes Film Festivali sırasında birlikte bulunduklarını ve tanıtım çalışmalarını birlikte gerçekleştirdiklerini de vurguladı. Bu detaylar, iki yıldızın ilişkisini ve film öncesi yaşananları daha da netleştiriyor.

Bir Döneme Damgasını Vurmuş Film: Temel İçgüdü

Sinemanın en ikonik ve tartışmalı yapımlarından biri olan Temel İçgüdü, 1992 yılında gösterime girdi. Senaryosu Joe Eszterhas tarafından kaleme alınan film, Paul Verhoeven yönetmenliğinde hayat buldu. Film, San Francisco’da geçen ve bir cinayet soruşturmasını konu alan bir hikâye anlatıyor. Başrollerde Michael Douglas ve Sharon Stone yer alırken, filmde, Nick Curran adlı polis memuru ile, olayların şüphelilerinden biri olan Catherine Tramell’ın karmaşık ilişkisi anlatılıyor. Catherine’nin, Nick’in soruşturmasını etkileyen ve onun psikolojisini saran bu karmaşık ilişki, filmin en ilginç ve unutulmaz yönlerinden biri oldu.

Yazar olan Tramell, bir kitabında, Nick’in araştırdığı cinayet olayına benzer detayları anlatıyor ve bu durum, soruşturmanın seyrini değiştiriyor. Zamanla, Catherine’in Nick’i etkisi altına alması ve ikili arasındaki güç mücadelesi, film boyunca izleyiciyi ekran başına kilitliyor. Film, gösterime girdiği ilk günlerde büyük ilgi gördü ve izleyici tarafından yoğun beğeni topladı. Sharon Stone’un kariyerinde dönüm noktası olan bu yapım, ona uluslararası şöhret kazandırdı ve Hollywood’da kalıcı bir yer edindi.

Yıllar sonra, 2006 yılında, filmin devamı çekildi. Bu yeni yapımda da, ilk filmin senaristi Joe Eszterhas yer aldı, ancak yönetmenlik koltuğunda Michael Caton Jones oturdu. Stone, bu ikinci filmde de tekrar kamera karşısına geçti ve hikâyeye devam etti. Bu sayede, orijinal filmin ikonik karakterleri ve hikâyesi, yeni nesil izleyicilere de ulaştı ve film serisi, sinema tarihindeki önemli eserler arasında yerini aldı.