40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi’nin Tahran’a gerçekleştirdiği kısa ziyaret sırasında, ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer anlaşma teklifinin unsurlarını içeren bir mesajı ilettiğini açıkladı. Arakçi, bu teklifin İran halkının ilkeleri, ulusal çıkarları ve hakları doğrultusunda uygun şekilde yanıtlanacağını belirtti.
2015 yılında imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA), İran’ın nükleer programını sınırlaması karşılığında ekonomik yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak, 2018’de dönemin ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmadan çekilerek İran’a yeniden yaptırımlar uygulamaya başladı. Bu adım, iki ülke arasındaki gerilimi artırdı ve İran, anlaşma kapsamındaki taahhütlerini kademeli olarak askıya aldı.
2025 yılı itibarıyla, İran ile ABD arasında Umman arabuluculuğunda beş tur dolaylı görüşme gerçekleştirildi. Bu görüşmelerde, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetleri ve ABD’nin yaptırımları kaldırma konusundaki talepleri temel anlaşmazlık noktaları olarak öne çıktı. Umman Dışişleri Bakanı Badr al-Busaidi, görüşmelerin “bazı ilerlemeler kaydettiğini ancak kesin bir sonuca ulaşılmadığını” belirtti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran’ın 60% oranında zenginleştirilmiş uranyum stokunu Mayıs 2025 itibarıyla 408.6 kg’a çıkardığını rapor etti. Bu miktar, nükleer silah üretimi için gerekli olan seviyeye oldukça yakın ve uluslararası toplumda ciddi endişelere yol açtı.
İran, nükleer programının barışçıl amaçlarla yürütüldüğünü savunurken, ABD ve Avrupa ülkeleri, İran’ın nükleer silah üretme kapasitesine ulaşmasından endişe duyuyor. ABD Başkanı Trump, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına asla izin vermeyeceklerini belirterek, diplomatik çözüm arayışlarının başarısız olması durumunda askeri seçeneklerin masada olduğunu ifade etti.
Umman, geçmişte olduğu gibi, ABD ile İran arasındaki diplomatik temaslarda arabulucu rolünü üstleniyor. Umman’ın tarafsız ve dengeli dış politikası, bu tür hassas müzakerelerde güvenilir bir arabulucu olmasını sağlıyor. Önceki yıllarda da Umman, ABD ile İran arasındaki gizli görüşmelerin yürütülmesinde önemli bir rol oynamıştı.
ABD’nin yeni nükleer anlaşma teklifi, İran tarafından dikkatle değerlendirilecek. Ancak, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sürdürme konusundaki ısrarı ve ABD’nin bu faaliyetlerin tamamen durdurulmasını talep etmesi, anlaşmaya varılmasını zorlaştırıyor. Taraflar arasında güvenin yeniden tesis edilmesi ve karşılıklı tavizlerin verilmesi, olası bir anlaşmanın önünü açabilir.
Uluslararası toplum, özellikle Avrupa ülkeleri, İran’ın nükleer programının denetlenebilir ve barışçıl olması konusunda baskılarını sürdürüyor. Ekim ayına kadar İran’ın UAEA ile iş birliği yapmaması durumunda, Avrupa ülkeleri “snapback” mekanizmasını devreye sokarak, kaldırılan BM yaptırımlarını yeniden uygulamaya koyabilir.
Sonuç olarak, ABD ile İran arasındaki nükleer müzakerelerin geleceği, tarafların esneklik göstermesine ve diplomatik çabaların devamına bağlı. Umman’ın arabuluculuğunda yürütülen bu süreç, Orta Doğu’da uzun süredir devam eden nükleer gerilimin azaltılması açısından kritik bir öneme sahip.
Gazze’de gıda krizi büyüyor: Han Yunus’tan gelen görüntüler yürek burktu