DOLAR

41,9599$% 0,31

EURO

48,8833% 0,52

GRAM ALTIN

5.388,57%0,50

ÇEYREK ALTIN

9.245,00%0,42

TAM ALTIN

36.866,00%0,41

BİST100

10.853,43%-0,81

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 17°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Güncellenme - 3 Ağustos 2025 04:26
Yayınlanma - 3 Ağustos 2025 04:26

Yaklaşım kötü olunca her şey çöp oluyor

Deniz planına giriştik, 6 kişi (4 kör, 2 gören) Heybeliada’ya plaja gittik. Doğru yaklaşımla, tam erişilebilir ve eğlenceli hale geldi günümüz. Bu arada gizli bakışları da bolca üzerimize toplamışız.

Yılların en sıcak günleriyle karşı karşıyayız, günler kavurucu sıcaklıklar altında geçerken aklıma bir fikir geldi: günübirlik deniz planı yapalım. Bu seferki planımızda, dört kör ve iki gören olmak üzere toplam altı kişilik bir takım oluşturdum. Görenler yanımızda olmadan da gidebiliriz aslında ama kör olduğumuz için hep bir dirençle karşılaşıyoruz. Bu direnç, onları bizi plaja almak istememe nedenleriyle ilgisi yok aslında; daha çok, bizi düşündükleri için bahane üretmeye çalışıyorlar. Geçen yılki plaj girişinde yaşadığım büyük tartışmayı hatırlıyorum; “Gazeteciyim, yaptığınız davranışı ifşa ederim” diyerek giriş yapmıştım. Gün boyunca ilgilendiler, ama hiçbir yardım tekliflerini kabul etmedim. Ancak, plajdaki gören arkadaşlardan yardım alarak günü eğlenerek tamamladım. Ayrıca, geçen yıl engelli girişlerinin ücretsiz olduğunu hatırlıyorum; bu uygulamadan vazgeçmişler ve belki de bizim daha az gitmemizi istemeye başladılar…

Yaklaşım kötü olunca her şey çöp oluyor

Geçen yılki yaşantılarıma yeni bir başlangıç yapmak istemediğimden “Başka bir plaja gidelim” dedim. Ertesi gün Bostancı Marmaray durağında buluşmayı kararlaştırdık. Sonra, Heybeliada ve Büyükada seferi yapan motora bindik. İlk olarak Büyükada’ya ulaştık. Takımıma “Hadi” diye seslendim, ama bir yolcu “Burası Büyükada” diye uyardı. Ben de biraz etrafa bakıp “Evet, burası Büyükada’mış, yanlış görmüşüm” diyerek, bize yardım eden kişileri güldürdüm.

“Yardımcı olacağız, rahatınıza bakın” diyenler vardı. Sonra birlikte indik ve yürümeye başladık; sola doğru yöneldik. Plajlara giderken her birinin ücretsiz servisleri olduğunu öğrendik. Gören arkadaşlarımıza “Bize nasıl yaklaştıklarına göre karar verelim” dedim. Dört baston görünce, bütün ifadeleri değişti! Hepsini dikkatle dinledim ve “Şuna gideceğiz” dedim. “Neden?” diye sordular. “Sadece yaklaşımından. Kem küm etmeden, görüp görmediğimiz veya görmediğimizden bahsetmeden, tesisi anlatması hoşuma gitti. ‘Ama’yla cümle kurmaması önemliydi. Endişeli birkaç sorumuza ‘Merak etmeyin’ diyerek karşılık verdiler” diye ekledim.

Oybirliğiyle, Değirmenburnu Plajı’na karar verdik. Motorla giderken kaptan, motorla iskele arasındaki boşluktan dolayı olası bir kazayı önlemek için yardım etti. Plajda karşılayan ekip, son derece ince ve dikkatliydiler, yanımızdaki görenlere hiç iş bırakmadılar. İsteğimize göre uygun bir yer buldular veya yerleştirdiler, hep yanımızda oldular. Ne zaman seslensek, cevap aldık. Soyunma kabinlerine taştan oyulmuş merdivenlerden çıkardılar bizi ve hep yanımızda oldular.

Doğru yaklaşımla, günü hem erişilebilir hem de eğlenceli hale getirdik. Geçen yılki yer de erişilebilirdi; ama yaklaşım kötü olunca, her şey çöpe gidiyor. Erişilebilirlik sadece mekânın fiziksel yapısıyla değil, aynı zamanda yaklaşım ve iletişim şekliyle de ilgilidir. Yemek siparişini Türkçesi biraz az olan birine verdik. “Sipariş alabilecek başka biri yok mu?” diye sorabilirdik, ama sormadık. Yanlış gelen siparişi eğlenerek yedik; önemli olan doğru yaklaşım ve iletişim. Gün sonunda kaptan bizi ada iskelesine bıraktı ve bizi izleyen, gözleri görmeyen 94 yaşındaki, vefat etmiş olan bir hanımefendinin ablası, “Bana ondan bir mesaj gibi oldunuz, sizi kucaklamak istiyorum” diyerek duygusal bir an yaşandı.

Bizi izleyen başka bir teyze de, bizden övgülerle bahsetti. Sonra bize bir miktar para teklif etti. “Bak, bu olmadı teyze. İhtiyacımız yok, çalışıp kazanıyoruz” diyerek reddettik, ama ısrar etti. “Bizim adımıza, para kazanamayacak durumda olan birine verir misin?” deyince, fikrini beğendi. Bostancı motoruna binerken görevli, “Kartlarınızı verin” diyerek kartıma uzandı. Sonra turnikede güvenlik görevi yapan hanımefendi geldi ve durumu çözdü. “İyi niyetli olduğumuzu biliyorlar ama kendileri yapmak istiyorlar” dedi arkadaşına ve ekledi: “Böyle durumlarda kendini tanıtman gerek.” Kartlarımızı basıp motora bindik.

İnerken, Durak Büfe’de bir masaya oturduk. Garson, “Sabah sizi gördüm” dedi. Düşündüm: ‘Ne kadar çok izleniyoruz ve izleyenler bunu bize nasıl anlatıyor?’ diye. İzlenmenin nasıl bir deneyim olduğunu sorarsanız, bazen rahatsızlık verse de, izlediğinizi hissettirme ve anlatma imkânı da var. Kendinizi benim yerime koyup, cevaplarınızı düşünün ve ona göre değerlendirin. Herkese iyi pazarlar dilerim.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Trump dikkatleri bir türlü dağıtamıyor

HIZLI YORUM YAP