41,9599$% 0,31
48,8833€% 0,52
5.388,57%0,50
9.245,00%0,42
36.866,00%0,41
10.853,43%-0,81
02:00
Mitokondriyal hastalıklar, genetik yatkınlık sonucu ortaya çıkan ve vücudun enerji üretiminde kritik rol oynayan mitokondrilerin düzgün çalışmamasıyla kendini gösteren ciddi sağlık sorunlarıdır. Günümüzde yaklaşık her 5.000 yeni doğumdan birinde görülen bu hastalıklar, çocuklarda kalp sorunları, nörolojik bozukluklar, kas zayıflığı, görme ve işitme kayıpları gibi hayati riskler taşıyan durumlara yol açabilir. Ayrıca, organ yetmezliği ve gelişimsel gerilikler de mitokondriyal hastalıkların sık karşılaşılan sonuçları arasındadır. Bu nedenle, erken teşhis ve önleyici tedbirler, hastalıkların seyrini değiştirebilecek en önemli adımlar olarak öne çıkmaktadır.
Yakın zamanda Newcastle Üniversitesi ve Newcastle Upon Tyne NHS Vakfı tarafından geliştirilen ve dünya çapında büyük yankı uyandıran yeni bir yöntem, bu hastalıkların önlenmesine yönelik devrim niteliğinde bir adım olmuştur. Bu yöntem, anne ve babanın genetik materyali ile sağlıklı mitokondrilere sahip bir donörden alınmış yumurtanın birleştirilmesiyle, çocuklarda mitokondriyal hastalıkların geçişini engellemeyi amaçlamaktadır. Bilimsel adıyla “pronükleer transfer” olarak bilinen bu teknik, genetik mirasın önemli bir kısmını ebeveynlerden alırken, mitokondriyal genlerin büyük bölümünü donörden gelen sağlıklı mitokondriler oluşturmaktadır.
Mitokondriler, hücrelerimizin enerji üretim merkezleri olarak işlev görür ve kendi DNA’larına sahiptir. Ancak, spermler genellikle mitokondrilerini yumurtaya aktarmadığı için, mitokondriyal genetik miras yalnızca anne tarafından geçer. Bu durumda, annede mitokondriyal hastalık taşıyan genetik mutasyonlar varsa, bu hastalık çocuklara da geçebilir. İşte bu noktada, söz konusu yeni teknik, anne ve babadan alınan çekirdek DNA’sını, sağlıklı donörden alınmış mitokondriyal DNA ile birleştirerek, hastalığın aktarımını önlemeyi amaçlamaktadır.

Bu yöntem, sadece hastalık taşıyan annelerin sağlıklı çocuklar sahibi olmasını sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda gelecek nesillere de genetik aktarım riskini azaltmaktadır. Ayrıca, bu teknik, genetik hastalıkların önlenmesine yönelik en gelişmiş ve etik açıdan kabul gören yaklaşımlardan biri olarak kabul edilir.
Bu yöntem, öncelikle hem biyolojik anneden hem de sağlıklı donör kadından alınan yumurta hücreleriyle başlar. Ardından, bu yumurtalar döllenir ve her iki embriyoda da ‘pronükleus’ adı verilen genetik çekirdekler oluşur. Biyolojik anne ve babanın genetik materyali (pronükleus), donör kadının yumurtasından alınmış, çekirdeği çıkarılmış ve sağlıklı mitokondrili embriyoya aktarılır. Böylece, ortaya çıkan yeni embriyo, hem ebeveynlerinin genetik özelliklerini taşırken, mitokondriyal DNA’sı donörden gelen sağlıklı mitokondrilerden oluşur.

Bu işlem sayesinde, çocukların yaşam kalitesi ve sağlığı korunmakta, mitokondriyal hastalıkların görülme riski önemli ölçüde azaltılmaktadır. Ayrıca, bu teknikle doğan çocuklar, genetik mirasları nedeniyle karşılaşabilecekleri ciddi sağlık sorunlarından korunmuş olur.
Prof. Dr. Murat Arslan: “Mitokondriler, hücrelerimizin enerji üretiminde vazgeçilmezdir. Düzgün çalışmadıklarında, özellikle beyin, kalp ve kas gibi enerjiye ihtiyaç duyan organlar ciddi zarar görebilir. Bu durum, çocuklarda epilepsi, gelişim geriliği, kas zayıflığı, görme ve işitme kayıplarına yol açabilir. Mitokondriyal hastalıklar, sadece anneden çocuklara geçer ve spermler genellikle mitokondri taşımaz. Bu nedenle, hastalık taşıyan annelerin sağlıklı çocuklar sahibi olabilmesi için bu yeni teknik büyük bir umut vaat etmektedir.”

Mitokondriyal DNA’nın küçük yapısı ve kalıtım yolu nedeniyle, bu hastalıkların önlenmesinde geleneksel tüp bebek ve genetik tarama yöntemleri yetersiz kalmaktadır. Bu noktada, donörden alınan sağlıklı mitokondrilerin kullanılması, hastalıklı mitokondrilerin embriyoya geçmesini engeller ve sağlıklı bireylerin dünyaya gelmesine imkan tanır.
Newcastle Üniversitesi ve Monash Üniversitesi araştırmacılarının yaptığı çalışmalar ve yayınlanan raporlara göre, bu yöntemi kullanan 22 aileden 8’i sağlıklı bebek sahibi olmuştur. Bu bebekler, tüm gelişimsel aşamalardan başarıyla geçerek, mitokondriyal hastalık riski taşımadan büyümektedir. Ayrıca, bunlar arasında ikizler ve tek çocuklar bulunmaktadır. Birkaç vakada, hastalıklı mitokondri tespiti yapılmamış, diğerlerinde ise düşük seviyede kusurlu mitokondri bulunmuştur; bu oran ise %5 ila %20 arasındadır ve hastalık riskinin altında kalmaktadır.

Prof. Bobby McFarland: “Bu gelişmeler, aileler ve sağlık otoriteleri için büyük bir umut kaynağıdır. Bebeklerin sağlıklı gelişimi ve hastalıkların önlenmesi açısından çok değerli bir adım olarak görülmektedir. Ancak, uzun vadeli etkilerin ve potansiyel risklerin araştırılması devam etmektedir.”
İngiltere, bu teknolojiyi ilk kez yasal hale getiren ülke olmuştur. 2015 yılında yapılan yasal düzenlemeyle, bu teknik yasal olarak kabul edilmiştir. Ancak, bu gelişmeler beraberinde bazı etik tartışmaları da getirmiştir. Özellikle, genetik mirasın değiştirilmesi ve donör mitokondrilerin kalıcı olarak nesillere aktarılması endişeleri dile getirilmektedir. Bu nedenle, etik kurullar ve uluslararası düzenlemeler, bu teknolojinin uygulanması ve sınırlarını belirlemek adına çalışmalarını sürdürmektedir.

Türkiye’de ise şu an için bu yönteme yönelik herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, mevcut mevzuat çerçevesinde, donör yumurta ve embriyo kullanımı yasaktır. Yine de, etik kurul onayıyla, araştırma amaçlı otolog (kendi hücrelerinden alınmış) mitokondri kullanımı mümkün olabilmektedir.
Mitokondriyal hastalıkların önlenmesinde, bu yeni teknik büyük bir dönüm noktasıdır. Geleneksel tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı alanlarda, önleyici ve genetik temelli bu yaklaşım, hastalıkların nesiller boyu aktarımını engelleyerek, binlerce ailenin yaşamını değiştirme potansiyeline sahiptir. Uzmanlar, bu teknolojinin geliştirilmesi ve uygulamasının, hem etik hem de teknik açıdan dikkatli bir şekilde ilerlemesi gerektiği konusunda görüş birliği içindedir. Uzun vadeli sonuçlar ve potansiyel riskler araştırıldıkça, bu yöntemin güvenli ve yaygın kullanılabilir hale gelmesi, tıp dünyasında umut vaat etmeye devam edecektir.
Sayfiyenin en iyi 10 kahvaltı mekânı: Sakin bir sabah, zengin bir sofra
1
CUMA MESAJLARI 2025 YENİ, RESİMLİ, ANLAMLI, KISA (TIKLA İNDİR) | | Cuma akşamı mesajları ve sözleri: Ayetli, anlamlı, yazılı, dualı, hadisli, hiç duyulmamış, kısa, en güzel cuma mesajlarını paylaşın… Hayırlı Cumalar!
330 kez okundu
2
Arda Edeoğlu’nun Trajik Sonu ve Hayat Hikayesi
269 kez okundu
3
Samsung Cihazlarda DNS Ayarı Nasıl Değiştirilir: Telefon, Tablet ve TV’ler İçin Kapsamlı Rehber
260 kez okundu
4
Zohran Mamdani: Hayatı, Kariyeri ve Vaatleri
257 kez okundu
5
CUMA MESAJLARI RESİMLİ 2025 YENİ, KISA, ANLAMLI (15 Ağustos cuma sözleri) | Cuma akşamı mesajları ile Hayırlı Cumalar! Sevdikleriniz için farklı, dualı, hadisli, ayetli, yazılı, anlamlı, değişik, en güzel cuma mesajları ve kutlama sözlerini tercih edin!
252 kez okundu
MasterChef 5 ve 6. Eleme Adayları ve Gecenin Sonuçları
İklim Değişikliğinin Sağlık Üzerindeki Yıkıcı Etkileri Artıyor
Sessiz Süpersonik Uçuşlar İçin Yeni Nesil Proje ve X-59 Uçağı
Gazze Şeridi’ndeki Son Gelişmeler ve Uluslararası Tepkiler
Almanya- Türkiye Zirvesi Öncesi Yüksek Düzeyli İkili Görüşmeler Planlanıyor
Hollanda Genel Seçim Sonuçları ve Siyasi Manzara Analizi
G-20 Zirvesinde Çin ve ABD Liderlerinin Stratejik Buluşması
Türkiye ve Yunanistan Arasında Eurofighter Anlaşmasının Bölgesel Etkileri
30 Ekim 2025 Gazetesi Manşetleri ve Güncel Haberler
Fenerbahçe, Sörloth İçin Tekrar Devrede: Transfer Planları Yeniden Hız Kazandı