Uluslararası toplumun yoğun çabaları sonucunda, Filistin meselesine barışçıl ve sürdürülebilir bir çözüm bulunması amacıyla gerçekleştirilen BM Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı’nda, önemli gelişmeler yaşandı. Konferans başkanları ve çalışma grubu liderleri tarafından kabul edilen New York Bildirisi yayımlandı ve bu belge, bölgedeki barış için atılacak adımların temelini oluşturdu. Türkiye, Fransa, Suudi Arabistan, Brezilya, Kanada, Mısır, Endonezya, İrlanda, İtalya, Japonya, Ürdün, Meksika, Norveç, Katar, Senegal, İspanya, İngiltere, Avrupa Birliği (AB) ve Arap Birliği gibi uluslararası aktörler, bildirinin önemli bir parçası olarak bu girişime katıldılar. Ayrıca, 30 Temmuz tarihinde yayımlanan New York Bildirisi’nde, İsrail’in Gazze’deki sivillere ve altyapıya yönelik saldırıları açıkça kınandı ve bölgedeki kuşatma ile açlık durumu ciddi bir insani kriz haline geldiği vurgulandı.
” “
Filistin-İsrail çatışmasının çözümüne dair ortak iradeyi ortaya koyan bu bildiride, özellikle demografik değişikliklere yol açan eylemler kesinlikle reddedildi. Bu bağlamda, uluslararası hukukun açık ihlali olan ve toprak bütünlüğünü zedeleyen, zorla yerinden edilme ve nüfus yapısındaki değişiklikleri teşvik eden her türlü eylem, sert bir dille eleştirildi. “Uluslararası insancıl hukukun bariz bir ihlali olan, Filistinli sivil nüfusun zorla yerinden edilmesi ve topraklar üzerindeki demografik değişikliklere yol açan her türlü hareketi reddettiğimizi belirtmek isteriz.” ifadeleriyle, bu tür eylemler kesinlikle kabul edilmediği ve uluslararası toplumun ortak duruşunun net olduğu ortaya kondu.
” “
Bildiri, çatışmanın sona ermesi ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için atılması gereken adımların önemini vurguladı. Her iki halkın meşru haklarının ve güvenliklerinin korunması gerektiğine işaret edilerek, şiddetin ve devlet dışı aktörlerin bölgedeki istikrarsızlaştırıcı rolünün sona erdirilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, her iki tarafın da güvenliklerini garanti altına alacak, sürdürülebilir barış ve bölgesel entegrasyonu sağlayacak adımların atılması gerektiği anlatıldı. Bu noktada, bölge halklarının ihtiyaçlarına uygun, adil ve kalıcı çözümler bulunması temel hedef olarak belirlendi.
” “
Gazze’deki insani kriz ve bölgedeki askeri operasyonlar konusu ise, bildiride en çok yer verilen öncelikli meseleler arasında yer aldı. Gazze’deki savaşın derhal sona ermesi ve İsrail güçlerinin bölgeden tamamen çekilmesi gerektiği açıkça ifade edildi. “1967 sınırları temelinde, Kudüs dahil olmak üzere, Filistin ve İsrail’in barış içinde, yan yana, demokratik ve egemen iki devlet olarak yaşaması” prensibi, uluslararası toplumun temel ilkeleri arasında tekrar vurgulandı ve bu çözümün uluslararası hukuk ve BM kararlarına uygun şekilde gerçekleştirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, Filistin halkının kendi geleceğini tayin etme hakkı bir kez daha desteklenerek, “Filistin devletinin Birleşmiş Milletlere tam üyeliği” konusunun, çatışmayı sona erdirecek temel bir unsur olduğu vurgulandı. Bu adımların, bölgedeki kalıcı barış ve istikrarın sağlanması adına vazgeçilmez olduğu ifade edilerek, bölgesel entegrasyon ve ekonomik kalkınmanın da bu süreçte önemli rol oynayacağı belirtildi.
02:00
News
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
