40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Instagram, dünya genelinde en çok kullanılan sosyal medya platformlarından biri olarak, sürekli yeni özellikler ve güncellemelerle kullanıcı deneyimini geliştirmeye devam ediyor. Bu seferki yenilik, özellikle konum paylaşımı ve gizlilik konularında önemli tartışmalara yol açtı. Yeni eklenen haritalı paylaşım özelliği, kullanıcıların belirledikleri konumları görsel ve detaylı şekilde paylaşmasına imkan tanırken, bu özelliğin mesajlaşma (DM) bölümüne entegre edilmesi, kullanıcılar arasında farklı tepkilere neden oldu. Bazıları bu yeniliği heyecan verici ve pratik bulurken, diğerleri ise gizlilik ve güvenlik endişeleriyle bu özelliğin risklerini sorgulamaya başladı.
Meta, bu yeni özelliğin kademeli olarak aktif hale getirildiğini ve tamamen tercihe bağlı olduğunu belirtse de, kullanıcıların büyük bir kısmı farkında olmadan bu özelliği kullanmaya başladı. Özellikle “Kim, nerede, ne paylaşıyor?” sorusu, platformda yeni tartışmalara zemin hazırladı. Uzmanlar ise bu yeniliğin arka planda çok daha kapsamlı veri toplama ve gözetim stratejilerinin parçası olabileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle kullanıcılar, hem pratik hem de gizlilik açısından bu özelliği dikkatle kullanmalı ve olası riskleri göz önünde bulundurmalı.
Instagram’ın yeni haritalı paylaşım özelliği, uygulama güncellemeleriyle birlikte hem Android hem de iOS platformlarında kullanıma sunuldu. Bu sayede, kullanıcılar herhangi bir cihazdan bu özelliği aktif edebiliyor. Ancak uzmanlar, bu yeniliğin sadece kullanıcı deneyimini geliştirmeye değil, aynı zamanda büyük bir veri toplama ve gözetim stratejisinin parçası olduğunu savunuyor. Prof. Dr. Ali Murat Kırık, bu konuda yaptığı açıklamalarda, özelliğin ilk etapta “arkadaşlarını daha kolay bulma” gibi pratik faydalar sağladığını, fakat arka planda çok daha geniş bir veri işleme mekanizmasının devrede olduğunu belirtti.
Prof. Kırık, “Instagram’daki canlı konum özelliği, kullanıcıların nerede olduğunu, hangi saatlerde ve hangi lokasyonlarda zaman geçirdiğini detaylı biçimde toplayabiliyor. Örneğin, sürekli alışveriş merkezinde görülen bir kullanıcının davranışları, algoritmalar tarafından ‘alışveriş odaklı’ profil haline getirilebilir. Ya da belirli bir kafede düzenli konum paylaşımı yapanlar, hem reklam hedeflemesi hem de güvenlik riskleri açısından dikkat çekici olabilir” diye ekledi.
Teknik açıdan, aktif hale getirildiğinde cihazın GPS donanımından hassas konum verileri elde ediliyor. Bu veriler, sadece genel bir konum değil, sokağa kadar, hatta apartman seviyesine kadar detaylı bilgiler içerebiliyor. Prof. Dr. Kırık, “Kullanıcılar çoğu zaman bu özelliği yalnızca yakın arkadaşlarıyla paylaşmak istediklerini düşünür; ancak, cihazın konum bilgileri sürekli ve arka planda toplanıyor. Bu veri, Meta’nın büyük veri havuzuna ekleniyor ve zamanla karmaşık analizler yapılarak kullanıcının günlük rutinleri, sık gittiği yerler ve alışkanlıklar ortaya çıkarılabiliyor” diye uyardı.
İlaveten, konum verileri, IP adresleri, Wi-Fi ve diğer teknik bilgilerle birleştirildiğinde, kullanıcıların ev adresleri, iş yerleri ve sık ziyaret ettikleri mekanlar kolayca ortaya çıkabiliyor. Bu durum, kullanıcıların güvenliği ve mahremiyeti açısından ciddi riskler barındırıyor.
Prof. Kırık, bu yeni özelliğin en büyük risklerinden birinin “fiziksel takip”e imkan tanıması olduğunu belirtiyor. “Gerçek zamanlı konum paylaşımı, kullanıcıyı fiziksel olarak takip edilebilir hale getiriyor ve stalklama gibi tehlikeleri artırıyor. Bu durum, özellikle takıntılı kişiler, eski sevgililer ya da kötü niyetli kişiler tarafından kullanılabilir. Ayrıca, çocuklar ve gençler üzerinde de ciddi tehlikeler söz konusu. Sürekli konum paylaşımı, çocukların ve gençlerin kötü niyetli kişiler tarafından manipüle edilmesine, dijital zorbalığa veya fiziksel takiplere açık hale getiriyor.”
Prof. Kırık, “Bir kez toplanan konum ve davranış verileri, geri dönüşü olmadan kalıcı hale gelebilir. Bugün ‘sadece yakınlarım görüyor’ denilen bilgiler, ileride veri tabanında kalıcı izler haline dönüşebilir. Bu nedenle, konum paylaşımını alışkanlık haline getirmemek ve dikkatli kullanmak büyük önem taşıyor” diye ekledi.
Uzmanlar, bu özelliğin siber suçlar ve dolandırıcılık açısından da riskler taşıdığını vurguluyor. Konum verilerinin, dolandırıcılar ve siber suçlular tarafından kolayca kullanılabileceği, kullanıcıların evde olup olmadıkları, düzenli gittiği yerler ve tatil durumları gibi bilgilerin kötüye kullanılabileceği belirtiliyor. Prof. Kırık, “Sosyal mühendislik saldırıları, inandırıcı mesajlar ve sahte teklifler aracılığıyla kullanıcılar tuzağa düşürülebilir. Bu da kimlik hırsızlığı ve veri sızıntısı gibi ciddi sonuçlara yol açabilir” uyarısında bulundu.
Uzmanlar, kullanıcıların bu özellikten kaynaklanan tehditlere karşı kendilerini korumak için temel önlemleri sıralıyor. En başta, konum paylaşımını tamamen kapatmak veya sadece güvendiği kişilerle kısa süreli paylaşım yapmayı tercih etmek gerekiyor. Ayrıca, uygulama içi ve telefon ayarlarında konum erişimini sınırlandırmak, konum geçmişi ve arka plan verilerinin kaydedilmesini devre dışı bırakmak önem arz ediyor. Bu adımlar, kullanıcıların gizliliğini korumada kritik rol oynuyor.
Sonuç olarak, Instagram’ın yeni haritalı paylaşım özelliği, kullanıcıların pratiklik ve bağlantı kurma ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olsa da, beraberinde ciddi gizlilik ve güvenlik riskleri de getiriyor. Bu nedenle, kullanıcıların bilinçli ve dikkatli olması, hem kişisel gizliliklerini korumaları hem de olası tehlikelerin önüne geçmeleri açısından büyük önem taşıyor.
‘Adrenal yorgunluğu için birebir’ deniyor, sosyal medya fenomenleri öve öve bitiremiyor! Kortizol kokteyli nedir, nasıl yapılır?