40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Bir zamanlar Filistin davasının güçlü savunucuları ve Ortodoks kardeşliğiyle Rusların merkezi sayılan bölgeler, günümüzde değişen jeopolitik dengeler ve bölgesel gelişmelerle yeni bir dönüşüm yaşanmaktadır. Rusya’dan ABD’ye hızla yön değiştiren Kıbrıs Rum yönetimi, özellikle “Türk düşmanlığı” motivasyonu ile uluslararası arenada dikkat çekici bir konuma gelmiştir. Bu süreçte, İsrail gizli servisleri MOSSAD’ın ve Yahudi yerleşimcilerin bölgedeki etkinliği artarken, bölgedeki yeni yerleşim hareketleri ve yatırımlar dikkat çekmektedir.
Son bir yıl içerisinde, Limasol ve Larnaka gibi önemli liman kentlerine yaklaşık 15 bin Yahudi yerleşmiş ve mahalleler, koşer restoranlar ile siyonist eğitim kurumları hızla kurulmaya başlanmıştır. Rum yönetimindeki Yahudilerin hahambaşı Arie Zeev Raskin, Jerusalem Post gazetesine yaptığı açıklamada, 2003 yılında sadece 70 Yahudi ailesinin yaşadığı bölgede, bugün bu sayının 15 bini aştığını vurgulamıştır. Rum hükümetinin özel izinleriyle, Limasol’da Şubat ayında temel atılan ve din eğitimi verecek olan “siyonist lise”nin inşası da hızla sürmektedir. Önümüzdeki yıl faaliyete geçmesi planlanan bu okulda toplam 1500 Yahudi öğrenciye eğitim verilecektir. Ayrıca, Haaretz gazetesinin geçtiğimiz ay yayımladığı özel haber, Rum yönetiminde MOSSAD’ın aktif faaliyet gösterdiğine işaret etmektedir.
Rum hahambaşı Arie Zeev Raskin ise bu gelişmelere rağmen, Rum muhalefetinin olumsuz tepkilerini dile getirmektedir. İngiltere’de Arapça yayın yapan Şark’ül Avsat gazetesi, Rum yönetimine yerleşen Yahudilerin emlak, tıp ve teknoloji alanlarına yaptığı büyük yatırımlara dikkat çekerek, Rum muhalefetinin son yıllardaki Yahudi göçü ve yerleşim hareketinden ciddi anlamda rahatsızlık duyduğunu belirtmektedir. Rum ana muhalefet partisi AKEL’in sözcüsü Stefanos Stefanu, “Siyonist okullar açılıyor, sinagoglar kuruluyor, yüksek duvarlı konutlar alınıyor, stratejik bölgeler satın alınıyor ve mahalleler inşa ediliyor. İsrail, Kıbrıs’ı adeta arka bahçesi haline getiriyor. Bir gün bakarız, elimizdeki yerler kalmaz, adeta uydu devleti durumuna geliriz. Hükümetin bu gelişmelere karşı önlem alması gerekiyor” şeklinde uyarılarda bulunmuştur. Bu açıklamalar, İsrail’i ve bölgedeki güç dengesini rahatsız ederken, İsrail’in Rum yönetimindeki büyükelçisi Oren Anolik, özellikle muhalefet kesiminde artan Yahudi düşmanlığı söylemini eleştirmiştir.
Zenginlerin yat limanı olarak da bilinen Rum limanları, özellikle İsrail’in İran’la yaşadığı 12 günlük savaş sırasında büyük önem kazanmıştır. İran füzelerinin hedef aldığı Hayfa’dan ayrılan birçok lüks yat, Limasol ve Larnaka limanlarına yanaşmış ve savaş sona erene kadar bölgede konaklamıştı. Ayrıca, geçen hafta Yunanistan’ın Siros limanında, Filistin’e destek gösterileri nedeniyle Yahudi turistlerin indirilmediği bir yolcu gemisi de Rum yönetimine bağlanmıştır. Bu gelişmeler, bölgedeki karmaşık ilişkilerin ve çıkarların göstergesidir.
Kıbrıs Rum yönetimi, zaman zaman yalnız hareket ederken, çoğu zaman Yunanistan ile birlikte hareket ederek Türkiye’yi doğu Akdeniz’de enerji paylaşımından dışlamayı amaçlayan anlaşmalara imza atmaktadır. Bu anlaşmalar, özellikle ekonomik ve askeri alanlarda büyük bir entegrasyonun sinyallerini vermektedir. Rum yönetimi, İsrail ile birçok stratejik anlaşma yapmış ve hava sahasını ile limanlarını, İsrail savaş uçakları ve gemilerinin kullanımına açmıştır. Ayrıca, İsrail gizli servisi MOSSAD, bölgedeki faaliyetlerini artırarak Rum polisi ve güvenlik güçlerini terörle mücadele ve istihbarat alanında eğitmeye başlamıştır. Bu gelişmeler, bölgedeki jeopolitik dengelerin değiştiğine işaret ederek, bölgedeki yeni güç odaklarının oluşumunu hızlandırmaktadır.
SDG ile Şam yönetimi Fransa’da görüşecek