DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ÇEYREK ALTIN

7.017,00%0,27

TAM ALTIN

27.981,00%0,27

BİST100

10.219,40%-0,06

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
  • MuhtarAbi
  • Dünya
  • Suriye Güneyindeki Gerilim ve Çatışmaların Son Durumu
Güncellenme - 19 Temmuz 2025 04:24
Yayınlanma - 19 Temmuz 2025 04:24

Suriye Güneyindeki Gerilim ve Çatışmaların Son Durumu

Dürzilerle Bedevi Araplar arasında başlayan daha sonra Suriye ile İsrail gerilimine dönüşen kriz, varılan anlaşma sonrası Şam’a bağlı birliklerin Süveyda’dan çekilmesi ve Dürzi çetelerin bölgedeki sivil Araplara yönelik katliama girişmesiyle iç savaşı hatırlatan bir kaosa dönüştü. İntikam almak isteyen 41 Arap aşiretine bağlı yüz bine yakın savaşçı, Süveyda’nın kapısına dayandı.

Suriye’nin Güneyindeki Süveyda Bölgesinde Artan Gerilim ve Çatışmalar

Son bir hafta boyunca süren ve bölgeyi adeta savaş alanına çeviren Süveyda’daki çatışmalar, önceki günlerde Şam yönetimi ile Dürzi toplumunun uzlaşıyla imzalanan ateşkes anlaşmasının ardından durulması beklenirken, beklenmedik bir şekilde yeniden alevlendi. Bu kez, Dürzi Şeyhi Hikmet el Hicri’ye bağlı silahlı grupların, bölgedeki Arap aşiretlerine düzenlediği saldırılar, gerilimi daha da tırmandırdı. Saldırılar sonrası ortaya çıkan sivil kayıplar ve sosyal medyada paylaşılan şiddet görüntüleri, bölgedeki tansiyonu yükseltti ve diğer Arap topluluklarını da seferberlik ilan etmeye zorladı.

Bölgeye ulaşan çeşitli silahlı gruplar, Dürzi milislerle çatışmalara girişirken, önceden Bedevi Araplar ile Dürziler arasında yaşanan gerginlikler ve sonrasında Şam’a bağlı güvenlik güçlerinin bölgeye hareketleri de olayların seyrini etkiledi. Dürzi gruplar ise, Arap aşiretlerini durdurmak ve saldırılarını durdurmak için Şam’dan yardım talebinde bulundu. Şam yönetimi, tüm tarafların silahlarını teslim etmesi ve bölgedeki kontrolü tamamen devlete bırakması şartıyla müdahale edeceğini açıkladı.

Suriye’nin Güneyindeki Süveyda Bölgesinde Artan Gerilim ve Çatışmalar

Hicri’nin Gruplarını Kışkırtması ve Artan Gerilimler

13 Temmuz Pazar günü, bölgedeki gerilimi tetikleyen olaylardan biri, Dürzi toplumundan bir tüccarın, Bedevi aşiretleri mensuplarınca kaçırılması oldu. Bu olay, çatışmaların büyümesine neden olurken, Dürzi milislerin Arap mahallelerine saldırıları da devam etti. Güvenlik güçlerinin bölgeye sevk edilmesine rağmen, Hikmet el Hicri’ye bağlı silahlı gruplar, pusu kurarak 18 güvenlik görevlisini öldürdü ve çatışmalar yeniden şiddetlendi. Bunun üzerine Şam yönetimi, askeri sevkiyatını artırarak, bölgedeki kontrolü güçlendirdi ve yoğun çatışmalara sahne olan Süveyda kentinde önemli bir üstünlük sağladı.

Ancak, bu gelişmelerin hemen ardından İsrail savaş uçakları, Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Savunma Bakanlığı binalarını bombalayarak bölgedeki gerilimi daha da artırdı. Diplomatik girişimler ve yoğun görüşmeler sonucu, taraflar arasında geçici bir ateşkes sağlandı ve Şam’a bağlı güçler bölgeden çekildi. Bu gelişmenin ardından, Hikmet el Hicri’ye bağlı silahlı güçler, bölgeye geri dönerek, Arap sivillere karşı tam bir cadı avı başlattı ve bölgede yeni bir korku ortamı oluşturdu.

Hicri’nin Gruplarını Kışkırtması ve Artan Gerilimler

Arap Aşiretlerinin Seferberlik Kararı ve Bölgedeki Çatışmalar

Şehba, Tel Luhuf, Meyamas, Kefer, Raha, Sehvt Balata ve Ufeyne bölgelerinde, Dürzi milislerin kontrolü ele geçirmesiyle birlikte, çok sayıda Bedevi Arap, ya öldürüldü ya da evlerinden sürüldü. Bu durum, bölgedeki birçok Arap ailesinin korku ve endişeyle evlerini terk ederek, Şam’ın kontrolündeki Dera’ya göç etmesine neden oldu. Bu gelişmeler üzerine, öfke ve intikam duyguları kabaran Arap aşiretleri, ortak bir karar alarak seferberlik ilan etti. Yapılan açıklamada, “Kadınlarımızı ve çocuklarımızı korumak, halkımızı savunmak ve Allah’ın emri doğrultusunda yola çıkıyoruz. Cumhurbaşkanı Şara’dan bu sürece müdahale etmemesini istiyoruz” denildi.

Arap Aşiretlerinin Seferberlik Kararı ve Bölgedeki Çatışmalar

Medya ve uzmanlar, özellikle sızdırılan videolarda çocuklara ve sivillere karşı işlenen suçların, aşiretlerin öfkesini daha da körüklediğine dikkat çekti. 41 Arap aşiretinin katılımıyla gerçekleşen seferberlik sonucu, binlerce savaşçı Menbiç’ten İdlib’e, Deyrizor’dan Humus’a kadar geniş bir alanda hareket etti. Bu süreçte, İsrail’in SİHA saldırılarına rağmen, bölgedeki Arap aşiretleri Dürzi milislerle çatışmaya devam etti.

Hikmet el Hicri’nin Yardım Talebi ve Bölgedeki Güç Dengesi

Bölgedeki yoğun çatışma ve artan tehditler karşısında, Hikmet el Hicri’ye bağlı güçler, Şam’dan acil yardım talebinde bulundu. Daha önce Şam’a bağlı birliklerin pusulara düşürülerek öldürülmesi, bölgedeki güç dengesini değiştirmişti. Şam İçişleri Bakanlığı, güvenlik güçlerinin tekrar bölgeye konuşlanmak üzere hazır olduğunu duyurdu. Ayrıca, İsrail’in güneydeki kaos ortamını gerekçe göstererek, Suriye’nin iç güvenlik güçlerinin Süveyda’ya girişine 48 saatlik izin verdiği bildirildi.

Bölgedeki çatışmalar devam ederken, Şam yönetimi, uluslararası toplumdan gelen çağrılara karşılık olarak, “Hukukun üstünlüğü ve adalet ilkeleri doğrultusunda hareket edeceğiz” açıklaması yaptı ve tüm taraflara sakin olmaları çağrısında bulundu. Ayrıca, Suriye Cumhurbaşkanlığı, bölgedeki istikrarı yeniden tesis etmek amacıyla, özel kuvvetler konuşlandırılacağını duyurdu. Bu adımların, bölgedeki gerginliği azaltmayı amaçladığı düşünülüyor.

Hikmet el Hicri’nin Yardım Talebi ve Bölgedeki Güç Dengesi

Uluslararası ve Bölgesel Gelişmeler

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack, gece saatlerinde yaptığı açıklamada, İsrail ile Suriye arasında geçici bir ateşkes anlaşmasının imzalandığını bildirdi. Bu anlaşmanın, özellikle Suriye’deki Dürzi nüfusunun korunması ve bölgede barış ortamının sağlanması amacıyla ABD, Türkiye ve Ürdün gibi ülkelerin katılımıyla gerçekleştirildiği kaydedildi. Barrack, bölgedeki silahsızlanma ve barış sürecinin, bölgedeki tüm toplulukların güvenliği ve istikrarı için temel olduğunu vurguladı.

Diğer yandan, Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin temsilcisi Stephan Sakalian, bölgede devam eden şiddet ve çatışmaların ciddi insani krizlere yol açtığını belirtti. Hastanelerin yaralılarla dolup taştığını ve ailelerin sevdiklerini defnedemediğini dile getiren Sakalian, “Her geçen saat, bölgedeki acı ve kayıplar daha da artıyor. Uluslararası toplumun acil müdahalesi gerekmekte” ifadelerini kullandı.

Türkiye ve Uluslararası Diplomasinin Rolü

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile telefon görüşmesi yaparak, bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve barışçıl çözüm için çaba sarf ettiklerini belirtti. Fidan, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine verdiği önemi vurgularken, İsrail’in bölgeye müdahale girişimlerini de sert bir dille eleştirdi. Ardından, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile de görüşerek, bölgedeki istikrarı sağlama yolunda ortak çalışmaların önemine değindi.

İsrail ve Suriye Arasında Geçici Anlaşma

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack, gece saatlerinde yaptığı açıklamada, İsrail ile Suriye arasında geçici bir ateşkes anlaşmasının imzalandığını duyurdu. Bu anlaşmanın, bölgedeki gerginliği yatıştırmayı ve Dürzi nüfusunun korunmasını hedeflediği belirtildi. Ayrıca, bölgedeki çatışmaların sona erdirilmesi, silahların bırakılması ve barışın tesisi için bölge halklarının katılımıyla yeni adımlar atılacak.

Aşiret Liderlerinden Gelen ‘Kahve Yeminleri’ ve Dayanışma Mesajları

Son gelişmeler üzerine, Suriye Arap Aşiretleri Meclisi’nin önde gelen reisleri, bir araya gelerek, bölgedeki birlik ve beraberliği göstermek amacıyla geleneksel kahve içme törenini boykot etme kararı aldı. Aşiret liderleri, “Tüm şehirler ve köyler, devletimizin kontrolü altına geçene kadar, Arap kahvesini içmeyeceğiz” diyerek, kahveyi yere dökerek öfke ve kararlılıklarını gösterdi. Uzmanlar, bu hareketin, Arap kültüründe intikam ve bağlılık ifadesi olduğunu ve barış sağlanana kadar sürecek güçlü bir mesaj olduğunu belirtti.

Bu süreçte, uluslararası gözlemciler ve insan hakları örgütleri, çatışmaların neden olduğu insani krizlere dikkat çekerek, acil insani yardımların ulaştırılması çağrısında bulundu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, hafta sonunda yaşanan çatışmalarda toplamda 594 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı, ve bölgedeki durumun hızla iyileşmesi için uluslararası desteğin şart olduğunu vurguladı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İtalya’da Yamaç Paraşütü Kazası ve Ünlü Sporcu Baumgartner’ın Hikayesi

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

MuhtarAbi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin