Damla Sönmez ile Röportaj: Oyunculuk Serüveni ve Sanatın Derinlikleri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Damla Sönmez, BeStyle dergisinin yeni sayısına konuk oldu

Ünlü oyuncu Damla Sönmez, yeni çıkan BeStyle dergisinin sayfalarında samimi ve içten açıklamalar yaptı. Röportajda kariyerinden, oyunculuk anlayışından ve sanatın farklı boyutlarındaki deneyimlerinden bahsetti.

Başrol hayalleri ve gerçek başarı anlayışı

Soru şu şekildeydi: “Yer aldığın sinema projelerinin neredeyse hepsinde başrol oyuncususun. Oyunculuk hayatına başlarken bu denli büyük başarılara ulaşmayı hayal ediyor muydun?” Damla Sönmez, cevap verdi: Gerçek başarının yalnızca başrol oynamak olduğu gibi yüzeysel bir düşünceye sahip değildim aslında. Hiçbir zaman sadece başrol oynamayı hedeflemedim ya da ısrarcı olmadım. Çünkü bir hikâyede iz bırakan karakterler, her zaman en çok sahnesi olanlar olmak zorunda değildir. Bazen hikâyenin akışını şekillendiren, çok katmanlı, daha küçük görünen ama etkisi büyük karakterler vardır. İşte benim daha çok ilgimi çeken ve beni heyecanlandıran da bu tür karakterler olmuştur.

Yardımcı rollerin oyuncuya sunduğu özgürlük ve keyifli anlar

Damla Sönmez, yardımcı rollerin oyuncuya sağladığı özgürlük ve güzellikler üzerinde durdu. Ekledi: Yardımcı karakterler, çoğu zaman başrolden bile daha özgün ve keyifli olabiliyor. Bu tarz roller, oyuncuya farklı bakış açıları kazandırır ve kendinizi ifade etmenin yeni yollarını sunar.

Oyunculuk motivasyonunu ise şöyle açıkladı: Bir işi tutkuyla yaptığınızda, kendinizi durdurmanız imkânsız hale gelir. Tüm kalbinizi, zamanınızı ve enerjinizi ortaya koyuyorsunuz. En iyi ve en anlamlı sonucu hayal etmek ise kaçınılmaz oluyor. Bu motivasyon sadece şöhret veya başarı değil; anlamlı ve derinlikli karakterler yaratmak, güçlü hikâyelere katkıda bulunmak ve sanata değer katmak benim için esas odak noktasıdır.

Tiyatro ve Kamera Oyunculuğu Arasındaki Farklar

Damla Sönmez, tiyatro ve sinema oyunculuğunu karşılaştırırken şunları dile getirdi: Tiyatroda her şey anlık ve doğrudan yaşanır. Sahneye çıktığınız anda izleyicilerle canlı ve samimi bir bağ kurarsınız. Tiyatro gerçekten eşsiz bir sanat formudur. Sinema ise daha içe dönük ve detaylara odaklanan bir deneyim sunar. Kamera karşısında sessizlik, ritim ve atmosfer büyük önem taşır. En küçük jestiniz ve bakışınız dahi anlam kazanır. Bu nedenle, sinema oyunculuğu, iç dünyanızı detaylıca yansıtma konusunda daha imkan sağlar. Diziler ise daha hızlı ve tempolu bir çalışma ortamı sağlar. Senaryolar genellikle hafta bazında değişir, karakterler sürekli evrim geçirir ve oyuncunun bu tempoya uyum sağlaması gerekir. Uzun süre aynı karakterle çalışmak ise oyunculuk kaslarınızı farklı şekillerde geliştiren bir deneyim sunar. Bu süreç, oyunculuğu derinlemesine öğrenmek ve kendinizi farklı yönlerden geliştirmek adına büyük bir fırsattır.