İsrail İşgali ve Sivil Yardım Ağlarına Yönelik Yeni Güvenlik Tehditleri

Filistin Diplomasi Merkezi’nin hazırladığı rapora göre, İsrail güçleri, çatışma başlangıcından itibaren yalnızca askeri değil, aynı zamanda toplumların yaşamını hedef alan yeni stratejiler geliştirmektedir. Bilhassa, bazı aşiret ve aileleri kullanarak “yardım çeteleri” adı verilen milis yapılanmaları kurmak suretiyle, yardım operasyonlarını denetim altına almaya çalışıyorlar. Bu çeteler, yardım konvoylarına ani saldırılar düzenleyerek, binlerce insana ulaşması gereken temel gıda, ilaç ve ihtiyaç malzemelerini gasp etmektedir. Hatta, yardım kuruluşlarının aşevleri ve gönüllü girişimler bile, ‘güvenlik endişeleriyle’ saldırıya uğramakta ve bazı koruyucu güzergâhlar kasıtlı olarak değiştirilerek çetelerin eline geçmeleri sağlanmaktadır.

İsrail’in Kurduğu ve Desteklediği Çeteler Saldırıyor

Birleşmiş Milletler’in Filistin İşleri Sorumlusu Jonathan Wital, özellikle DEAŞ ile bağlantılı olduğu bilinen ve İsrail tarafından silahlandırılan Yaser Ebu Şebab ve onun çetesinin, yardımların sistematik bir biçimde gasp edilmesinde aktif rol oynadığını belirtti. Bu çetenin, “savaşın başından beri” yardım araçlarının yağmalanmasından sorumlu olduğunu ve faaliyetlerinin “İsrail gözetiminde” gerçekleştiğini vurguladı. Görüntüye yansıyan bilgilere göre, çete tarafından kullanılan AK-47 tipi otomatik silahlar İsrail tarafından temin edilirken, konvoyların “askeri eskort” adı altında el değiştirildiği ve bu şekilde gasp işlemlerinin gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Ayrıca, yardım malzemelerinin yağmalanmasına katılan bazı tır sürücülerinin, doğrudan işgal güçleriyle irtibatlı oldukları ve herhangi bir yaptırım görmedikleri de gelen bilgiler arasında bulunuyor.

Doğu Gazze’deki Şucaiyye Mahallesi, İsrail ordusunun kontrolü altındaki başka bir çetenin üs bölgesine dönüşmüş durumda. Rami Halis isimli milis liderinin, İsrail’in istihbarat subayı Abu Rami ile direkt iletişim kurduğu ve her gün talimat, para ve silah aldığı tespit edildi. Bu grup, yerel halka saldırmak, sivilleri kaçırmak ve işgal güçlerine bilgi sızdırmak gibi faaliyetlerde aktif rol üstleniyor. Ayrıca, Halis’in etrafındaki milisler, Gazzelilerin evlerine düzenli baskınlar gerçekleştirerek, direnenleri İsrail’e teslim ediyor.

İşgal güçlerinin gözetimi altındaki 8200 Elektronik İstihbarat Birimi ve Şabak tarafından yönlendirilen Aşref el-Mensî Çetesi ise, yerel bölgelerde gözetleme, hedef belirleme ve sabotaj faaliyetleri ile uluslararası yardım girişimlerini engelliyor. Bu gruplar, sivil alanlara yapılan yardım depolarına saldırarak, işgal ordusunun askeri operasyonlarını kolaylaştırıyor ve operasyonel koordinasyon sağlıyorlar. Ayrıca, Han Yunus bölgesinde faaliyet gösteren El-Mecayde Çetesi, yaklaşık 15 milyon dolar değerinde insani yardımı çalarak, bu kaynakları silah alımında kullanmaktadır. Güvenlik raporlarına göre, bu grup halktan zorla haraç toplamaktan, mültecilere ait topraklara el koymaktan ve bölgeyi askeri üs haline dönüştürmek gibi eylemler de gösteriyor.