DOLAR

41,9599$% 0,31

EURO

48,8833% 0,52

GRAM ALTIN

5.388,57%0,50

ÇEYREK ALTIN

9.245,00%0,42

TAM ALTIN

36.866,00%0,41

BİST100

10.853,43%-0,81

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 17°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • MuhtarAbi
  • Genel
  • İstanbul’un 1940’larındaki Gizemli Hikâyesini Anlatan Bir Yazarın İlham ve Yazım Süreci Serüveni
Güncellenme - 2 Kasım 2025 07:26
Yayınlanma - 2 Kasım 2025 07:26

İstanbul’un 1940’larındaki Gizemli Hikâyesini Anlatan Bir Yazarın İlham ve Yazım Süreci Serüveni

Bankacılık deneyiminin ardından başladığı yazarlık serüvenine dört yılda üç roman sığdıran Burak Akgüç, son kitabı ‘Talihsiz Bir Hadise’yle Türkiye Polisiye Yazarları Birliği (TPYB) 2025 Kristal Kelepçe Polisiye Edebiyat Ödülleri’nde Yılın Polisiye Romanı ödülünü aldı. Yazarla hızla ilerlediği kariyerini ve ödüllü kitabını konuştuk.

Gizli ajanların etkin olduğu dönemlerde, 1940’ların başında İstanbul’da yaşanan olaylar ve karakterlerle iç içe bir hikâyeye davet ediyorsunuz. Burak Akgüç’ün ‘Cemil Arıkan Maceraları’ serisinin üçüncü kitabı, ‘Talihsiz Bir Hadise’, yılın polisiye romanı ödülüne layık görüldü. Bu roman, önceki iki eseri olan ‘Eski Şehrin Gölgesinde’ ve ‘Bahar Temizliği’ gibi, genç ve cesur dedektif Cemil Arıkan’ın maceralarını anlatmaya devam ediyor. Yazar, karakteriyle ve serinin devamıyla ilgili tatmin ve heyecanını dile getiriyor.

İstanbul’un 1940’larındaki Gizemli Hikâyesini Anlatan Bir Yazarın İlham ve Yazım Süreci Serüveni

28 yıllık bankacılık kariyerinden yazarlığa geçiş süreciniz nasıl gerçekleşti? Bankacılık mesleği benim gönülden bağlı olduğum ve severek yaptığım bir alan. Özellikle proje bankacılığı çalışmak büyük bir tutku olsa da, her zaman edebiyata ve araştırmaya karşı derin bir ilgi duydum. Üniversite yıllarında arbede ve sinema alanında da aktif oldum; bir arkeoloji kitabı çevirim yayımlandı. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde eğitimimi tamamladım ve o yıllardan beri sanat ve kültür hayatına da ilgi duyuyorum.

Bankacılıktan yazarlığa geçişinizde neler etkili oldu? Roman yazmak, disiplinli ve sistematik bir çalışma gerektiriyor. İlk aşamada romanın temel yapısını çıkarır, karakterleri belirler ve bölümler arası olay örgüsünü planlarım. O bölümde ne anlatmak istediğimi ve hikâyenin nasıl gelişeceğini önceden düşünerek, rahat bir yazım süreci yakalıyorum. Bu yöntem bana büyük kolaylık sağlıyor ve yazma motivasyonumu güçlendiriyor.

İstanbul’un 1940’larındaki Gizemli Hikâyesini Anlatan Bir Yazarın İlham ve Yazım Süreci Serüveni

Yazma konusunda eğitim aldınız mı veya atölyelere katıldınız mı? Bankacılık sektöründeyken, hangi konuda yazmak istediğime dair fikirler oluşmaya başlamıştı. Bu nedenle çeşitli yazma teknikleri üzerine kitaplar okudum ve uluslararası online seminerlere katıldım. Bu etkinliklerin bir kısmı senaryo yazımına odaklanıyordu. Sonrasında ise ilgimi çeken belirli konular etrafında yoğunlaştım ve yazmaya başladım. Bu süreçte romanlarım ortaya çıktı.

‘Talihsiz Bir Hadise’ romanı ile Yılın Polisiye Romanı ödülü kazanmanız sizin için ne ifade ediyor? Bu ödül, bana hem gurur hem de güven verdi. Yazdığım eserin bir uzman tarafından takdir edilmesi, kendi yapımıma olan inancımı pekiştiriyor. Elbette bunun kişisel bir tatmin boyutu da var; ama aynı zamanda bu başarı, benim gibi yazarlar için önemli bir motivasyon kaynağıdır.

İstanbul’un 1940’larındaki Gizemli Hikâyesini Anlatan Bir Yazarın İlham ve Yazım Süreci Serüveni

Romanlarınızın 2. Dünya Savaşı yıllarında geçmesinin özel bir nedeni var mı? Dönemin Türkiye’sine anlatımınıza nasıl katkı sağlıyor? Bu dönemi anlatmayı seviyorum çünkü Barry Rubin’in İstanbul Entrikaları adlı eseri beni derinden etkiledi. 1930’ların sonundan 1940’ların ortalarına kadar İstanbul’da yaşananları, savaşın öncesi ve sonrası dönemi detaylıca ele alıyor. 2. Dünya Savaşı, hem küresel tarih akışını hem de bölgedeki olayları derinlemesine etkiledi. Bu dönemde istihbarat örgütlerinin temellerinin atılması, Türkiye’nin savaşın dışında kalması, göçler ve Yahudi mültecilerin İstanbul üzerinden Filistin’e geçiş süreçleri gibi olaylar, romanlara zengin ve özgün içeriği kazandırıyor.

Cemil Arıkan karakterinizi biraz tanımlar mısınız? Nasıl biri? Kendisi, askerlik ve polislik geçmişi olan, şimdilerde sahaflık yapan bir karakter. Çok zeki veya olağanüstü yetenekleri yok; onun en önemli özelliği, ordudan ayrılmasından sonra yaşamındaki kırılma ve hayatta yeni bir yön arayışıdır. Genç yaşta evlenip boşanmış olması, onu yaşamda biraz kaybolmuş ve kendi iç dünyasında sorgulayan biri haline getiriyor. Bu durum, onun daha derin ve karmaşık bir karakter olmasını sağlıyor ve birçok insanda da benzer içsel çatışmalar bulunuyor.

Dördüncü romanınızda Cemil Arıkan’ın yeni macerası mı olacak? Evet, şu anda dört numaralı romanı üzerinde çalışıyorum ve Cemil Arıkan hikâyesine devam ediyorum.

Siz kendinizi hangi yazarlardan etkilenmiş olarak görüyorsunuz? Polisiye ve edebiyata nasıl ilgi duydunuz? Gençlik dönemimde Dostoyevski, Kafka ve Poe gibi yazarlar beni derinden etkiledi. Sherlock Holmes’un maceralarını ve Gaston Leroux’nun eserlerini okumayı çok sevdim. Özellikle ‘Operadaki Hayalet’ gibi kurgular, benim hayal gücümü harekete geçirdi. En çok etkilendiğim yazar ise Umberto Eco’nun Gülün Adı kitabıdır. Ayrıca Türk edebiyatında Ahmet Ümit’i ve polisiyeyi keyifle takip ederim.

Cemil Arıkan’ı sinema veya beyaz perdeye uyarlama fikrine nasıl bakıyorsunuz? Bu konuda çeşitli görüşmelerim oldu. Romanlarımın dönem ve yer açısından özgün olması, 1940’larda İstanbul’da geçiyor olması nedeniyle film çekimleri yüksek maliyetler gerektiriyor. Günümüz hikâyelerine kıyasla bu faktörler büyük bir dezavantaj teşkil ediyor. Ancak belki birkaç roman daha yayınlandıktan sonra, sinema uyarlaması daha somut bir hale gelebilir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Çağlar Ferdinandi ile Samimi ve Eğlenceli Röportajdan Kesitler

HIZLI YORUM YAP