40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Gazze bölgesinde yaşanan gelişmeler, uluslararası toplumun ve bölge aktörlerinin dikkatini yoğunlaştırmış durumda. İsrail’in saldırıları ve insani yardımın engellenmesi, bölgedeki kriz seviyesini giderek artırıyor. Bu süreçte, 24-25 Haziran tarihlerinde gerçekleşen NATO zirvesinde, Gazze ile ilgili “çok yakında yeni gelişmeler yaşanabileceği” yönünde umut verici mesajlar paylaşıldı. Eski ABD Başkanı Donald Trump, bölgede barış ve ateşkesin önünü açmak amacıyla, önümüzdeki hafta içinde Gazze’de önemli gelişmelerin yaşanabileceğine dair güçlü ifadeler kullandı.
Trump, 28 Haziran’da Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Gazze’de yaşanan durum korkutucu ve önümüzdeki hafta içinde kesinlikle ateşkes sağlanabilir” şeklinde umut verici sözler sarf etti. Ayrıca, kendi Truth Social hesabından yaptığı yeni paylaşımda ise “Anlaşmayı yapın. Esirleri geri getirin” diyerek, bölgedeki insani kriz ve müzakerelere vurgu yaptı. Trump, daha önceki açıklamalarında da, Gazze’de ateşkesin çok yakın olduğunu dile getirmiş ve bu konuda kendisine sık sık sorular yöneltildiğini belirtmişti. İsrail Ateşkes İstemiyor kısmında ise, İsrail yetkililerinin Trump’ın açıklamalarına tepki gösterdikleri ve tutumlarında herhangi bir değişiklik olmadığını ifade ettikleri vurgulanıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun politikalarında herhangi bir kayda değer değişiklik olmadığı, Hamas ve İsrail arasındaki müzakerelerin halen durgun olduğu belirtiliyor. Ayrıca, İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesine göre, yetkililer Trump’ın açıklamalarını şaşkınlıkla karşıladıklarını ve bölgedeki gerçek duruma dair herhangi bir değişiklik olmadığını belirtiyorlar.
ABD yönetimi ise, bölgedeki normalleşme anlaşmalarını genişletmeyi hedefliyor ve ateşkes, esirlerin iadesi ile savaşın bitişini içeren kapsamlı bir anlaşmayı destekliyor. Ancak, Trump’ın iyimser açıklamalarının dayanak noktası konusunda bazı belirsizlikler bulunuyor. Müzakerelerde Son Durum bölümünde ise, takas anlaşması görüşmelerinde henüz ciddi bir ilerleme sağlanmadığı ve Katar ile Mısır’ın arabuluculuğunda gizli temasların sürdüğü bildiriliyor. Ayrıca, ABD Başkanı Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un bölgeye yapacağı iddia edilen ziyaretin planlanmadığı ve bu konuda herhangi bir gelişmenin yaşanmadığı ifade ediliyor.
İsrailli yetkililer, Trump’ın bölgedeki gelişmeleri değerlendirirken, İsrail-İran çatışmasının ardından oluşan yeni durumu ve bölgedeki siyasi fırsatları göz önünde bulunduruyorlar. Witkoff’un Mayıs ayında Hamas ve İsrail ile yaptığı görüşmelerde, gazze’de ateşkesin sağlanması amacıyla hazırlanan anlaşma metnini sunduğu, ancak Hamas’ın bu anlaşmayı kendi çıkarlarına hizmet ettiği gerekçesiyle imzalamadığı bilgisi paylaşılıyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzey bölgelerine yönelik saldırı tehditlerini artırırken, bölgedeki sivillere yönelik ciddi uyarılar da yapılıyor. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X (Twitter) hesabı üzerinden Gazze’nin kuzey kesimlerine ilişkin bir harita paylaşarak, belirli bölgelerin kırmızı renkle işaretlendiği ve “boşaltılması istenen bölgeler” olarak tanımlandığını duyurdu. Bu bölgelere, Gazze kenti, Cibaliya, Zeytun Şarkî, Belde Kadime, Turkmen, Cedide, Tuffah, Derec, Sabra, Cibaliya Beled, Cibaliya Nezle, Muasker Cibaliya, Ravda, Nehda, Zuhur, Nur, Selam ve Tel Zater gibi mahalleler dahil edilmekte. Adraee, bu alanların “tehlikeli çatışma bölgeleri” olduğunu ve terör örgütlerinin faaliyetlerini sona erdirmek amacıyla askeri operasyonların genişleyeceğini belirtiyor.
İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze’de zorunlu göçleri esas alan haritalar ve emirler yayınlamaya devam ediyor. Bu kapsamda, Gazze’de yaklaşık 2,3 milyon Filistinli’nin büyük bir kısmının, İsrail saldırıları nedeniyle en az bir kez yer değiştirmek zorunda kaldığı bildiriliyor. İsrail’in “güvenli bölge” adı altında ilan ettiği alanlara dahi saldırılar düzenlenmekte ve bölgedeki sivillerin “güvenli yer” diye adlandırılan bölgelere dahi ulaşması engelleniyor. Bu durum, Gazze’deki halkın yaşamını zorlaştırmakta ve “Gazze’de güvenli yer yok” sloganını yaygınlaştırmakta.
İsrail ordusu, 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes sonrası 18 Mart sabahı yeniden yoğun saldırılarına başladı. Bu saldırılar sonucunda, en az 56 bin 412 Filistinli hayatını kaybetti, 133 binden fazla kişi ise yaralandı. İsrail’in planları, Gazze’yi tamamen işgal etmek ve bölgeyi kalıcı bir şekilde kontrol altına almak yönünde. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun yaptığı açıklamada, Gazze’nin tamamını işgal etme niyetini açıkça ortaya koyduğu görülüyor. Bu plana göre, İsrail ordusu Gazze’nin güneyine de hakimiyet kuracak ve Filistinliler, “toplama kamplarına” sürülecek. Bu kamplarda, insani yardım sağlanacağı ve hayatta kalmalarına olanak tanınacağı belirtiliyor. Ayrıca, İsrailli bakanlar, Gazze’de kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, sonra başka ülkelere sürme planlarını detaylandırıyorlar. Bu strateji, bölgedeki güç dengesini köklü biçimde değiştirmeye ve bölgeyi uzun vadeli kontrol altına almaya yöneliktir.
JAXA’nın İklim Gözlem Uydusu Başarılı Bir Şekilde Yörüngeye Yerleştirildi