40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Telefonunuzu tuvalete götürmek, günümüz modern yaşamında sıkça karşılaşılan bir alışkanlık haline geldi. Ancak, bu hareketin sağlık açısından ciddi riskler taşıdığını biliyor muydunuz? Leicester Üniversitesi’nde klinik mikrobiyoloji uzmanı olan Dr. Primrose Freestone, bu konuda dikkat çekici uyarılarda bulunuyor. Tuvalet sırasında telefonunuza dokunduğunuzda, bakterilerin ve mikroorganizmaların cihaza kolayca bulaşabileceğini ve bunların tekrar ellerinize geçebileceğini belirtiyor.
Özellikle dışkıda bulunan bakteriler arasında E. coli, Pseudomonas ve mide kramplarına yol açabilen diğer patojenler bulunuyor. Bu mikroorganizmalar, telefonlar üzerinden ellerimize veya yüzümüze kolayca ulaşabilir ve enfeksiyon riskini artırabilir. Dr. Freestone, “Telefonlar, bakterilerin ve virüslerin saklanabileceği küçük mikro iklimlerdir. Bu nedenle, telefonların düzenli olarak dezenfekte edilmesi büyük önem taşır” diyerek, kişisel hijyen konusunda önemli bir noktaya dikkat çekiyor.
Yapılan araştırmalar, sifon çekildiğinde ortaya çıkan mikroorganizmaların, klozet kapağı kapalı olsa bile havaya saçılabildiğini gösteriyor. Colorado Boulder Üniversitesi’nin yaptığı çalışma, sifonun çekilmesiyle yaklaşık 8 saniye içinde 1,5 metreye kadar mikro damlacıkların yayılabildiğini ortaya koyuyor. Bu mikro damlacıklar, dışkıdaki bakterilerin ve virüslerin taşıyıcısı olabiliyor. Ayrıca, bu damlacıklar zemine, duvara ve yakın çevredeki nesnelere yapışabilir, bu da enfeksiyon riskini artırır.
Prof. Dr. Primrose, tuvalet kullanımı sırasında telefonların yerine bırakılmasını ve mümkünse tamamen uzak tutulmasını öneriyor. “Tuvalete yakın alanlar, yüksek derecede kirli ve mikroorganizmalarla doludur. Kapı kolları, musluklar, banyo paspasları ve diğer yüzeyler, bakterilerin en yoğun olduğu alanlardır” diyerek, hijyenin önemine vurgu yapıyor. Ayrıca, sifon çekmeden önce telefonu yere koymak veya yüzeylere dokunmak yerine, elinizi yıkadıktan sonra telefonla temas etmeye dikkat edilmelidir.
Bu mikroorganizmalar, telefonların dokunulan ve temas edilen yüzeyler olduğunu göz önüne aldığımızda, ellerimizi sık sık ve doğru şekilde yıkamak ve dezenfekte etmek hayati önem taşıyor. Özellikle %70 alkollü mendil veya sabun ve su kullanmak, mikroorganizma seviyesini azaltmada etkili yöntemlerdir. Ayrıca, hijyen uzmanları, tuvalet kağıdını yerleştirirken kullanıcıya dönük (üstten) yerleştirmenin, çapraz kontaminasyon riskini azaltmaya yardımcı olduğunu belirtiyor.
2021 yılında yapılan araştırmalar, sifon çekildiğinde ortaya çıkan mikrop bulutlarının, havaya karışıp birkaç metre uzağa kadar yayılabildiğini ortaya koydu. Bu küçük damlacıklar, havada süzülebilir ve yüzeylere yapışabilir. SARS-CoV-2 gibi virüslerin, dışkıdaki canlı formunun, bu damlacıklar aracılığıyla başka bireylere bulaşma riski söz konusu. Bu nedenle, enfekte olan kişilerin dışkısından kaynaklanan partiküllerin havaya salınımını en aza indirmek ve hijyen kurallarına uymak, toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyor.
Tuvalet kullanımı sırasında telefonların yerine bırakılması ve dezenfekte edilmesi, mikroorganizmaların yayılımını önlemenin en etkili yollarından biridir. Ayrıca, sifon çekmeden önce veya sonra el hijyenine dikkat etmek, enfeksiyon riskini azaltacaktır. Günümüzde, hijyen alışkanlıklarımızı gözden geçirerek, kişisel ve toplum sağlığını koruma adına bilinçli adımlar atmak büyük önem taşımaktadır.
Diskopolis: Yeni Bir Türkçe Pop Yolculuğu