Türkiye ve Estonya Arasındaki Stratejik İş Birliği ve Güncel Gelişmeler

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna ile Ankara’da gerçekleştirdiği görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini ve özellikle savunma sanayiindeki ortak çalışmalarını detaylandırdı. Bu buluşmada, ortak projelerin yanı sıra bölgesel ve küresel güvenlik konularında da fikir alışverişinde bulunuldu. Bakan Fidan ve mevkidaşı, görüşmenin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında, Türkiye ve Estonya arasında yeni iş birlikleri ve stratejiler geliştirilmesine odaklandıklarını vurguladı.

Fidan, konuşmasında şu önemli noktalara dikkat çekti:

• Türkiye’nin 3 deniz girişimine aktif katılım gösterdiğini belirterek, Estonya ile yapılacak ortak projelerin önemine değindi.
• NATO’nun doğu kanadındaki müttefiklerimizle birlikte hareket ederek Avrupa güvenlik mimarisine katkı sağlama arzusunu dile getirdi.
• Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişmelerin, NATO’nun caydırıcı gücünü tamamlaması açısından kritik önem taşıdığını ortaya koydu.
• Türkiye’nin SAFE mekanizmasına katılımının stratejik önemde olduğunu ve adaylık sürecinde karşılaşılan sorunların aşılabileceğine inandığını ifade etti.

Görüşmede, aynı zamanda bölgesel ve küresel meseleler de masaya yatırıldı. Rusya-Ukrayna müzakerelerin devam etmesine güçlü şekilde destek verilirken, özellikle Gazze’deki gelişmeler ve devam eden insani yardım çalışmaları ön plana çıktı. Bakan Fidan, şu ifadelerle Türkiye’nin tutumunu özetledi:

• Gazze’de kalıcı bir ateşkes ve insani durumu iyileştirmek için yoğun çaba harcadıklarını
• Çocuklar, siviller ve hastalar gibi en kırılgan grupların güvenliğini önceliklendirdiklerini
• İsrail hükümetinin, bölgedeki durumu istikrarsızlaştıracak adımlarını yakından izlediklerini ve soruna barışçıl çözüm bulmak için aktif rol almaya devam edeceklerini vurguladılar.

İki taraf, Suriye’nin de genel bölgesel durumu ve sürdürülebilir kalkınma için gerekli güvenlik ortamının sağlanması üzere ortak görüşlerini paylaştılar. Ayrıca, Avrupa ile yeni bir ilişkiler aşamasına geçildiği konusunda görüş birliği sağlandı. Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde ilerleme kaydetmek adına, özellikle dün gerçekleşen Şansölye Merz’in ziyaretinin önemli olduğunu belirten Fidan, bu ziyaretin iki ülke arasındaki bağları güçlendirdiğini söyledi. Cumhurbaşkanımız ve Merz’in, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği niyetlerini yeniden ortaya koyması, ilişkilerimize yeni bir yön kazandırdı. Ayrıca, vize serbestisi, gümrük birliğinin güncellenmesi ve mekanizmaların işler hale getirilmesi gibi çeşitli teknik konularda diyaloğun sürdüğünü kaydetti.

Fidan, sözlerini, “Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor” diyerek tamamladı. Avrupa bölgesinde istikrar ve güvenliğin sağlanması amacıyla, hem AB üyeliği hem de bölgesel güvenlik mimarisi çalışmaları üzerinde durduklarını belirtti. Bu iki yolun, bölgesel refah ve barış için stratejik önemde olduğunu vurguladı.

Görüşmeler sırasında, Gazze’deki ateşkesin sürdürülebilirliği konusunda kaygıların olduğunu ve özellikle Netanyahu hükümetinin barış planlarını engellemeye çalışmasının bölgeyi istikrarsızlaştırdığını dile getirdi. Fidan, “Şarm el-Şeyh’te yapılan imzalar, bölgesel barışın ve uluslararası mutabakatın en üst seviyesiydi,” diyerek, ABD Başkanı Trump ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın katkılarının tarihsel önemini vurguladı.