Louvre Müzesi’nde Tarihi Hırsızlık ve Güvenlik Tartışmaları

Paris’in en ünlü müzelerinden Louvre’de, 19 Ekim tarihinde gerçekleşen büyük soygun, güvenlik sistemlerini ve müze yönetiminin hazırlıklarını sorgulatmaya devam ediyor. Müzede yaşanan bu olay, hem yerel hem de uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti ve güvenlik açıklarının ne denli kritik olabileceğini gösterdi. Louvre Müdürü Laurence des Cars, yaptığı açıklamada, eserlerin çalınmasının kendileri için büyük bir yara olduğunu belirterek, yaşanan olayın en çok korktukları duruma denk geldiğini dile getirdi.

Mayıs 2021’de göreve başlayan des Cars, suçun güvenlik protokollerine rağmen başarıyla gerçekleştiğine vurgu yaptı. Ayrıca, müzenin altyapısındaki eski ve yetersiz güvenlik teknolojilerinin olayın büyüklüğüne etkisi olduğunu kaydetti. Güvenlik kameralarının çoğunun eski ve yetersiz olduğu, alarm sistemlerinin etkin olmasına rağmen hırsızların zamanında tespit edilmediğine dikkat çekti. Des Cars, bu aksaklıkların giderilmesi adına müzede kalıcı bir polis karakolunun kurulması çağrısında bulundu.

Hırsızlar, Yük Asansörüyle Girdi ve Hızla Kaçtı

Güvenlik kameraları ve diğer izleme sistemleri, eş zamanlı olarak olayın gelişimine tanıklık etti. Güvenlik güçlerinin kaydettiği görüntülerde, iki maskeli hırsızın yük asansörünü kullanarak Apollo Galerisi’ne giriş yaptığı ve ardından motosikletle olay yerinden hızla uzaklaştıkları görülüyor. Paris Savcılığı, soruşturmanın sürdüğünü ve çalınan mücevherlerin henüz bulunamadığını açıkladı.

Başka Bir Müzeye Yönelik Hırsızlık Olayı

Fransa’nın Langres kentinde bulunan Denis Diderot Aydınlanma Evi Müzesi de benzer bir saldırıya maruz kaldı. Yaklaşık 2 bin adet madeni paranın çalındığı olayda, yaklaşık 90 bin Euro değerinde 1,633 gümüş ve 319 altın paranın kayıplara karıştığı bildirildi. Yetkililer, bu saldırıya “planlı ve hedef odaklı” bir girişim olarak yaklaşırken, olayın Louvre’deki hırsızlıkla aynı gün gerçekleşmesi dikkat çekti.

Öte yandan, geçen ayın sonunda Paris’teki Doğa Tarihi Ulusal Müzesi’nden 1.5 milyon Euro değerinde altın külçeler de çalınmıştı. Bu olaylar, Fransa’da müzelerin güvenlik sistemlerinin ne denli zayıf kaldığını ve acil önlem alınması gerektiğini gösteriyor.