Türkiye’deki Faylar ve Deprem Riskleri Uzman Görüşleriyle Analiz Edildi

Deprem uzmanı, yüksek inşaat mühendisi ve mimar Yoshinori Moriwaki, Türkiye’nin deprem riski yüksek bölgelerde bulunduğunu vurgulayarak, özellikle Marmara Bölgesi’nin önemi üzerinde duruyor. Türkiye’nin çeşitli fay hatlarıyla kaplı olduğu ve bu yapılar nedeniyle sismik hareketlerin sıkça yaşandığı bilinmektedir.

Yapılan araştırmalar ve gözlemler, Türkiye’nin farklı bölgelerinde zaman zaman küçük depremlerle karşılaşılmasına neden olmaktadır. Moriwaki, bu durumu şu şekilde özetliyor: “2020 yılında Elazığ depreminden sonra Manisa, Muğla ve İzmir gibi şehirlerde de depremler gerçekleşti. İzmir fay hattı henüz kırılmadı ve bölge sık sık küçük çaplı depremlerle sarsılıyor. Marmara bölgesinde ise Yalova-Çınarcık hattı önemli bir kırılma noktasıdır.”

Fay Hattları ve Bölgesel Riskler

Uzman, Türkiye’nin farklı bölgelerindeki fay hatlarına dikkat çekerek, “Küçükçekmece ile Yalova arasını kapsayan bölge risk taşıyor. 23 Nisan’da Silivri’de gerçekleşen 6.1 büyüklüğündeki deprem, bölgede artçı depremlerle etkisini hafifletmiş görünüyor. Bu durumda, 70 kilometrelik mesafenin büyük bir depreme yol açması zorlaştırılıyor.” şeklinde konuşuyor. Ayrıca, Gemlik, Bursa, Bandırma, Çanakkale, Balıkesir ve Ayvalık gibi şehirleri de içeren fay hatlarının varlığı ve bu bölgelerde uzun süredir büyük bir depremin yaşanmadığı belirtiliyor.

İç Anadolu bölgesinde ise, özellikle Kırıkkale’de kısa ve aktif fay hatları bulunduğu ve bu hatların Tuz Gölü bölgesine doğru uzandığı ifade ediliyor. Moriwaki, “Kırıkkale’nin güney tarafında da kısa bir fay bulunmaktadır ve bölgenin genel yapısı kaya özelliğinde olduğu için büyük depremler beklenmiyor. Ancak, Kütahya, Niğde ve Konya çevresinde zaman zaman küçük depremler yaşanabilir.” diyerek bölgesel riskleri özetliyor.

Depremlere Karşı Hazırlık ve Bilinçlenme

Uzman, bireysel ve toplumsal olarak depreme hazırlıklı olmanın önemine dikkat çekiyor. “Herkesin deprem ihtimaline karşı önceden hazırlık yapması gerekiyor. Türkiye’de, Japonya ve Endonezya gibi deprem riski yüksek ülkelerde, deprem yaklaştığında hissedilir ve beklenir. Bu nedenle herkes evde acil durum çantası hazırlamalı, su, düdük, çikolata ve tuz gibi temel ihtiyaçları bulundurmalı. Ayrıca, ev içinde eşyaların sabitlenmesi ve aile bireylerinin deprem sırasında nerede toplanacağı konusunda plan yapması hayati önemdedir.” şeklinde önerilerde bulunuyor. Moriwaki, 2011 Japonya depremi sırasında ailesiyle iletişim kuramadığını ve bu yüzden herkesin önceden plan yapmasının gerekliliğine vurgu yapıyor.