DOLAR

41,8719$% 0,28

EURO

48,7724% 0,49

GRAM ALTIN

5.660,15%0,00

ÇEYREK ALTIN

9.516,00%-0,02

TAM ALTIN

37.947,00%-0,02

BİST100

10.464,48%1,44

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI BULUTLU 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • MuhtarAbi
  • Siyaset
  • Bakım Merkezinde Maktul Uğur Yıldırım’a Yönelik Cinayet ve İlgili Soruşturma Gelişmeleri
Güncellenme - 15 Ekim 2025 15:52
Yayınlanma - 15 Ekim 2025 15:52

Bakım Merkezinde Maktul Uğur Yıldırım’a Yönelik Cinayet ve İlgili Soruşturma Gelişmeleri

Beylikdüzü'nde özel bir bakımevinde tedavi gören epilepsi hastası 22 yaşındaki Uğur Yıldırım'ın yüksek doz ilaç verilerek ölümüne neden oldukları iddia edilen kurum müdürü ve çalışanların da aralarında bulunduğu 9 sanığa dava açıldı. İddianamede, Beylikdüzü'nde özel bir bakımevindeki Uğur Yıldırım'ın sakinleşmesi için tedavi dozunun üst haddinin yaklaşık 30 kat aşılarak aşırı dozda ilaç verilmesiyle olası kastla hareket edilerek ölümüne neden olunduğu kaydedildi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Beylikdüzü’nde bulunan bir bakım merkezinde kalan ve 22 Ekim 2024 tarihinde hayatını kaybeden Uğur Yıldırım’a ilişkin detayları ortaya koyuyor. Rapora göre, Yıldırım’ın hastaneye sevk edildiği sırada yapılan muayenelerde bileklerinde morluklar tespit edilmiştir. Bu duruma ilişkin olarak başlatılan soruşturmada, olayın ve ölümün altında yatan nedenler araştırılıyor.

İddianamede, Yıldırım’ın annesi Dilek Barut’un ifadesine de yer verilmiş olup, annelik şüphelerini dile getirmiştir. Barut, oğlunun epilepsi hastası olduğunu ve yaklaşık beş aydır bakım merkezinde olduğunu, zaman zaman vücutlarındaki morluklardan endişe duyduğunu belirtmiştir. Ayrıca, çocuğu zarar verdiği iddialarını da reddetmiş ve başka kişilerin zarar verme ihtimaline dikkat çekmiştir.

Olayla ilgili bakımevi çalışanlarının ifadelerine göre, çocuk kendisine zarar verdiği yönündeki iddiaları reddetmiş ve suçlamaları kabul etmemiştir. Ancak, yapılan adli tıbbi incelemede, maktulün kullandığı ilaçların öldürücü dozda olduğu ortaya çıkmıştır. Kurum raporu, ölüme neden olan ilaç dozunun 400 miligram sınırını aştığını ve toplamda 11.958 miligram ile yüksek seviyede olduğunu göstermektedir. Bu durum, sanıkların kasıtlı olarak hareket ettiği ve öldürme suçunun işlendiği sonucunu doğurmuştur.

İdianame, bakım merkezinde görevli sağlık personeli olan Sabahat Taş’ın, önerilen dozun çok üzerinde ilaç verdiğini ve bu durumun ölümle sonuçlandığını kabul etmektedir. Çocuk, aşırı dozda ilaç ile sakinleştirilmeye çalışılmış ve bu müdahale sonucunda yaşamını yitirmiştir. Yaşanan olayda, maktulün beden ve ruh bakımından savunmasız olması nedeniyle, olası kastla kendisini koruyamayacak durumda olan kişiye yönelik ölüm suçunun işlendiği belirtilmiştir.

Ancak olayın ayrıntılarıyla, hasta bakım görevlileri tarafından gerçekleştirilen fiziksel müdahaleler ve bağlantılı suçlamalar da gündeme gelmiştir.

Sanıklar Yunus Emre Eşin ve Mehmet Özkan Tıraş’ın, Yıldırım’ı ittiği ve iple bağladığı, kıyafetlerinden ve ayaklarından çekiştirdiği ileri sürülmektedir. Bu eylemler, maktulün beden ve ruh bakımından savunmasız olmasından ötürü, kasten yaralama suçunu oluşturmaktadır. Ayrıca, bakım merkezinin müdürü Aybüke Liman’ın olaydan haberdar olduğu halde müdahale etmediği, diğer personellerin de olayları görmesine rağmen yetkililere bildirmemeleri dikkat çekicidir.

İddianamede, olayda rolü olan ilaç vericisinin yüksek dozda ilaç uygulaması sebebiyle ölüm gerçekleştiği vurgulanmış ve bu kişi hakkında müebbet hapis talebi bulunmuştur.

Sanık Sabahat Taş’ın, kullanılmaması gereken dozda ilaç vererek, ölüm olayına doğrudan sebep olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, diğer sanıkların ve bakımevi çalışanlarının, olayları gören ve bilgisi olan kişiler olmalarına rağmen ilgili makamları bildirmeyi ihmal ettikleri belirtilmiştir. Bu durumlar göz önüne alınarak, sanıklar hakkında çeşitli cezalar talep edilmiştir.

İddianame, Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmenin ardından yargı süreci başlatılmıştır. Mahkeme, olayın tüm detaylarını dikkate alarak, ilgili suçlardan sanıklar hakkında karar verecektir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Türkiye ve Portekiz Dışişleri Bakanları Ankara’da Görüştü

HIZLI YORUM YAP