41,8516$% 0,23
48,6734€% 0,44
5.644,35%1,36
9.492,00%1,63
37.850,00%1,68
10.464,48%1,44
Kıbrıs Türk halkı, bu hafta sonu gerçekleşecek olan seçimlerde önemli bir dönemeçte bulunuyor. Ülkede 218 bin kayıtlı seçmen, iki ana aday ve onların savunduğu farklı çözümler arasında tercih yapacak. Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, iki devletli çözüm vizyonunu destekliyorken, diğer aday Tufan Erhürman, Rumlarla federasyon görüşmelerine devam edilmesini savunuyor. Seçimler, genel olarak Türkiye ile ilişkiler ve Kıbrıs sorununa ilişkin iki ana başlık altında şekilleniyor.
Seçmenler, boşalan yarışta, sağ ve sol kutupları temsil eden iki ana adayın, Ersin Tatar ile Tufan Erhürman’ın etrafında şekillenmiş durumda. İki turlu seçimler, pazar günü yapılacak olan ilk turda sonuçlanmayı hedefliyor. Tatar, Türkiye’nin verdiği destekle birlikte, Kıbrıs Türk halkının bu seçimle bir dönüm noktası yaşadığını belirtiyor ve politikalarını şöyle açıklıyor: “Türkiye’yi adadan çıkarmak isteyenlere karşı duruş sergiliyoruz. Garantörlük ve asker çekilmesi gibi konuları asla kabul etmez, tek garantimiz Türkiye’dir.”
Tam 8 adayın katıldığı seçimlerde, yarış doğrudan iki isim arasında yoğunlaşıyor. Tatar, Türkiye’nin desteğiyle, iki devletli çözüm ve bağımsızlık açısından milletinin tercihini ortaya koyuyor. Aynı zamanda, federal çözüm ve Rumlarla işbirliği arayan programa karşı sert bir duruş sergiliyor.
Hürriyet’e konuşan Tatar, federasyon çözümünün, Rumların istediği şekilde, asker ve garantörlüklerin kaldırılması anlamına geleceğine dikkat çekerek, “Asla buna izin vermeyiz, tek garantörümüz Türkiye’dir” ifadesini kullanıyor. Ayrıca, Türkiye’nin BM ve uluslararası sahnede dile getirdiği “Kıbrıs’ta federasyon artık gündem dışı” görüşüne güçlü bir destek veriyor.
Erdoğan’ın, BM kürsüsünden yaptığı açıklamalar ve düşükler, iki devletli çözümün anahtar olduğunu vurguluyor. Tufan Erhürman ise, Türkiye’yi ikna ederek federasyon görüşlerini sürdürme planında. Ancak, Tatar bu tür yaklaşımların boşa çıkarılacağını ve gerçeklerin fark edilmesi gerektiğini söylüyor. Türkiye’nin ve Erdoğan’ın Kıbrıs’ta istikrarlı politikalarının, halkın hariç tutulmadan devam edeceğine inanıyor.
AKP ve Türk hükümetlerine yakın parti ve liderlerin, Kıbrıs sorununa yaklaşımı net; Türkiye ile işbirliği ve bağımsızlık vurgusuyla hareket ediyorlar. Rumların karma evliliklere verilen AB kimliklerini engelleme niyeti ve yerel politikalar, seçimlerin merkezinde yer alıyor. Tatar, karma evliliklerden doğan çocuklara kimlik verilmesini AB hukukuna aykırı olarak görüyor.
KKTC Meclisi, dün yaptığı olağanüstü toplantıda, Tatar’a destek amacıyla “Federasyon döneminin kapandığı ve iki devletli çözümün kabulü” yönünde karar aldı. Bu karar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden alınan “Kıbrıs tezkeresi” ile tam uyum gösteriyor. Bu adım, federasyon müzakerelerinin sonlandırılması ve iki devletli çözüm doğrultusunda güç birliği anlamına geliyor. Muhalif milletvekilleri ise oylama sırasında katılmadı.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yeni Cumhurbaşkanlığı binasına giriş sırasında yaptığı açıklamada, “Devletimize karşı tasfiye girişiminde bulunanların ve sol kesimin protestolarına rağmen, bu yerleşkeleri Türkiye’nin desteğiyle kazandık” diyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Lefkoşa’da Rum sınırına karşılık inşa ettiğimiz yeni yerleşkemiz, devletimiz için büyük bir adımdır.”
Rumların, Cumhurbaşkanlığı ve meclis yerleşkesini gördüklerinde şaşkınlıkla “Panagia mu” diye seslenmeleri dikkat çekiyor. Yunanca’da ‘Meryem Ana’ anlamına gelen bu ifade, Rumların kullanış tarzı ile Türkçe’de “Aman Allahım” şeklinde de yorumlanıyor. Rumların beğeniyle baktığı yeni binalar, içimizdeki sol gruplar tarafından ise yeterince takdir görmüyor. Dua edilerek açıldığı iddia edilen bu yapıya karşı, kimileri şaşkınlıkla bakıyor ve “Eğer karşı çıkarlarsa, Allah affetmeyecek” şeklinde temenniler dile getiriliyor.
Trump’tan Ortadoğu ve Ukrayna Çabalarına Dair Yenilikçi Yaklaşımlar