41,8122$% 0,27
48,3767€% 0,47
5.515,83%2,07
9.225,00%0,71
36.788,00%0,83
10.556,18%-1,53
Taraflar arasında 23 ülke ve 160 bilim insanının katkısıyla hazırlanan kapsamlı rapor, küresel sıcaklıkların sanayi öncesi dönemlere kıyasla 1,2 °C arttığını ortaya koyuyor. Bu artış, mercan resiflerinin büyük çapta yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Oslo Üniversitesi’nden sosyolog Manjana Milkoreit, “Tipping noktaları üzerine konuşmak duygusal olarak zor,” diyerek ekliyor: “Fakat en büyük tehlike, bu gerçeğe gözlerimizi kapatmamız olur.”
Okyanusların renkleri, insan faaliyetleri sonucu ısınma nedeniyle neredeyse tamamen solma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Avustralya’nın Büyük Set Resifi’nden Florida’daki Sombrero Resifi’ne kadar uzanan dünya genelindeki renkli su altı alanları, yıkıcı etkilerle karşı karşıya. Son on yılda dört kez küresel mercan beyazlaması kayda geçti ve bunlardan bazıları yıllarca devam etti. Exeter Üniversitesi’nden Tim Lenton, “Dünya, son iki yılı 1,5 °C ortalama sıcaklıkta geçirdi ve bu, %80 oranında mercanların beyazlamasına neden oldu,” diyerek durumun ciddiyetini ifade ediyor.
Arka arkaya yaşanan bu olaylar sonrası mercanların toparlanması mümkün değil ve resifler hızla ölüyor. Bu kısmi ölüm sadece deniz yaşamını değil, milyonlarca insanın geçimini sağlayan ekosistemleri de tehdit ediyor. Lenton, “Mercan resifleri yılda 2 trilyon dolar değerinde ekosistem hizmeti sunuyor,” diyerek, “Ancak, eğer gezegenimizi tekrar soğutabilirsek, resifler toparlanabilir,” uyarısında bulunuyor.
Okyanusların Renkleri Sönüyor ve Buzullar Hareketleniyor
Yeni rapor, mevcut iklim politikasının 21. yüzyıl sonunda sıcaklık artışını 2,5 ila 3 °C seviyelerine çıkaracağını öngörüyor. Bu da, Batı Antarktika veya Grönland gibi buz tabakalarının geri dönüşü olmayan şekilde erimesine yol açabilir. Bu erime, kısa vadede deniz seviyelerinin hızla yükselmesine, uzun vadede ise birkaç metre artmasına neden olabilir. WWF-UK’den baş bilim insanı Mike Barrett, “Mercanlar sadece çevresel bir uyarı değil, aynı zamanda madende ölen kanaryalar gibi,” diyerek, “Harekete geçilmezse, Amazon ormanları, kutup buzulları ve okyanus akıntıları gibi başka kritik alanların da tehlikeye gireceğini açıkça gösteriyor,” diyor.
Raporda, tehlike sinyalleri kadar, pozitif dönüm noktaları da öne çıkarılıyor. Güneş, rüzgar ve batarya teknolojileri gibi yenilenebilir enerjinin, artık geleneksel enerji kaynaklarıyla rekabet edebildiğine dikkat çekiliyor. Bilim insanları, bu enerjisel geçişin hızlanacağını ve Kasım ayında gerçekleşecek COP30 İklim Zirvesi’nde bu konunun en önemli gündem maddesi olması gerektiğini vurguluyorlar.
Milkoreit’e göre, bireylerin en büyük katkısı, siyasi liderlere iklim eylemi talep etmek, farkındalık yaratan kurumları desteklemek ve seslerini duyurmaktır. Kendisi, “Bu dönüm noktalarını aşmak sadece soyut bir gelecek riski değil, bugün temel özgürlüklerimizi, refahımızı ve adaleti tehdit eden bir sorun,” diyerek, “Bu rapor, vatandaşlara liderleri sorumlu tutacak bilgi gücü kazandırıyor,” ifadelerini kullanıyor.
Yapay Zeka Seslendirme Araçlarıyla Ücretsiz Seslendirme Çözümleri