Parkinson Mücadelesi ve Hayatını Borçlu Olduğu Güçle Beklenmedik Bir Yürekle Yaşayan Michael J. Fox

Genç yaşta sahnede olmasına rağmen ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele eden ünlü bir oyuncunun hikayesi, ilham verici gücün ve azmin sembolü haline geldi. Sahneye çıktığında yürüyemiyor ve ayakta durmakta güçlük çeken bu oyuncu, tekerlekli sandalyesiyle yaptığı performansıyla herkesi şaşırttı. Çok genç yaşta yakalandığı hastalık, onun bütün hayatını etkiledi ancak her şeye rağmen hayatını kontrol altında tutmanın yollarını aramaktan hiçbir zaman vazgeçmedi.

Onun hayat hikayesi, Geleceğe Dönüş serisiyle hafızalara kazınan Michael J. Fox’un hikayesiyle kesişti. Günümüzde 64 yaşında olan Fox, 29 yıl önce Parkinson hastalığıyla tanıştı ve bu mücadelesini büyük bir direnişle sürdürüyor. Sadece hastalığa karşı savaşmakla kalmayıp, aynı zamanda konuyla ilgili farkındalığı artırmak amacıyla aktif olarak çalışmalar yapıyor ve hastalıkla ilgili mücadelede öncü rol üstleniyor.

Yaptığı röportajda, hastalığıyla başa çıkma biçimi ve yaşamını nasıl sürdürdüğü konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı. Artık hastalık hakkında herkesin bilgi sahibi olduğunu ve kimse de kendisine acıma duygusuyla bakmaması gerektiğini belirtti. Kendisi ve ailesiyle birlikte hayatını normal şekilde yaşamaya devam eden Fox, ‘Acı çekmeden, huzur içinde yaşanabilecek bir ölüm’ arzusunu dile getirdi. Ölümünü nasıl hayal ettiğini anlatırken, “Sadece bir gün uyanmayacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum” ifadeleriyle hayat felsefesini özetledi.

Oldukça genç yaşta yaşamının aşkını kaybetmiş, evlenmediği halde hayatında önemli izler bırakmış olan bu oyuncu, evlilik ve ilişkileri hakkında da içten itiraflarda bulundu. Zaman zaman hayatını zorlaştıran seçimler yapmış olsa da, efsanevi kariyeri ve kişisel hayatı çok boyutlu ve çeşitli deneyimlerle doludur. Evlenmemiş olmasına rağmen çocuk sahibi olmayı tercih etmiş ve bu tercihinin de hayatındaki bir kısmını şekillendirdiğine işaret etti.

Fox’un yaşamındaki en önemli detaylardan biri de kemiklerini koruma amacıyla tekerlekli sandalye kullanmasıdır. Geçmişte düşüp kemiklerini kırdığı anları izleyicilerle paylaşırken, şimdi yine kazalara karşı önlem almak ve sağlığını korumak adına böyle bir tercih yaptığını belirtti. Üç yıl içinde dirseğini ve elini kırdığını, enfeksiyon nedeniyle hafif bir parmak kaybı yaşadığını anlatırken, omuz ve kemik vakalarını da sözlerine ekledi.

1991 yılından bu yana Parkinson hastalığıyla savaşan Fox, eşsiz dayanıklılığıyla hayranlarına ilham olmaya devam ediyor. Evliliği 1988’den beri kendisiyle hayatını birleştirdiği Tracy Pollan ile birlikte, dört çocuklarıyla sevgi dolu bir yaşam sürdürüyor.

Hastalığını Açıklama Süreci ve Savaşçı Duruşu

Başlangıçta medya ve kamuoyundan gizli tutmaya çalıştığı hastalığını, paparazzilerin ortaya çıkmasıyla dünyaya açıkladı. Bu sürece dair anılarını anlatırken, “Hastalığımın fark edilmesinden 7-8 yıl sonra, bir grup paparazzi beni gizlice takip edip durdu. Bu durumda bana ‘Neyin var?’ diye sorduklarında, gerçeği itiraf ettim.” dedi.

‘Başka seçeneğim yoktu, elimden geleni yaptım’ diyerek, hayatındaki mücadeleyi ve pozitif duruşunu vurguladı. Parkinson hastalığıyla mücadele ederken, yaşam kalitesini koruma ve farkındalık yaratma amacıyla çeşitli kampanyalara öncülük etti. Bu çalışmalar kapsamında, yıllar içinde milyonlarca bağış toplandı ve hastalık araştırmalarına büyük katkılar sağlandı.

Fox’un hareket kabiliyetini korumak adına yaptığı tercihler, onu fiziksel açıdan zorlasa da, ruhunu ve kararlılığını asla kaybettirmedi. “Elimden gelenin en iyisini yapıyorum” diyerek, hastalıkla savaşındaki azim ve kararlılığını bir kez daha gösterdi.

Farkındalık ve Yeni Ufuklar

Bugün, Michael J. Fox, Parkinson hastalığının en sembolik yüzlerinden biri olarak, hastalık hakkında bilinçlendirme çalışmalarına devam ediyor. Kurduğu vakıf aracılığıyla hastalık araştırmaları için büyük fonlar topladı ve çalışmalarını destekledi. Ayrıca, İsveç’in önde gelen enstitülerinden aldığı takdirlerle hastalığa karşı mücadeledeki etkinliği tescillendi.

Özel hayatında ise, uzun süredir yaşamını paylaştığı Tracy Pollan’ın yanında, dört çocuğu ile mutlu ve güçlü bir aile hayatı sürdürüyor. Onun hikayesi, azim ve yaşamdan kopmama tutkusunun en güzel örneği olmaya devam ediyor.