41,9445$% 0,53
48,6682€% 0,74
5.401,87%-0,03
9.166,00%-0,11
36.551,00%0,02
10.720,36%-0,06
Alicante’nin kıyısında, denizin hemen kıyısında yer alan Nueva Tabarca, yalnızca 1,6 km uzunluğunda ve en geniş noktası 400 metre olan minik bir ada. Bu küçücük kara parçasında yıl boyunca toplamda 50’den fazla kişi yaşasa da, adanın kendine özgü çekiciliği büyüklüğüyle kıyaslanamayacak kadar fazladır.
İspanya’nın en küçük yerleşim alanı olmasına rağmen, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyüler. Yerleşim planı, 18. yüzyılda inşa edilen askeri yapılar ve geometrik sokak düzeniyle adeta bir açık hava müzesi gibidir. Surlarla çevrili alanlar, geçmişteki korsan saldırılarına karşı koruma amaçlı olarak tasarlanmış ve bugüne kadar korunmuştur.
TRANSİTİF-TARİH YOLCULUĞU
Bu adanın tarihi, 18. yüzyılda Tunus açıklarındaki Tabarka Adası’ndan gelen göçmenlerin buraya yerleşmesiyle başlar. Köleleştirilen Cenevizli kökenli aileler, İspanyol kralının emriyle bu küçük kara parçasına göç ettirilmiş ve böylece yeni bir yaşamın temelleri atılmıştır. Bu göçmenlerin varlığı, adanın yapısındaki ve mimarisindeki izleri de beraberinde getirmiştir.
Adanın merkezinde ve ana yollarında, özenle korunmuş, geometrik planlı sokaklar ve tarihi yapılar yer alır. Bu düzen, hem fonksiyonel hem de estetik açıdan adaya özgün ve güçlü bir kimlik kazandırmıştır.
ŞAŞIRTICI DOĞAL GÜZELLİKLER VE KÜLTÜREL MİRASI
1986 yılında, İspanya’nın ilk deniz koruma alanı ilan edilen Nueva Tabarca, berrak sularıyla dalış tutkunlarının ve doğa severlerin ilgisini çeker. Çevresindeki kayalıklar ve adacıklar, zengin bir deniz yaşamına ev sahipliği yapar ve bu ekosistemin bozulmadan korunması için alanın sadece üçte biri turizm ve yerleşim amacıyla kullanılır. Böylelikle, doğal güzellik ve ekolojik denge büyük ölçüde korunmuş olur.
Santa Pola’dan kalkan cam tabanlı tekne turlarıyla yaklaşık 20 dakikada ulaşabileceğiniz bu ada, özellikle yaz aylarında yoğun ziyaretçiye ev sahipliği yapar. Yazın gelen turistler, adanın sokaklarını doldurur ve sıcakta serinlemek için berrak denizine atlarlar. Kış aylarında ise ada sakinleşir, yalnızca yerli halk ve birkaç denizci kalır. Burada geçirilen sessizlik ve sakinlik, ziyaretçilere unutulmaz anlar sunar.
İspanya’daki turizm dernekleri ve yerel halk, adanın böylesine bir doğallık ve kültürel miras barındırdığını vurgular. Ancak bu durum, sadece sezonluk ve mevsimsel bir hareketlilik anlamına gelir; kış aylarında ada neredeyse tamamen sessizleşir ve ulaşım imkanları da azalır. Bu nedenle, adaya düzenli seferlerin sağlanması ve ulaşım kolaylığının artırılması tartışma konusudur.
KORUMA VE GELECEĞİN İNŞASI
Son dönemlerde, Nueva Tabarca’nın tarihi mirasının korunması adına yeni adımlar atılmaya başladı. 2025 yılında çıkan yeni yasa ile, özellikle tarihi yapıların restorasyonu ve korunması önceliklendirilmiştir. Ada, UNESCO listelerine aday gösterilerek, kültürel ve mimari birikimi gelecek nesillere aktarma hedefleniyor.
Bunun yanı sıra, adanın tarihiyle bağlantılı olarak, İtalya ve Tunus’taki Tabarka kökenli topluluklar arasındaki bağlar güçlendirilmekte ve kültürel paylaşım programları organize edilmektedir. 2024 yılında Cenova yakınlarındaki toplantılar, bu eşsiz hikâyenin dünya çapında tanınmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
Ünlü seyahat örgütleri ve kültürel programlar, Nueva Tabarca’nın hızla kentselleşen ve kalabalıklaşan Akdeniz’e alternatif olarak sunduğu gizli cenneti vurgular. Özellikle sonbahar aylarında, seyahat edenlere sessizliği ve doğal güzellikleriyle huzurlu bir kaçış imkânı sunar.
CNN Travel’ın “Akdeniz’de İnsanlardan Çok Kediler: Turizmin Onu Boğamadığı Ada” makalesinden alınmıştır.
Portofino’nın Popülerliği Taylor Swift Etkisiyle Katlanarak Artıyor