41,7254$% 0,23
48,5475€% 0,44
5.409,22%1,28
9.268,00%1,87
36.959,00%1,87
10.773,71%-0,37
Milli Eğitim Bakanlığı, yeni eğitim modelinde öğrencilerin bilgi hafızasından çok beceri geliştirmeye odaklanan bir sistem kurmayı hedefliyor. Bu kapsamda, mevcut eğitim yapısında köklü değişiklikler yapılması planlanıyor ve tüm süreçte öğrencilerin kişisel ve akademik gelişimlerine özel önem veriliyor.
Özellikle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) kapsamında, eğitim süreleri, sınav sistemleri ve öğrenci yaş aralıkları yeni yaklaşımlarla yeniden şekillendiriliyor. Bu değişiklikler, öğrencilerin daha esnek ve yeteneklerine uygun bir eğitim almasını amaçlıyor.
En önemli adımlardan biri, lise eğitiminin toplam süresinin yeniden düzenlenmesi olacak. Böylece, zorunlu eğitim süresi kısaltılacak ve eğitim yoğunluğu azaltılacak. Öğrenciler, ilk 2 ya da 3 yıl zorunlu olacak şekilde yeni bir modelle karşılaşacaklar. Ayrıca, 11 veya 12. sınıflar ise isteyen öğrenciler için hazır bulundurulacak, böylece üniversiteye geçiş daha esnek hale gelecek.
Sosyal sorumluluk projeleri, spor ve sanat faaliyetleri gibi alanlarda yapılan çalışmaların, LGS sırasında ek puan ile ödüllendirilmesi planlanıyor. Bu sayede, öğrencilerin sadece akademik başarıları değil, çeşitli becerileri de teşvik edilecek.
İlkokula başlama yaşı konusunda ise yeni düzenlemenin alt yapısı hazırlanıyor. Var olan sistemde 66-72 aylık çocuklar arasında farklılıklar bulunuyor. Uzmanlar, çocukların fiziksel ve duygusal gelişimlerine uygun olmak kaydıyla, başlangıç yaşını 70 veya 72 aya sabitlemenin ve bu yaşın sınır olmasını öneriyor. Bu sayede, eğitimde yaş aralığındaki büyük farklar azaltılacak ve akran zorbalığını önlemek adına daha adil bir sistem oluşturulacak.
Geçtiğimiz yıl kademeli olarak uygulamaya konulan yeni müfredatla, sınav sisteminde büyük değişiklikler öngörülmüyor. Hem Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) hem de Liselere Geçiş Sınavı (LGS) standartlarına bağlı kalınacak. Ancak, öğrenci projeleri ve sosyal faaliyetler ek puan getirecek; böylece, sadece sınav başarısı değil, öğrenci kişisel gelişimi de sınav sonuçlarına yansıyacak.
İlkokul çağında yaş farkı, akran zorbalığının en sık görülen sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor. 18 aya kadar yaş farkı olabilen bu dönemde, öğretmenler, farklı yaş gruplarına uygun eğitim yöntemleri geliştirmeyi ve çocukların gelişimine uygun başlangıç yaşını sınırlandırmayı planlıyor. Uzmanlar, araştırmalar sonucunda, çocukların gelişim seviyelerine göre 70-72 aylık dönemde eğitim almasının, hem akademik hem de duygusal açıdan daha faydalı olacağı görüşünü paylaşıyor.
Bu düzenlemeler ve vizyon doğrultusunda, eğitim sistemimiz hem öğrencilerin yeteneklerini öne çıkaracak hem de öğrenme süreçlerini daha sağlıklı hale getirecek şekilde tasarlanıyor.
Erdemli’de Feci Kaza: 4 Ölü, 15 Yaralı ve Ehliyetsiz Şoför Detayları