41,7119$% 0,23
48,6569€% 0,44
5.302,77%-0,10
8.901,00%-0,21
35.492,00%-0,21
10.739,24%0,04
Başlangıçtan bu yana, 7 Ekim 2023’te başlayan ve devam eden Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırıları ile bölgenin yaşam ortamı neredeyse tamamen yok edildi. Uzmanlar, artan şiddet ve yıkımın sadece soykırım değil, aynı zamanda insanların varoluşunun ortadan kaldırılması anlamına gelen bir süreç olduğunu vurguluyor. İsrail’in Gazze’ye bıraktığı patlayıcıların toplam miktarı, yaklaşık 200 bin ton seviyesine ulaşmış durumda. Bu rakam, Hiroşima’ya atılan atom bombasının yaklaşık 13 katı bir yıkım gücüne işaret ediyor. Savaş ve katliam iki yıl boyunca sürdü ve altyapı ile insanlık temel değerleri büyük ölçüde tahrip oldu.
2700 Aile Tamamen Silindi
Gazze’de yaşanan dram, sistematik bir soykırım ve etnik temizlik örneği olarak gösteriliyor. Resmi kayıtlara göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana 67 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetti ve binlerce insan, yıkıntıların arasında kayboldu. Ölenler arasında 20 binden fazla çocuk ve 12 binden fazla kadın bulunuyor. Bağımsız raporlar, ölü sayısının 600 bine yaklaşabileceğine işaret ediyor. Dahası, en az 2 bin 700 aile, tüm üyeleriyle birlikte tamamen yok edildi ve insani sistemler çöktü. Hastanelerin yüzde doksan beşi hasar gördü veya tamamen yıkıldı; 96 sağlık merkezi ve 197 ambulans tahrip edildi. Sağlık çalışanları ve sağlık hizmetleri, hedef alınarak bölgeye ulaşım imkânı sınırlı hale getirildi. Bu saldırılar, sadece sağlık altyapısını değil, insanlara yardım götürenlerin de ölümüne neden oldu. Sayıları 254 olan gazeteciler arasından birçok çalışanın da öldürülmesi, uluslararası toplumda Gazze’nin en fazla gazetecinin hayatını kaybettiği bölge olarak öne çıkmasına yol açtı.
Açlık ve Yoksulluk Bir Silah Gibi Kullanılıyor
İnsani krizlerin derinleştiği eğitim alanında da felaket boyutunda kayıplar yaşanıyor. Okulların %95’i ya hasar gördü ya da yerle bir oldu. 668 okul bombardımana maruz kalırken, 165’i tamamen yıkıldı. Çocuklar ve öğretmenler hayatını kaybederken, binlerce öğrenci eğitimden mahrum kalıyor ve gelecekleri karanlığa gömülüyor. Yiyecek temini ve insani yardım girişleri, işgal güçleri tarafından bilinçli olarak engelleniyor. 120 bin yardım TIR’ı bölgeye ulaşamazken, yardım amaçlı kurulan 47 mutfak ve 61 yardım noktası bombalanıyor. Çocukların yaklaşık 650 bini, açlık ve yetersizlik nedeniyle ölümle yüz yüze geliyor. Bu durum, bölgedeki açlığın yeni bir silah haline dönüşmesine neden oluyor ve insanların hayatta kalma mücadelesini zora sokuyor.
İki Milyon İnsan Yerinden Edildi ve Ekonomik Çöküş
Gazze’nin altyapısı neredeyse tamamen tahrip oldu. 268 bin ev yıkılırken, yaklaşık iki milyon kişi yerlerinden edildi. Bölge sakinleri, yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalmış durumda. Tarım alanlarının %94’ü yok edildi, balıkçılık sektörü ise tamamen durma noktasına geldi. Ekonomik yaşam ve temel ihtiyaçlar sistematik biçimde ortadan kaldırılırken, halkın yaşam mücadelesi kör topal devam ediyor. İnsanlar, barınaksız ve sağlık hizmetlerinden mahrum hayatlar sürüyor.
ABD’nin Rolü ve Uluslararası Karmaşa
Yıkımın arkasında ise özellikle ABD’nin aktif ve mali destekleri bulunuyor. ABD, İsrail’e en az 30 milyar dolar askeri yardım yapılmasını sağlayıp, uluslararası platformlarda bu devletin yanında yer alıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde alınan kararların çoğunda ABD veto hakkını kullanarak, bölgedeki durumu daha da içinden çıkılması zor hale getiriyor. Uluslararası hukukun ve kurumların işlevsiz hale geldiği, güçlü ülkelerin çıkarlarına göre hareket ettiği bu ortamda, Filistin ve Gazze üzerindeki baskı sürüyor.
Batı Şeria’da Etnik Temizlik ve İhlaller
İşgalci İsrail, sadece Gazze değil, aynı zamanda Batı Şeria’da da geniş çaplı etnik temizlik ve yer değiştirme operasyonları yürütüyor. 700 binden fazla Yahudi yerleşimci, bölgedeki binlerce Filistinliyi tehdit ederken, her gün yeni baskınlar ve operasyonlar düzenleniyor. Tarım alanlarına ve evlere saldırılar artarken, Mescid-i Aksa’ya yönelik baskılar sürekli tırmanışta. İsrail işgal güçleri, bölgedeki politikalarını güçlendirmek için uluslararası hukuku hiçe sayarak yerleşim ve ilhak çalışmalarını hızlandırıyor, Filistinli toplulukları göçe zorlayarak topraklarını ele geçiriyor.
Filistin Direnişi ve İşgalin Baskıları: Gerçekler ve Direniş Hidrası