Tüblerin Alınmasından Sonra Beklenmedik Gebelik: Nadir Bir Durum

29 yaşındaki Katrina Wolf-James, Aralık 2023’te tüplerin bağlanması operasyonunu geçirdi ve çocuk sahibi olmaya artık son verdiğini düşünüyordu. Zaten iki çocuğu (üç yaşındaki Casper ve bir yaşındaki Guinevere) vardı. Ancak, Eylül 2024’te beklenmedik bir şekilde üçüncü bir bebeği olacağını öğrenince büyük şaşkınlık yaşadı.

Tüblerin bağlanması, yumurtalıkları rahimle bağlayan fallop tüplerinin cerrahi yollarla kalıcı biçimde tıkanması veya kesilmesi işlemidir. Çok sık kullanılan laparoskopik teknikle yaklaşık yarım saat süren bu operasyon, %99’dan fazla oranla doğum kontrolü sağlar.

Fallop Tüplerinin Kaybolması ve Beklenmedik Gebelik

Katrina, tüplerinin tamamen alınmasının ardından nasıl oldu da hamile kaldığını merak ediyordu; çünkü tedavi sırasında tüplerinin tamamen çıkarıldığı bilgisi vardı. Ameliyattan sonra kendisine gösterilen tüpler, artık vücudunda yoktu. “Fallop tüplerimin alınmasından sonra hamile kalabilmek gerçekten inanılmaz bir durum. Tüplerin bulunduğu bölge bana gösterildiğinde, onları bilmiyordum çünkü alınmıştı. Bu durum, yumurtanın nasıl rahme ulaşabildiğine dair aklımda soru işaretleri yarattı,” dedi.

ABD’nin Ohio eyaletinde yaşayan Katrina, sezaryen yoluyla doğum yaptığı kızını dünyaya getirirken de tüplerini aldırmıştı. Ancak, birkaç hafta sonra mide bulantısı, yorgunluk ve pantolonlarının sıkılaşması gibi belirtiler yaşamaya başladı. Başlangıçta, sadece kötü beslenip fast food yediğini düşündü, çünkü bu belirtiler onun sürekli fast food tüketimiyle ilişkili olabilirdi. Kendine şunu sordu: “Yeme alışkanlıklarım değişmeden bu belirtiler devam ediyorsa neden?”

İmkânsız Görülen Durum Gerçek Oldu

Sonrasında, kadın doğum uzmanını ziyaret ettiğinde, doktoru onun rahminde bir bebek olduğunu ve kalp atışlarının duyulduğunu açıkladı. Katrina, “Her şey tamamen kapatılmış, yakılmış ve tıkanmıştı; buna birkaç kişi şahit oldu. Ama yine de bebek rahme ulaşmayı başardı. Bu gerçekten inanılmaz bir durum,” diye sözlerine ekledi.

Obstetrik ve jinekoloji uzmanları, “Tüplerin bağlanması, gebelik oluşumunu neredeyse tamamen engelleyen bir yöntemdir. Ancak bazı durumlarda, tüm hasar ve tıkanıklara rağmen yeniden kanal açılabilir. Bu oldukça nadir ve karmaşık bir durumdur,” açıklamasında bulundu.

Tubal Sterilizasyon ve Gebelik Riski

Uzmanlar, “Tüplerin bağlanması, hastanın yaşına ve tüplerin durumuna göre %100’e yakın koruma sağlar. Ama bazı nadir durumlarda, hasar görmüş tüpler veya cerrahi hatalar nedeniyle gebelik oluşabilir. Ancak bu olaylar istisnadır ve genellikle çok zordur,” diyerek durumu özetledi.

Operatör hatası pratikte mümkün olmasa da, uzmanlar, en sık yapılan yanlışların genellikle hastanın kendi hareketleri veya cerrahi sonrası iyileşme sürecinde yaşanacak sorunlar olduğunu belirtiyor. Ayrıca, tüpler bağlandıktan sonra, yeniden kanal açma işlemi düşük başarı oranlarına sahiptir ve çoğunlukla tüp bebek tedavisi tercih edilir.

Spiral ve Gebelik Hikayeleri

Spiral, en çok tercih edilen doğum kontrol yöntemlerinden biri olmasına rağmen, nadiren de olsa spiralle hamile kalan bebekler görülebiliyor. Bu durumun nasıl mümkün olabildiği, uzmanlar tarafından şu şekilde açıklanıyor:

• Spiral nedir? Rahim içine yerleştirilen ve bakır veya hormon içerikli olan, gebelik önleyici araçtır. Koruyuculuğu oldukça yüksektir, ancak asla yüzde 100 garanti etmez.
• Hamilelik nasıl gerçekleşir? Spiral takıldığında, gebelik olasılığı düşüktür, yaklaşık her 100 kadından 1’i yılda hamile kalabilir. Bu olasılık, spiral çıkarıldığında hızla artar.
• Elinde spiralle doğan bebekler hakkında raporlar bulunmaktadır. Genellikle düşük oranda görülse de, spiral takılı olmadan gebe kalan ve doğum yapan annelerin sayısı az değildir.

Uzmanlar, spiralin koruyuculuğunun yüksek olmasına rağmen, doğurganlık üzerinde tamamen etkili olmadığını belirtiyor. Kullanım sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli faktör, spiral takıldıktan sonra düzenli kontroller ve doğru kullanımın sağlanmasıdır.

Doğum Kontrolü Yöntemleri ve Riskler

Bir ilişkide gebelik ihtimali her ay yaklaşık %25 seviyesindedir. Yani, bir yıl boyunca korunmasız ilişkilerde %85 oranında gebelik riski mevcuttur. Bu durumda, hiç yöntemsiz korunma risklerini de göz önüne almak gerekir.

En güvenilir yöntemler;

• Doğum kontrol hapları (%0.03-0.22 başarı oranı)
• Derialtı implant (%0.05)
• Kadında tüplerin bağlanması (%0.05)
• Erkekte vazektomi (%0.1)
• Bakır spiral (%0.1)

Diğer yöntemler, örneğin prezervatif, spermisit veya takvim yöntemi, daha yüksek başarısızlık oranlarına sahiptir. Özellikle, dışa boşalma ve takvim yöntemi gibi yöntemler, korunma amaçlı kullanıldığında daha düşük başarı sağlar. Ancak, düzgün kullanıldığında başarı oranı artar ve her yöntemin kendine göre riskleri mevcuttur.

Kısacası, hem doğum kontrolü sağlarken, hem de sağlıklı ve güvenceli doğum önleme seçenekleri sunmak için uzmanlardan destek almak en doğru yoldur. Uzun vadeli ve güvenilir korunma yöntemleri arasında spiral ve hormonal implantlar bulunmaktadır. Ayrıca, herhangi bir yöntem kullanmadan önce detaylı bilgi almak ve doğru uygulamayı sağlamak büyük önem taşır.