DOLAR

41,6667$% 0,43

EURO

48,9459% 0,71

GRAM ALTIN

5.366,52%0,79

ÇEYREK ALTIN

8.740,00%0,62

TAM ALTIN

34.852,00%0,63

BİST100

10.858,52%-2,02

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI BULUTLU 19°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • MuhtarAbi
  • Dünya
  • Wounded Knee Katliamı ve Günümüz Diyalogları: Amerikan Askerlerinin Onurlandırılması Üzerine Tartışma
Güncellenme - 5 Ekim 2025 11:40
Yayınlanma - 5 Ekim 2025 11:40

Wounded Knee Katliamı ve Günümüz Diyalogları: Amerikan Askerlerinin Onurlandırılması Üzerine Tartışma

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth’in Wounded Knee Katliamı’na katılan askerlerin madalyalarının geri alınmayacağını söylemesi yerli Amerikalılar içinde tepki yarattı. O katliamda akrabalarını kaybeden Lakota Halkı Hukuk Projesi Direktörü Chase Iron Eyes, CNN Türk’ten Serdar Korucu’ya konuştu. Iron Eyes, “Bu bir soykırımdı. Hiçbir asker haksız yere elde edilmiş bir onuru istemez” dedi.

1890 yılında yerli Amerikalılara karşı gerçekleştirilen Wounded Knee Katliamı, hala hafızalarda canlayarak, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde büyük bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bu olay, sadece bir katliam değil, aynı zamanda Amerikan tarihinin acı ve karanlık sayfalarından biri olarak kabul ediliyor. Bir yüzyıl sonra, konu tekrar güncellik kazanıyor ve Savaş Bakanı Pete Hegseth’in açıklamalarıyla katliama katılan askerlerin onurlandırılması meselesi ön plana çıkıyor.

Hegseth’in açıklamalarıyla birlikte, 1990 yılında Amerika tarafından resmi olarak ‘katliam’ olarak tanımlanan olayda görev alan askerlere verilen madalyaların geri alınacağı konusu tartışmaya açıldı. Bakan, yaptığı açıklamada, bu madalyaların alınmasının zamanının geldiğini ve “hak ettikleri onurlu yerlerinin artık tartışma konusu olmadığını” dile getirdi. Ancak bu açıklama, yerli Amerikalılar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından sert bir şekilde eleştirildi.

Wounded Knee Katliamı ve Günümüz Diyalogları: Amerikan Askerlerinin Onurlandırılması Üzerine Tartışma

Yerli Amerikalı temsilcilerden gelen tepkiler ise oldukça güçlüydü. Chase Iron Eyes, Lakota Halkı Hukuk Projesi Direktörü, bu kararın kendileri için anlamlı olduğunu belirterek, ailesinden zamanı boyunca bu olaylarda ölen birçok kişinin hatırasına atıfta bulundu. Iron Eyes, “Eşim ve üç çocuğum da 1890’da katledilenler arasında. Bu madalyaların geri alınması bizim için önemli bir adım,” dedi.

Iron Eyes, açıklamalarında insanların geniş kapsamlı bir tarih bilincine sahip olmaları gerektiğine vurgu yaparak, “Tarihte, sadece barışçıl çabalarla bile olsa, bizler savunmaya cesaret ettiğimiz için öldürüldük. Hiçbir asker, silahsız sivillere, özellikle kadınlara, çocuklara ve yaşlılara yönelik bu vahşi katliamı onurlandırmak istemez,” ifadelerini kullandı. Bu katliamın arkasındaki vahşetin meşrulaştırılamayacağını vurgulayan Iron Eyes, sözlerine şöyle devam etti: “Pete Hegseth, eski yaraları tekrar açmak yerine, bu tarihsel gerçekleri kabul etmeli.”

Wounded Knee Katliamı’na dair değerlendirmeler ise çoğunlukla olayın insanlık dışı ve soykırım olarak nitelendirilmesine dayanıyor. Iron Eyes ayrıca, bu olayın Avrupa sömürgeciliğinin bir yansıması olduğunu ve yerli Amerikalıların az varlıkları sebebiyle seslerinin yeterince duyulmadığını belirtiyor. ABD’nin kendilerini asimile etmeye yönelik çabalarının uzun yıllardır sürdüğünü dile getiriyor.

Gelişmiş nesillerin yaşadığı zor zamanlara dair anlatımlar da Iron Eyes tarafından paylaşıldı: “Annem ve büyükannelerim zorla toplanıp okullara alındı. Dillerinden ve kimliklerinden koparılmaya çalışıldılar. Bu, Amerika’nın resmi olmayan politikasıdır; kendi kültürümüzü yok etmek. Bizler, kıtanın asli sahipleri olsak da, özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı kazanmak istememelerine karşın sürekli baskıya maruz kalıyoruz.”

Yıllarca, yerli Amerikalıların ‘pagan’, ‘barbar’, ‘medeniyetin önündeki engel’ gibi gösterildiğine dikkat çeken Iron Eyes, Western filmlerinde de bu sembollerin kullanılmakta olduğunu hatırlattı. “Farkında olmadan bile, kollektif bilinçaltımızda bu sömürgeci baskıya hizmet eden kalıplar yer ediniyor” dedi ve kendi amcasının Western filmlerinde rol aldığına değindi.

Son olarak, Iron Eyes; “Dünyada ve Türkiye’de bile” yerli Amerikalılara ilgi duyan ve onları anlamak isteyen insanlar olduğunu vurgulayarak, farklı kültürlerin ve tarihlerin öğrenilmesinin önemine işaret etti. “Zamanla, yerli Amerikalılara karşı bakış açımız değişmeye başladı ve bu konuda farkındalığımız arttı,” diyerek sözlerini tamamladı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Rusya-Ukrayna Savaşında Güncel Gelişmeler ve Uluslararası Tepkiler

HIZLI YORUM YAP