41,6206$% 0,23
48,7335€% 0,44
5.124,09%-0,80
8.615,00%-0,08
34.355,00%-0,08
11.081,02%-1,24
Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı bir operasyonla, ağır yaralanmış ve yaşam mücadelesi veren 19 yaşındaki genç motorcu Ömer Şentürk’ün yüzü güldü. Kask ve güvenlik ekipmanları kullanmadan motosiklete binen Şentürk, meydana gelen kazanın ardından ciddi şekilde yaralanmıştı. Yaralanmanın boyutları öyle büyüktü ki, burnunun neredeyse tamamen kopmak üzere olduğu ve kemiklerinin çok parçalı olduğu tespit edildi.
İlk müdahalenin ardından yoğun bakımda hayata tutunmayı başarsa da, akciğer yaralanması nedeniyle yoğun ve riskli bir mücadele başladı. Uzman ekipler, modern kalp-akciğer pompasıyla hayati fonksiyonları kontrol altında tutarken, mikro cerrahi tekniklerle damarları dikkatle tekrar birleştirdi ve dokunun kurtarılmasını sağladı. Bu başarı, genç adamın yeniden günlük yaşantısına dönmesine imkan sağladı ve ölüm ihtimalini %90’dan daha aza indirdi.
Dr. Yavuz Tuluy, operasyon hakkında yaptığı açıklamada, “Eğer damarların düzgün şekilde bağlanmasaydı, dokunun ölmesi ve burunun estetik kayıplar yaşaması söz konusu olacaktı. Çok parçalı kemik kırıkları ve büyük yarıklar mevcuttu, ama elimizden geldiğince anatomik hatlara uygun şekilde onardık. Şu an büyük ölçüde iyileşme sürecine geçildi ve küçük revizyonlar gerekebilir,” dedi.
Hastanın durumu hakkında bilgi veren Dr. Tuluy, “Burun ve çevresinde yaşanan zarar çok büyüktü ve buranın normal işlevlerini yitirmesi, estetik açıdan büyük kayıplara yol açacaktı. Damarların yeniden bağlanması sayesinde, burun yapısı ve fonksiyonları korunabildi. Travmanın ve kemik parçalanmasının boyutu, tedavide zorluklar çıkarırken, dokuların iyileşme sürecine odaklandık,” şeklinde konuştu.
Ömer Şentürk’ün tedavisi sırasında, aynı zamanda ciddi bir akciğer yaralanması da tespit edildi. Bakırçay Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nimet Şenoğlu, bu süreçte yaşananları şöyle anlattı: “Hastanın hayati fonksiyonlarını korumak için yoğun çaba gösterdik. Yoğun bakımda, hayati tehlikeyi azaltmak için kalp ve akciğer desteğine ihtiyaç duyduk. Makineye bağlayıp oksijen desteği sağladık ve riskleri en aza indirerek hayatta kalmasını sağladık.” Bu süreçte uygulanan yüksek riskli ve uzmanlık gerektiren müdahale, ekip ve deneyim sayesinde başarıyla tamamlandı.
Oğlunun kazasının ardından ailesi büyük üzüntüler yaşarken, Ömer Şentürk durumu ve yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi: “Kaza anını tam hatırlamıyorum ama karşıdan gelen kamyonetin bana çarptığını biliyorum. Çok büyük bir kaza atlattım, ama şu an sanki yeniden hayata başlamış gibiyim. Bundan sonra motor kullanmaktan vazgeçeceğim. Herkese tavsiyem, mutlaka kask ve koruyucu ekipman takmalarıdır. Ben takmadım ve bu yüzden bu duruma düştüm.”
İşte bu kazanın ardından ailesine teşekkürlerini ileten Şentürk, “İnsanların güvenliği için kask takmak şart ve önemli. Kimse acı yaşamadan, sevdiklerine kavuşmayı umarız. Kimsenin canı yanmasın,” diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Stad Apartmanı Bahçesindeki Çiçek Hırsızlığına Çözüm Arayışları