Çocukların bağışıklık sistemi henüz tam gelişmediği için, özellikle 3 yaş altındaki çocuklarda grip enfeksiyonları sıklıkla görülebiliyor. Bu dönemde virüsler, enfeksiyonun sadece üst solunum yollarını değil, aynı zamanda orta kulak, sinüsler ve akciğer gibi diğer bölgeleri de etkileyebiliyor. Sonuç olarak, hastalık ağır seyredebilir ve ileri durumlarda hastaneye yatış gerekebilir.
Koruyucu önlemlerin başında gelen en etkili yöntem ise grip aşısıdır. Çocukların gripten korunması için öncelikle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerekir. Dr. Erdem Uzunoğlu, bu konuda, “Yüksek risk grubundaki çocuklar ve astım, kalp hastalıkları veya diyabet gibi kronik rahatsızlığı olan çocuklar mutlaka grip aşısı olmalı” diyerek, aşılanmanın önemine vurgu yapıyor. Ayrıca, hijyen uygulamalarına dikkat edilmesi ve kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak durulması da enfeksiyon riskini azaltっています.
Grip Hastalığının Yaygınlığı ve Bulaşma Yolları
Sonbahar ayları ile birlikte, havaların soğuması ve kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi, grip vakalarının artmasına neden oluyor. Bu hastalık, %100’e yakın bir bulaşıcılık oranına sahip olup, damlacık enfeksiyonu yoluyla kolaylıkla yayılabiliyor. Öksüren veya hapşıran kişilerin salgılarının havaya saçılması, hastalığın yayılması açısından en önemli faktörlerdir. Ayrıca, virüsle temas eden nesneler veya yüzeylere dokunmak da enfekte olma riskini artırır.
Ateş ve Belirtilerle Başlayan Aniden Hastalık
İnfluenza virüsü bulaştıktan sonra genellikle 1-2 günlük kuluçka süresi geçer ve ani başlangıç gösterir. Çoğu zaman, 39°C’nin üzerine çıkan yüksek ateş en belirgin belirtidir. Bunun yanı sıra; aşırı halsizlik, kas ve eklem ağrıları, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, kuru öksürük ve gözlerde kızarıklık gibi şikâyetler de sıklıkla görülür. Bazı durumlarda ise, hastalık bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
İlk 48-72 saat içinde uygun tedavi yapılmazsa, durumu ağırlaşabilir ve komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Ateş ve şikâyetler devam ediyorsa, özellikle çocuk çok halsizse, sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Tedavi sürecinde, antivirüs ilaçlar yüksek etkinlik gösterir ve başlandıktan sonra en iyi sonucu verir.
Virüs Kaynaklı Hastalıkta Antibiyotiklerin Rolü
Grip çok ciddi viral bir hastalık olduğu için, antibiyotikler bu enfeksiyonda etki göstermeyip, genellikle gereksizdir. Ancak, bakteriyel bir enfeksiyon veya komplikasyon gelişmişse, antibiyotik kullanımı gerekebilir. Bu durumda bile, antibiyotik kullanımı doktor kontrolünde ve reçeteyle olmalıdır çünkü rastgele antibiyotik kullanımı, çocuklarda antibiyotik direncine yol açabilir ve bağışıklık sistemini zayıflatabilir.
Korunmanın En Etkili Yolu: Aşılar
Çocukları gripten korumak için dikkat edilmesi gereken en önemli adım, grip aşısı yaptırmaktır. Ellerin sık sık yıkanması, kalabalık ortamlardan uzak durulması ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları bağışıklık sistemini güçlendirir. Yüksek dozda D vitamini almak, yürüyüş yapmak ve açık havada zaman geçirmek de direnç arttırıcı odaklardandır. Ancak, en etkili yöntemin ise yıllık grip aşısı olduğunu uzmanlar vurguluyor.
Amerikan Pediatri Akademisi, 6 ay ve üzeri tüm çocukların grip aşısı olmasını öneriyor. Aşılar genellikle Ekim ve Kasım aylarında tercih edilse de, grip sezonu boyunca yapılabilir. Aşıların, %70-90 oranında koruma sağladığı ve gribin hafif geçirilmesine yardımcı olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Çocuklar aşılandıktan sonra bile grip olunabilir, ancak hastalık çok daha hafif seyredir.
Aşıların Güvenliği ve Alerjik Reaksiyonlar
Çocuklar üzerinde, grip aşılarına bağlı ciddi alerjik reaksiyonlar oldukça nadirdir. Özellikle, yumurta alerjisi olan çocuklarda, aşı yapmadan önce doktor ile detaylı değerlendirme yapılmalıdır. Eğer çocuk, yumurta veya diğer yaygın alerjenlere karşı ağır reaksiyonlar gösterebiliyorsa, bu durumda aşı uygulanmaması gerekebilir. Fakat, diğer çocuklarda, aşı sonrasında alerjik yanıtlar görülme ihtimali oldukça düşüktür ve aşının güvenliği kanıtlanmıştır.
02:00
News
Genel
Genel
Genel
Genel
Genel
Genel
