Yüksekova ilçesine yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta yer alan Yeşildere köyü, yaklaşık bir yüzyıl öncesine dayanmış köklü bir geçmişe sahiptir. Bu köy, Mevlüt Bilici ve ailesinin, yaklaşık 110 yıl önce Gökyurt köyünden ayrılarak yerleşmesiyle kurulmuştur. Zamanla hem nüfus hem de hane sayısı artmış ve bugün yaklaşık 65 hanede, yaklaşık 500 kişi yaşamaktadır.

Köy sakinleri, soyadlarının ‘Bilici’ olduğunu ve nesiller boyunca bu soyadı taşımayı sürdürdüklerini belirtiyor. Muhtar Melih Bilici, köyde sadece imam Rıdvan Kuş’un soyadının farklı olduğunu, onun da akraba olduğunu ifade etti. Ayrıca, tek derslikli anaokulunda öğretmenlik yapan Rojin Bilici’nin de aynı köyden ve akraba olduklarından söz etti.
Muhtar Melih Bilici: “Akrabalık sebebiyle, eş zamanlı sorunlar yaşamıyoruz. Dedemiz 1915 yıllarında buraya yerleşmiş ve o günden bugüne soyadımız ve birlik içinde yaşamımız devam ediyor. Birbirimize olan güvenimiz ve yardımlaşmamız, köy hayatını güçlü kılıyor.”

Köylüler arasında isim benzerlikleri nedeniyle zaman zaman karışıklıklar yaşansa da, bunların çözümünde uzun isimler veya baba isimleri devreye giriyor. Bazen resmi işlemlerde, aynı isimlere sahip akrabalar arasında karışıklıklar olabiliyor; örneğin, birkaç yıl önce, aynı ismi taşıyan iki akraba, devlet görevlileri tarafından yanlışlıkla karıştırılmıştı.
Refik Bilici: “Soyadımız bize ait olan kimlik ve aidiyet duygusunu pekiştiriyor. Ayrıca, ailemizdeki herkes aynı soyadı taşırken, bu birlik ve beraberliğimizi güçlendiriyor.”

Bir başka köy sakini, Refik Bilici: “Burada hayatımızı sürdürüyoruz ve soyadımızın birlik bağımızı güçlendirdiğine inanıyoruz. Çocuklarımız ve torunlarımızla birlikte bu aile bağını devam ettiriyoruz.”
Köydeki öğretmen Rojin Bilici (22), öğretmenlik mesleğini en çok sevdiği ve ailesinin ve akrabalarının eğitimine katkıda bulunmaktan gurur duyduğunu söylüyor. Aynı zamanda, öğrencilerinin çoğunun amca çocukları veya akraba olduğunu, ev ziyaretlerinde kapıların sürekli açık tutulduğunu belirtiyor.

Rojin Bilici: “Aile ortamında eğitim görmek ve sürekli açık duran kapılarımızla, yaşamın ne denli güzel olduğunu hissediyoruz. Bu samimi ortam bize çok şey katıyor.”
Köy sakinlerinden Ronahi Bilici, soy isimlerinin aynı olması ve akrabalıkların derinliği üzerine düşüncelerini paylaştı. “Hepimizin ortak soyadını taşıması büyük bir güç ve ayrıcalık. Bu durum bizim aile bağlarımızı kuvvetlendiriyor ve başka yerlerde çok şaşkınlıkla karşılanıyor. Bu bağlamda, isimleri ayırt etmek için genellikle lakaplar veya baba isimleri kullanıyoruz.”





