Son zamanlarda müzik listelerinde hızla yükselen ve geniş kitleler tarafından ilgiyle takip edilen bir parça, özellikle dijital platformlarda büyük yankı uyandırdı. Bu şarkı, dinleyicilerin kalbinde yer edinirken aynı zamanda yapay zekanın yaratıcı alanlardaki etkin kullanımını da gözler önüne seriyor. Şirket ve sanatçıların ortak çalışmalarıyla ortaya çıkan bu eser, geleneksel müzik algısının ötesine geçerek yeni bir dönemi müzik endüstrisine kazandırıyor.
İşte, bu ses getiren yapay zekâ destekli projenin detayları, arka planındaki çalışma prensipleri ve geleceğe dair vizyonu konuşmak üzere uzmanlara ulaşıldı. Nikbinler adlı grubun kuruluşu, yapay zekânın üretim süreçlerine entegrasyonu ve onların ulaşmasıyla ilgili bilinmeyenleri öğrenmek, hem müzik meraklıları hem de teknolojiseverler için büyük önem taşıyor.
Nikbinler Kimdir ve Nasıl Kuruldu?
Grup, geçtiğimiz haziran ayında müzik tutkusuyla bir araya gelen ve kısa sürede güçlerini birleştiren bir ekip. Kadın vokal Berika KA, erkek vokal ve klavyede Emin Badın, elektro gitarlar Önder Yılmaz ve Berkay Dal, basgitarda Burak Bural ve bateride Alperen Yıldırım’dan oluşuyor. Bu kadronun yanı sıra, yapay zekâ ve prodüksiyon alanındaki gelişmelerde söz sahibi olan Volkan Altuntaş, arka planda çalışmaları yönlendiriyor.
Yapay Zekâ Kullanımı ve Müzikteki Rolü
Yapay zekâ, grubun müzik üretiminde ve tanıtımında önemli bir şantaja dönüştü. Volkan Altuntaş, konuya ilişkin şunları söylüyor: “Yapay zekâ, eserlerin tanımlanmasında, aranjesinde, miks ve mastering işlemlerinde en çok kullanılan araç haline geldi. Artık fikir üretiminde ve deneysel çalışmaların geliştirilmesinde de aktif olarak yer alıyor.” Ayrıca, bu teknolojinin özellikle ‘Eylülzede’ adlı şarkıya ulaşmadaki rolü oldukça büyük. Şarkının ilk haline dair detaylar ve yapılan düzenlemeler, modern bir müzik tarihinin parçası olarak karşımıza çıkıyor.
Şarkının Yaygınlaşma Hikayesi ve Başarı Sırları
Serkan Selay’ın katkılarıyla ortaya çıkan ‘Eylülzede’, yapay zekâ destekli çalışmalar sayesinde kısa sürede internetin kalbine yerleşti. Aranjedeki detaylar ve 70’lerin saykedelik Anadolu rock tarzını yakalama çabaları, şarkıyı dinleyicilerin favorileri arasına soktu. Dijital listelerde üst sıralarda yer alması, global platformlarda dahi geniş kitleler tarafından takip edilmesi, bu çalışmanın ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Berika KA, bu başarıyı şöyle değerlendiriyor: “İlk başta beklentimiz yoktu, ama bu hızla ve bu kadar geniş kitleye ulaşmak bizim de şaşırtıcı oldu.”
Yapay Zekâ ve Müzik Endüstrisinde Yeni Ufuklar
Yapay zekâ, şu sıralar birçok farklı projede yer almakta ve yeni iş modelleri oluşturmaya devam ediyor. Zaruret Records etiketiyle yayınlanan bu çalışmalar, Türkiye’de ilkleri temsil ediyor ve global anlamda AI müzik sahasında sayılı projeler arasında kendine yer buluyor. UML listesinin ötesinde pek çok şirket ve sanatçı, yapay zekâyı üretim ve tanıtım aşamalarında kullanarak yeni dönemlerin kapısını aralıyor.
İlerleyen Dönemde Planlanan Projeler ve Canlı Performanslar
Şarkıların popülerliği arttıkça, sahnelere dönüş planları da netleşiyor. Berika KA, bu konuda şunları söylüyor: “Yakında canlı performanslar ve konserlerle, dinleyicileriyle buluşmayı planlıyoruz. Aralık ayından itibaren sahnelerde olacağız.” Bu gelişme, yapay zekânın yalnızca stüdyoda değil, sahnede de kendini gösterdiğinin göstergesi oluyor.
Yapay Zekâ Destekli Sanatçıların Çıkış Hikayeleri
Öne çıkan örneklerden biri olan Xania Monet, yapay zekâ kullanılarak ortaya çıkan ve neredeyse yüz milyona ulaşan dinlenme sayısıyla dikkat çekiyor. Talisha Jones’un Suno uygulamasıyla yarattığı bu proje, milyonlarca dolar değeriyle bir plak şirketiyle anlaşmaya imza attı. Ayrıca, Türkiye’den Fadıl Dinçer ve Emrah Alpat’ın ÖTEKİ projesi de yine yapay zekânın müzik üretiminde nasıl yeni bir çağ başlattığının göstergesi. Dinçer açısından, yapay zekânın bir yönlendirme aracı olduğunu vurguluyor ve “İnsan faktörü her zaman en önemli unsur olacak” diyor.
Nikbinler İsminin Hikayesi
Volkan Altuntaş, ismin kökeni ve anlamı hakkında şu bilgiyi paylaşıyor: “Nikbinler, çocukken Nâzım Hikmet’in ‘Nikbinlik’ şiirinden ilhamla ortaya çıktı. Aslen Farsça bir kelime olan ‘Nikbin’, ‘iyi, güzel gören’ anlamlarını taşır. Günümüzde ise daha çok ‘iyimser’ kelimesiyle özdeşleşmiş durumda.”