MuhtarAbi

Unutulmuş Bir Köyün Hikayesi: Pırıklı’nin Son Günleri ve Anıları

Yazar: MuhtarAbi 23 görüntülenme
Unutulmuş bir köyün hikayesi Pırıklı'nin son günleri ve anılarıyla ilham verici bir yolculuk. Köyün geçmişi ve unutulmaz anıları keşfedin.

Pırıklı köyü, Delice ilçesine bağlı Çerikli beldesi sınırlarında yer almakta olup, uzun yıllar bölgedeki hareketlilik ve canlılığın merkeziydi. Yaklaşık 30 haneden oluşan köyde yaşayanlar, ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlıyorlardı. Evler taş ve kerpiç yapılar olup, hem yazın serin hem de kışın ısınan bu yapılar, köy yaşamının karakteristik unsurlarındandı. Zamanla yaşanan göçlerin etkisiyle nüfusu azalmaya başladı ve gençler büyük şehirlere yöneldikçe köy sessizliğe büründü.

Yaklaşık 35 yıl önce, son muhtarın da köyü terk etmesiyle ise Pırıklı’nin varlığı resmen sona erdi. Resmi kayıtlardan silinen köy, haritalarda dahi yer alamaz hale geldi. Günümüzde yalnızca yıkılmış taş ve kerpiç evlerin kalıntıları, birkaç meyve ağacı ve geçmişin izleri ayakta duruyor. İHA muhabirine kendi çocukluk yıllarını anlatan Cengiz Kuzaytepe, soylarının Kayı Obası’na dayandığını ve Türkmen olduklarını belirtti.

Geçmişe Düşen Bir Kapı: Köyün Hikayesi ve Soy Bağları

Kuzaytepe, “Soyumuz Kayı Obası’na dayanıyor, Türkmeniz” diyerek, ailelerinin buraya göç ettiğini ve köyün onun sayesinde kurulduğunu ifade etti. Eski yıllarda köyde yaklaşık 30 hane bulunuyordu ve 35 yıl öncesine kadar aktifti. En sonunda sadece bir muhtar kalmış ve o da 5 yıl sonra muhtarlık mührünü kaymakamlığa teslim ederek köyü kapatmıştı. Bu karar sonrası köy resmi olarak tasfiye edildi, haritalardan silindi ve artık neredeyse yalnızca arazilerimizle uğraşıyoruz. Artık bir ev bile kalmadı ve köy, dağ görünümüne büründü.”

Kuzaytepe, çocukluk hatıralarını anlatırken, “O kadar çok özlem duyuyorum ki. Küçücük evlerde 8-10 kişiyle yaşardık, çok mutlu ve huzurluydu o zamanlar. Soba yerine ocakta yemek yapar, ısınırdık. O zamanlar bile küçük evlerde yaşamaktan mutluyduk,” diyerek duygularını paylaştı. “Zamanla genç nesil, eğitim ve iş nedeniyle İstanbul, Ankara, Kırıkkale gibi şehirlere göç etti. Ancak, içimdeki özlem hiç dinmedi,” diyerek sözlerini tamamladı.