MuhtarAbi

Türkiye’nin Ortadoğu’daki Diplomatik ve Askeri Hamleleri: Bölgesel Güç Mücadelesi

Yazar: Yavuz Hakkı Bilir Yavuz Hakkı Bilir 9 görüntülenme
Türkiye'nin Ortadoğu'daki diplomatik ve askeri hamleleri, bölgesel güç mücadeleleri ve bölgesel etkisi üzerine kapsamlı değerlendirme.

Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Gazze ve bölge genelinde aktif diplomatik girişimlerde bulunarak, iki yılı aşkın süredir bölgedeki etkisini artırıyor. Bu gelişmeler, İsrail medyasında geniş yankı uyandırırken, Ankara’nın bölgesel ve küresel arenadaki stratejileri yeniden şekilleniyor. Erdoğan’ın bölgedeki aktif diplomasi çabaları ve güçlü tutumları, bölge ülkeleri ve uluslararası aktörler nezdinde dikkat çekiyor.

İsrail medyası, özellikle Erdoğan’ın Gazze, Suriye ve Washington üzerinden yürüttüğü diplomatik hamlelerin, bölgesel dengeyi değiştiren ve Türkiye’yi vazgeçilmez bir aktör haline getiren faktörler olduğunu belirtiyor. Bu stratejilerin, İsrail’in saldırılarına karşı Türk dış politikasının dayanıklılığını ortaya koyduğunu vurgulayan analizler, Erdoğan’ın uluslararası arenadaki etkisinin arttığını gösteriyor.

Erdoğan ve ABD İlişkilerinde Yeni Dönem

Analizlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki diyalog ve temasların özel bir önemi olduğu belirtiliyor. Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü, Ankara’nın bölgesel manevra alanını genişleten önemli bir gelişme olarak görülüyor. “Herkes onunla masaya oturmak zorunda kalıyor” ifadesiyle, Erdoğan’ın uluslararası sahnede kendine olan gücünü pekiştirdiği vurgulanıyor.

Uzmanlar, Erdoğan’ın uluslararası arenada artık “vazgeçilmez bir aktör” olarak konumlandığını, Türkiye’nin kritik krizlerde aktif rol alarak bölgesel ve küresel dengeleri belirleyen bir güç haline geldiğini dile getiriyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin bölgedeki müdahalesi olmadan düzenin sağlanamayacağı düşüncesi yerleşmiş durumda. “Artık ‘barış ihraç eden’ ülkedir” ifadesi, Ankara’nın diplomasisini ve bölgedeki prestijini özetliyor.

Bölgesel Güç ve Batı ile Kurulan Bağlar

Türkiye’nin bölgedeki diplomatik dengeyi koruduğuna vurgu yapan uzmanlar, “Erdoğan, İsrail’i hedef alarak Batı’ya güçlü bir mesaj gönderiyor: Artık Orta Doğu’yu Türkiye’siz yönetemezsiniz.” değerlendirmesinde bulunuyor. Ayrıca, Türkiye’nin Orta Doğu, Körfez ve Ukrayna gibi kritik bölgesel krizlerde belirleyici bir rol üstlendiğine dikkat çekiliyor. Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak, “Gazze’de yaşanan savaş, Erdoğan’ın diplomatik profilini yeniden şekillendirdi. Türkiye, hem Arap dünyasının vicdanını temsil ediyor hem de Batı ile temasını koparmadan yeni bir denge kuruyor” diyerek Erdoğan’ın etkisini vurguluyor.

Erdoğan’ın, ilk günden itibaren İsrail’e sert açıklamalarıyla İslam dünyasında geniş destek kazandığı ve Filistin konusunda ön plana çıktığı görülüyor. Bu tutum, Türkiye’nin bölgede artan prestijinin temel taşlarından biri olmuştur.

ABD ile Yakın İşbirliği ve Washington’un Rolü

N12 televizyonu, Türkiye ile ABD arasındaki yakın ilişkilere geniş yer ayırmakta. Özellikle, “Trump döneminde Beyaz Saray’a doğrudan ulaşabilen tek Müslüman lider Erdoğan’dı” ifadesi dikkat çekiyor. İsrailli uzman Gallia Lindenstrauss, Erdoğan’ın Trump’ın yeniden yükselişini bölgesel bir fırsata çevirmeyi planladığını ve yeni bir sayfa açılırsa Türkiye’nin masaya şart koyan taraf olacağını öngörüyor.

Türkiye’nin Bağlılık ve Bağımsızlık Dengesi

Haberde, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasının ardından kendi jeopolitik hattını oluşturmaya yöneldiği belirtiliyor. Erdoğan’ın hem Rusya ile yakınlaşırken hem de NATO’dan kopmadığı strateji, Batı tarafından şaşırtıcı bulunuyor. “Moskova ile diyalogda olan ama NATO’da kalan Türkiye, artık Batı’nın öngöremediği bir güç olmaya başladı” deniyor. Uzmanlar, Erdoğan’ın ne Batı’ya teslim olmaya ne de Doğu’ya tamamen bağlanmaya niyetli olduğunu, kendi eksenini kurduğunu belirtiyor.

Askeri Güç ve Savunma Stratejileri

Türkiye’nin askeri modernizasyon çalışmalarına hız verdiği ve özellikle hava kuvvetlerini güçlendirmeye odaklandığı söyleniyor. Son zamanlarda, Ankara’da gerçekleşen görüşmelerde “Eurofighter Typhoon” savaş uçaklarının alımı konusunda anlaşma sağlandığı ve bu adımın, Türk savunma sanayini güçlendirme stratejisinin bir parçası olduğu ifade ediliyor.

Suriye’de Yeni Dönem ve Bölgesel Etki

Son olarak, Türkiye’nin Suriye sahasındaki etkinliği artışta ve bölgedeki en sabit aktör konumuna yükseliyor. Yapılan analizlerde, “Türkiye artık sınır ötesi operasyonların yanı sıra diplomatik yollarla da oyunu yönlendiriyor” şeklinde görüşler yer almakta. Erdoğan’ın, hiçbir tarafın tam kontrol sağlayamadığı Suriye’de tek sabit güç olarak öne çıkması, İsrail ve bölgedeki diğer aktörlerin hesaplarını yeniden yapmasına neden olacak önemli bir gelişme olarak görülüyor.