Trump’tan Siyasi Gelişmeler ve Uluslararası İlişkiler Üzerine Çarpıcı Açıklamalar

ABD Başkanı Donald Trump, 60 Dakika televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. İç ve dış politikadaki görüşleri ve küresel ilişkilerle ilgili fikirleri, gündemde geniş yankı uyandırdı. ABD hükümetinin geçici kapanmasına ilişkin suçlamalarını sürdüren Trump, Demokratların tutumunu eleştirerek, “Şu an yaptığımız oylama devam ediyor. Cumhuriyetçiler neredeyse el birliğiyle kapanmayı sona erdirmek isterken, Demokratlar karşı çıkmaya devam ediyor. Bu, daha önce hiç görülmemiş bir durum” dedi.

Hükümetin yeniden açılması konusunda Demokratlara çağrıda bulunan Trump, “İşte yapmanız gereken tek şey, gereken desteği sağlamaktır. Sadece bir adım yeterli, ve ülke yeniden ayağa kalkar” ifadelerini kullandı. Ayrıca, gümrük vergileri meselesinin ABD Yüksek Mahkemesi için 100 yıldır en önemli tangolardan biri olduğunu ve bu konuda alınacak kararın ülkenin ekonomisini derinden etkileyebileceğini dile getirdi. “Eğer Mahkeme vergilere karşı karar verirse, ekonomik anlamda büyük bir kayıp yaşarız. Borsa değerlerimiz tarihin en yüksek seviyesindeyken, bu kararla her şey altüst olabilir” dedi.

İsyan Yasası’nı kullanabilirdim, ama tercih etmedim. Göçmenlik politikalarıyla ilgili görüşlerini anlatırken Trump, “Ülkemize yaklaşık 25 milyon kişi giriş yaptı. Bu rakam çok kesin olmamakla beraber, çoğu burada olmamalıydı. Biz şehirlerimizi temizliyoruz ve yasadışı suçluları yakalayıp sınır dışı ediyoruz” şeklinde konuştu. Sınır güvenliği ve suçla mücadele konusunda yürüttüğü kampanyanın başarılı olduğunu belirten Trump, “Gerçek suç oranları düştü ve suçluların çoğu ciddi nitelikteydi” dedi. Sosyal düzeni sağlama adına askeri güçleri şehirlerin içine göndermeyi düşünmediğini de vurguladı, “İsteseydim, İsyan Yasası’nı hemen devreye sokabilirdim. Kamuoyunun çok iyi bildiği gibi, rutin olarak başkanlar bu hukuku kullanabilir. Ancak, ben kullanmayı tercih etmedim. Umarım bu konuda hakkımı teslim edersiniz” diye ekledi.

ABD’nin nükleer silah kapasitesi ve küresel güç dengelerinin tartışıldığı bölümde Trump, “Evet, diğer ülkelerden daha fazla nükleer güce sahibiz. Dünyayı 150 kez havaya uçurabilecek kadar silahımız var. Bu nedenle, nükleer silahların test edilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi. Çin ve Rusya’nın nükleer testlerle ilgili tutumunu eleştiren Trump, “Çin ve Rusya bu testleri gizliyor, biz ise açıkça söylüyoruz. Bizim toplumumuz saygıdeğer, onlar ise kapalı. Bu yüzden, test yapmadan nasıl güvenle ilerleyebiliriz?” ifadelerini kullandı.

Çin ve Tayvan ilişkileri. Çin’in Tayvan’a olası askeri müdahale planları üzerine sorulan soruya Trump, “Böyle bir durumda ne olacağını görmeniz gerek. Çinli lider Xi Jinping’in bu konuda açık bir duruşu var. Toplantılarda sıkça, ‘Tayvan’a müdahale edilirse ne olur?’ sorusunu soruyoruz. Kendisi, bu konuda çok net ve ‘Bunu biliyorum’ diyor” şeklinde yanıt verdi. Ayrıca, Çin’in bu konudaki tutumunun, liderlerini ve politikalarını anlamada büyük bir ipucu olduğunu belirtti. “Xi Jinping, bizlere yalnızca iyi niyetli görünmek için değil, gerçekten de ‘Trump başkan olduğu sürece, Tayvan’a herhangi bir müdahale gerçekleştirmeyiz’ diyerek net bir duruş sergiliyor” diye ekledi.

Güçlü bir ekonomik ve askeri hat oluşturarak Çin ile daha uyumlu bir ilişkinin mümkün olduğunu savunan Trump, “Onlarla işbirliği yapabiliriz. Birlikte daha güçlü ve daha avantajlı hale geliriz” diyerek, global arenada rekabetten çok, ortaklık kültürünü tercih ettiğinin altını çizdi. Putin ve Xi Jinping hakkında ise, “İkisi de çok zeki ve kararlı. Zorlayan ve sert liderler. Oyun oynamayı bilmiyorlar, ciddi ve güçlü insanlar” sözleriyle tanımladı.

Rusya ve Çin’in nükleer silah testleri ve şeffaflığı konusunda ise Trump, “Her iki ülke de bu testleri saklı tutuyor, biz ise açık olmayı seçiyoruz. Bu farklılık, ABD’nin duruşunun netliğini gösteriyor” diyerek, çalışkan ve şeffaf bir politika izlediklerini belirtti. Ayrıca, Putin’in ABD ile ilişkilerinin gelişmesini istediğine inandığını sözlerine ekledi.

Çin ile ekonomik ve askeri işbirliği konusunda ise Trump, “Onlarla birlikte çalışmak, gerçekten daha güçlü olmamıza imkan tanıyabilir. Ortak sorunlara çözümler üretebiliriz” ifadesiyle, iki tarafın da kazanacağı bir ilişki kurma arzusu taşıdığını ifade etti.

Venezuela konusu ise Trump’ın gündeminde önemli bir yer tutuyor. Gerginliğin tırmanması halinde olası bir savaş senaryosu sorulan Trump, “Şu an için savaş düşünmüyoruz, ama Amerika’ya gelen yüz binlerce kişinin önünü kestik. Maduro’nun rejimi ülkemize çok zarar veriyor. Bu nedenle, ciddi önlemler almak zorunda kalabiliriz” dedi. Olası bir kara operasyonunun detaylarına ise girmeden, “Gerekirse yapabiliriz, ama şu an farklı yollar deniyoruz” şeklinde yanıt verdi.

Son olarak, Trump, üçüncü dönem adaylığı konusunda ise açık olmak gerekirse, “Ben şu anda herhangi bir düşünce içinde değilim. Çok güçlü bir ekip var arkamda ve zaman var. Ama şu an önceliğim ülkemizin işleri” diyerek, siyasi kariyer planları hakkında net ifadelerle kararsızlığını gösterdi.