MuhtarAbi

Tom Selleck’in Çiftlik Tutkusu ve Emekli Hayatı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Yazar: MuhtarAbi 9 görüntülenme
Tom Selleck'in çiftlik tutkusu, emekli hayatı ve ilginç detaylar hakkında bilmeniz gerekenler burada. Keyifli ve bilgilendirici içerik sizi bekliyor!

Geçtiğimiz yılın sonlarından itibaren sıkça dile getirilen konu, 14 yıl boyunca başrolünü üstlendiği Blue Bloods dizisinin yüksek izlenme oranlarına rağmen sona erdiği oldu. Bu dönemde, dizide birlikte çalışma fırsatı bulduğu Danny Wahlberg ve Bridgitte Moynahan gibi bazı oyuncular, yeni projeleri olan Boston Blue için kamera karşısına geçti. Ancak, Tom Selleck için aynı durum söz konusu olmadı.

Magnum adlı diziyle şöhreti yakalayan ünlü aktör, bu yıl 80 yaşını devirmiş olsa da emekliliğe pek yanaşmıyor. Emekli olmaya hazır olmadığını her fırsatta vurgulayan Selleck, zamanının büyük kısmını uzun zamandır satın aldığı çiftliğinde geçiriyor ve nadiren de olsa dışarıya çıkıp hamburger restoranlarında görüntüleniyor.

Çiftliği ve Bağlılığı

Yakın çevresinin aktardıklarına göre, Selleck, “Bu arazi benim aklımı ayakta tutuyor” diyerek çiftliğiyle olan bağına verdiği önemi dile getiriyor. 1988 yılında 5 milyon dolara satın aldığı bu çiftliği, öncesinde Dean Martin’e aitmiş. Ona göre en önemli olan, arazinin kimden alındığı değil; toprakla kurduğu bağ. Bu nedenle her gün çiftliğinde vakit geçiriyor.

Çiftliğin Özellikleri ve Doğa Sevgisi

Selleck’in eşi Jilli Mack ile birlikte yaşadığı bu evde; toplam sekiz yatak odası, yüzme havuzu, üç golf sahası ve bir tenis kortu bulunuyor. Ancak, gerçek büyüleyici özellikler bahçede saklı. Arazide 1500’den fazla ağaç var ve bunların çoğunu kendisi dikmiş. Bakımını da bizzat yapan aktör, ağaçların büyümesini izleme sürecini hayatının en güzel anlarından biri olarak görüyor.

Selleck, bu çiftliğin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı için çok önemli olduğunu ifade ediyor. Kendisine büyük destek veren eşine ve en önemli sırlarından biri olan çiftliğine tutkusunu sık sık dile getiriyor. Zaman zaman, Jacqueline Ray ile evlenip ayrıldığı ilk evlilikten olan oğlu Kevin de bu çiftliği ziyaret ediyor.

Avokado Ağaçlarına Dair Notlar

Çiftliğin en dikkat çekici detaylarından biri, elbette avokado ağaçları. Aktör, Blue Bloods dizisinden önce de “Emekli olunca burada avokado yetiştireceğim” diyerek bu hayalini dile getirmişti. Şimdi ise, fırsat buldukça, emekliliğine alışmaya çalışıyor.

Gününe sakinleştirici bir başlangıç yapıp, gazetelerini okuyarak geçen Selleck, ardından araziyi kontrol etmeye ATV ile çıkıyor. Özellikle kır çiçeklerine ilgi gösteriyor ve onların gelişimini izlemek ona büyük keyif veriyor. Bir röportajında, “Yıllardır ekiyorum ve hepsi mevsimsel döngülerle açıyor. En soğuk günlerde, biri çiçek açarken diğerleri de onları takip ediyor. Bu sıradan bir şey gibi görünse de, büyüdükçe ve açtıkça beni büyülüyor” sözleriyle anlatmıştı.

Hollywood hayatını pek sevmeyen, kendisini oldukça evcil ve doğa aşığı olarak tanımlayan Selleck için çiftliği, adeta bir sığınak ve ruhunu tazeleyen bir mekan. Bu bağlamda en büyük destekçisi ise eşi Jillie Mack. Ayrıca, zaman zaman, ilk evliliğinden olan oğlu Kevin ve kızı Hannah da aile ziyaretlerine katılıyor.

En Sevdikleri ve Hayatındaki Yeri

Selleck’in çiftliğiyle ilgili en dikkat çekici detaylardan biri de, özellikle avokado ağaçlarına olan sevgisi. Kendisi, Blue Bloods dizisinden önce planını şöyle dile getirmişti: “Emekli olunca burada avokado yetiştireceğim.” Bu hayalini gerçekleştirme fırsatı olmasa da, oyuncu, emekliliğin kaygılarını ve yeni yaşam biçimini alışmaya çalışıyor.

Çiftlikte zamanını genellikle sakin ve doğal bir tempo içinde geçiren Selleck, doğayla iç içe olmayı seviyor. Gününe, gazetelerini okuyarak ve çeşitli bitkileri kontrol ederek başlıyor. Bu hassas ve sevgi dolu yaklaşımı, onun ruh sağlığını ve enerjisini yüksek tutuyor. Bir röportajında, “Onları yıllardır ekiyorum ve hepsi mevsim döngülerinde çiçek açıyor. Soğuk havalara rağmen, doğanın bu mucizesini görmek insana iyi geliyor” ifadelerini kullandı.

Bu anlamda Selleck, Hollywood tarzı gösterişli yaşamdan uzak, sakin ve huzurlu bir yaşamı tercih ediyor, kendisini evcimen ve doğa sever olarak tanımlıyor. Bu tutku ve bağ, onun en büyük sığınağı ve yaşam kaynağı olmaya devam ediyor.