Geçtiğimiz günlerde Portekiz yetkilileri, Atlas Okyanusu’nda düzenlenen kapsamlı bir operasyonda büyük bir başarı elde etti. Operasyon sırasında, yaklaşık 1,7 ton kokain taşıyan bir yarı-denizaltı tespit edilerek etkisiz hale getirildi. Yetkililere göre, bu gemi özellikle İber Yarımadası’na doğru ilerlerken yakalandı ve büyük ölçüde uyuşturucu sevkiyatını engelledi.
Polis ve donanma güçleri, olay yerinde yaptıkları incelemede, gemiye operasyon düzenledikten sonra, 4 kişinin, ikisi Ekvador, biri Venezuelalı ve biri Kolombiyalı olmak üzere, gözaltına alındığını duyurdu. Bu kişilerin tutuklanması, uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı ağlarının çeşitli ülkelerle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Üzerlerinde bulunan operasyon görüntülerinde, polislerin ve donanma askerlerinin gemiyi kuşattığı ve sonunda uyuşturucu yüklü olan sınıf A’ sınıfı yükü ele geçirdiği net şekilde görülüyor.
Organizasyonun Çoklu Ülke Bağlantıları
Portekiz’in uyuşturucu ile mücadele birimi başkanı Vtor Ananias, tutuklanan şahısların farklı uyruklara ait olmalarının, bu suç örgütünün yalnızca bir ülkeye değil, uluslararası çapta bir yapıya sahip olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Ananias, “Zor hava şartlarına, yüksek dalgalara ve gemiden çıkan gazlara rağmen, 15-20 gün boyunca gemide kalan kişilerin en büyük arzusu dışarı çıkmaktır” şeklinde açıklamada bulundu.

Bu gelişmeler, Lizbon merkezli Denizcilik Analiz ve Operasyon Merkezi (MAOC)’nin birkaç gün önce yaptığı uyarıya da ışık tutuyor. Merkezi, Avrupa’ya yönelik büyük çaplı kokain sevkiyatı yapan birkaç suç örgütünün denizaltı ile uyuşturucu göndermekte olduğuna dair bilgi paylaşmıştı.
Operasyon sırasında, polislerin ve deniz kuvvetlerinin gemiyi sıkıca kuşattığı, ardından gemiye baskın yapıp, menzildeki uyuşturucu sevkiyatını ortaya çıkardığı ve mürettebattan 4 kişiyi gözaltına aldığı görüntüler de kamuoyuyla paylaşıldı. Bu olay, uluslararası uyuşturucu kaçakçılığına karşı alınan önlemlerin ne denli önemli olduğunu tekrar gözler önüne serdi.