Yaklaşık 27 yıl önce emekli olduktan sonra çevre bilinciyle hareket eden Abdulkadir Hasbutçu, doğal hayatın her geçen gün azalması ve oksijen oranlarının düşmesi gibi sorunlar fark edince, harekete geçmeye karar verdi. Evinde özenle hazırladığı tohumları peçetelerin arasına sararak koruyan ve bu tohumlarla ilk adımlarını atan Hasbutçu, ailesinin ve dostlarının da desteğiyle yaz aylarında milyonlarca tohum üretmeye başladı. Başlangıçta kendi ektiği tohumlarla işe koyulan gönüllü, zamanla tanıştığı doğa yürüyüşçüleri sayesinde çalışmalarını genişletti ve ülke genelinde yaygınlaştırdı.
Onun bu çabası, sadece bir tohum ekimi değil, aynı zamanda ülkenin doğa sevgisinde yeni bir hareketin başlamasına öncülük etti. Manisa ile sınırlı kalmayıp Türkiye’nin 23 farklı bölgesine ücretsiz tohum göndererek, milyonlarca tohumun doğa ile buluşmasını sağladı. Tohum hazırlama sürecini, evdeki basit araçlarıyla yaparken, “Doğaya borcumuz var” diyerek, çevreyi koruma yolunda gençlere ve gönüllülere ilham kaynağı oldu.
Doğa Seferberliğinde İnsan Sevgisi ve Birlik
Hasbutçu’nun bu girişimi, doğaseverlerin de ilgisini çekti. Anemon Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Bülbül, onunla tanıştıktan sonra yürüyüş gruplarının bu doğa olayına katıldığını ve etkinliklerin daha bilinçli hale geldiğini belirtti. Bülbül, “İlk yıllarda yaz boyunca toplanan meyve çekirdeklerini ormanlara saçıyorduk. Ardından Abdulkadir abimizle tanıştık ve onun sayesinde bu iş daha sistemli ve bilinçli hale geldi. Hem spor yapıyoruz hem oksijen alıyoruz hem de doğaya karşı olan sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Hasbutçu’nun sözleriyle, “Hazırladığım tohumların yerine göre şekli değişir. Ancak en önemli olan, tohumun toprağa düşmesi ve yaşam bulmasıdır. Büyürse ağaç olur, çürüyüp gübreye dönüşür ya da kuşların gıdası olur. Ama en önemlisi, bu süreçte katkımızın olmasıdır.” diyerek, çalışmalarını anlattı. Bu projede yaklaşık 100 tohum ile başlamış olsalar da, her yıl hem tohum hacmi hem de çeşitlilik giderek artıyor. O, “Güçlü bir çevre hareketi olabilmek için kimi zaman küçük adımlar yeterlidir” diyerek hepimize doğayla uyum ve sorumluluk çağrısı yapıyor.