Gazze’de yaşayan insanların yaklaşık yüzde 90’ı, günlük olarak yalnızca tek öğün yemekle hayatta kalmaya çalışıyor. Eğer sınırlar açılırsa, Türkiye olarak bu bölgenin gıda ihtiyaçlarını kısa sürede karşılayabiliriz. Bu, sadece bir yardım değil, aynı zamanda insanlığın onur mücadelesidir.
İnsani yardım, bir vicdan meselesidir ve biz burada sadece yiyecek dağıtmıyoruz; aynı zamanda umut ve insanlık onurunun korunmasına katkıda bulunuyoruz. Gazzelilerin gözlerindeki umudu canlı tutmak, yardımlar sürdüğü sürece mümkün olabiliyor. Bu noktada, yardım çalışmalarımızın devamı büyük önem taşımaktadır.
İnsanların Umudunu Koruma ve Yardımların Önemi
Son zamanlarda, uluslararası kamuoyunun Gazze’ye ilgisinin azaldığını gözlemliyoruz. Yardım kampanyalarının hız kesmesi, bölgedeki ihtiyaçları da artırıyor. Bu nedenle, desteklerin devam etmesi ve dikkatlerin tekrar bölgeye çevrilmesi gerekiyor. Deniz Feneri Derneği Başkanı Mehmet Cengiz bu durumu şöyle açıklıyor: “Ateşkesin ardından oluşan rehavet, bölgeye ilgiyi azaltıyor. Oysa Gazze’deki zor şartlar kesintisiz devam ediyor ve yardım ihtiyacını karşılamadan yaşamak imkânsız hale geliyor.”

Gazze’ye ulaşan yardımlar iki yolla gerçekleşiyor: 1. İçeriden satın alma, 2. Yardım malzemelerinin girişine olanak sağlama. Bu ikinci yol uluslararası baskıya rağmen henüz tam anlamıyla işlemez durumda. Bu nedenle, yardım malzemeleri ve gıda ihtiyaçlarını karşılamak için içeriden alımlarımıza devam ediyoruz. Dağıttığımız ürünler; temel gıda maddeleri, un, yağ, bebek mamaları ve temizlik ürünleridir.

Cengiz, yardımın durmasının binlerce ailenin açlığa terk edilmesi anlamına geleceğine dikkat çekiyor ve “Rehavet lüks değil, elimizdeki imkanları kaybetmek istemiyoruz. Müslümanların güçlü desteğine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var,” diyor.
Gazze’deki Durum ve Yapılan Yardımlar
Gazze’de yaşananların vahametini yakından takip ettiklerini anlatan Mehmet Cengiz, bölgedeki hayat koşullarının her geçen gün daha da zorlaştığını belirtiyor:

“Çadır kurmak için dahi yer kalmadı. İnsanlar, yıkılmış binaların gölgesinde yaşamaya çalışıyor. Elektrik, su ve yakıt gibi temel ihtiyaçlar karşılanamıyor. Çocuklar, tek bir lokma ekmek için mücadele ediyor. Amacımız, soğuk kış aylarını çadırda geçirmek zorunda kalan insanlara biraz olsun rahatlatıcı bir çözüm sunmak.”
Deniz Feneri, son iki yılda Gazze’de şu yardımlar gerçekleştirdi:

- 4,5 milyon öğün yemek dağıtımı
- 400.000 kişiye konserve ve kurban eti
- 1.6 milyon kişiye içme suyu temini
- 25.000 aileye gıda paketi dağıtımı
- 100 tır insani yardım malzemesi
- 6.000 kişiye barınma imkânı
- 1.500 çocuk için giyim ve psikolojik destek
- 34 çadır okulda 4.500 öğrenciye eğitim hizmeti
- El Vefa Hastanesi ve hareketli sağlık hizmetleriyle binlerce insana sağlık desteği
İsrail’in Uluslararası İmajı ve Türkiye’nin Çabaları
Cengiz, 7 Ekim’den sonrası için İsrail’in dünya kamuoyu nezdindeki imajının tamamen çözüldüğünü söylüyor: “Yüz yıllık duruşu sarsıldı ve Gazze, insanlığın en çıplak haliyle sınandığı bir yer haline geldi. İsrail’in insani yardım girişimlerine dahi müdahale etmesi, uluslararası anlamda büyük bir şaşkınlık ve tepki yarattı.”

Türkiye’nin bölgedeki etkinliği ve kamuoyu desteği konusunda da görüşlerini paylaşan Cengiz, “Türkiye, devlet kurumları, sivil toplum ve halkıyla en aktif ülkedir. Gazze’deki kardeşlerimiz Türkiye’nin sevgi ve kardeşlik elini hissediyorlar. Her dağıtılan sıcak yemek, her uzatılan el, Türkiye’nin şefkatini gösteriyor,” diyerek ülkemizin bölgedeki önemine değiniyor.
Türkiye’nin En Güçlü Umudu ve Çağrı
Deniz Feneri’nin bölgedeki varlığıyla ilgili olarak, gıda, eğitim ve sağlık alanında önemli hizmetler yürüttüklerini belirten Cengiz, Türkiye’nin en büyük umudu olduğunu vurguluyor: “Gazze halkı, bizden umut bekliyor. İnsanlar ‘Bizi unutmayın’ diyor. Birçok aile, yardım ve destek olmadan dayanamayacak hale geldi. Kapıların açılmasıyla birlikte, kısa sürede tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliriz; bu sadece irade ve birlik gerektiği anlamına geliyor.”
Son olarak, Cengiz, vicdanların sınanmakta olduğunu ve bu zor zamanlarda dayanışma ve dua ile bölgeye destek olmanın önemine vurgu yapıyor: “Gazze, sadece bir yer değil; aynı zamanda vicdanların da sınandığı bir sınav alanıdır. Oradaki herkes, sessizliği bozmak ve yaşanan trajediyi hafifletmek için bizim yardımlarımıza ve dualarımıza muhtaç. Deniz Feneri olarak, kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz, ta ki özgürlüklerine kavuşuncaya kadar.”