Gazze’de yaşanan trajedilerin en acımasız sonuçlarından biri, çocukların bedenlerindeki derin ve kalıcı izlerdir. İsrail’in yoğun ve artan hava saldırıları, sadece yapıların değil, aynı zamanda çocukların hayalleri ve umutları üzerinde de yıkıcı etkiler bırakıyor. Sokaklar, savaşın yarattığı yıkımlar ve çığlıklarla dolup taşıyor; çocuklar ise sağlık hizmetlerine ulaşmakta bile güçlük çekiyor. Birçok çocuk, temel sağlık ihtiyaçlarından bile mahrum kalarak yaşam mücadelesi veriyor.
15 yaşındaki Nada Arhoma, örneğin, bir saldırı sırasında şarapnel parçalarının gözüne saplanması sonucu görme yetisini kaybetti. Yüzündeki yara izleri, savaşın çocuklara yaşattığı acının somut ve kalıcı bir ifadesi haline geldi. Aynı zamanda, burnu ve çenesi ciddi şekilde zarar gören Nada’nın durumu, ona yönelik acı dolu hikâyelerin sadece küçük bir parçası. Ayrıca, Han Yunus’taki bir başka çocuk, Majd Habib, patlama sonucu ciddi yanıklar ve vücut hasarlarıyla karşı karşıya kaldı. Vücudunun %35’ine yayılan yanıklar, onun yaşamını ve psikolojisini derinden etkiledi.
Şarapnel Parçaları Gözünü Kör Etti
İsrail’in saldırıları sırasında, 15 yaşındaki Nada Arhoma’nın sağ gözü ciddi şekilde zarar gördü. Bombardımanın etkisiyle sağına saçılan şarapnel parçaları, gözü ve yüzündeki diğer yapıları parçalayarak, onun tamamen görme yetisinden mahrum kalmasına neden oldu. Burun kemiğindeki kırıklar ise solunumda zorluklara yol açarken, tıbbi müdahale imkanlarının kısıtlılığı ve uygun tedavi eksikliği, Nada’nın durumunu daha da kötüleştiriyor. Şu anda, hafıza kaybı ve sinir hasarı nedeniyle, ani gelişen sağlık problemleriyle mücadele ediyor ve yurt dışındaki acil bakımına ihtiyacı var. Ancak, İsrail’in bu tedavi taleplerini engellemesi, onun yaşama tutunma şansını azaltıyor.
Patlamanın Yarattığı Yıkım ve Uzun Süreli Hasar
Gazze’nin güney bölgesinde, Han Yunus’ta yaşayan 11 yaşındaki Majd Abu Habib, bir başka trajediyi tecrübe etti. Patlamanın etkisiyle vücudunun %35’i yanarken, yüzünde ve vücudunun çeşitli bölgelerinde üçüncü ve ikinci derece yanıklar oluştu. O andan itibaren yaşamını acıya terk eden Majd, medikal imkanların yetersizliği nedeniyle neredeyse umutsuzluğa sürükleniyor. Uluorta kalan sağlık sistemleri ve operasyonel zorluklar, küçük çocuğun hayata tutunmasını güçleştiriyor. Ona hızla yurt dışına sevk edilmesi hayati önem taşıyor, aksi takdirde yaşam mücadelesi daha da zorlaşacak.
Kurşunun Felcini Getirdiği Çocuk
- Helmi Barbakh, İsrail bombardımanlarının ortasında başından vuruldu. Yaralanma sonrası yaşadığı beyin hasarı nedeniyle, 47 gün boyunca yoğun bakımda kalan genç, artık felçli durumda. Gazze’deki sağlık koşulları ve hizmetlerin yetersizliği yüzünden, yaşam kalitesi büyük ölçüde düşmüş durumda. Felçli olmasına rağmen, uygun tedavi ve dışarıya sevk edilmediği takdirde, iyileşme şansı çok düşük.
- Uzmanlar, Helmi’nin hayatta kalabilmesi ve hayata tutunabilmesi için hızla yurt dışına sevk edilmesi gerektiğini vurguluyor. İsrail’in engellemeleri, onun ve bir çok başka çocuğun hayatta kalma umutlarını azaltıyor. Yetersiz tıbbi kaynaklar ve uzman eksikliği, durumu her geçen gün daha da kritik hale getiriyor.
Savaşın çocuklar üzerindeki etkileri, sadece fiziksel yaralar ve izlerle sınırlı kalmıyor. Geleceklerini ve yaşamlarını tehdit eden bu travma, genç neslin hayata tutunma iradesini aşındırmaya devam ediyor. Dünya kamuoyu ve ilgili kurumların, bu trajedilere dur demesi ve çocuklara adil, ulaşılabilir sağlık hizmetleri sunması, en acil ihtiyaçlar arasında yer alıyor.