Damla Sönmez, Gardırop Magazine’in yeni sayısının kapağında yer aldı ve içeriğinde sanatı, aşkı ve kariyerini samimi bir dille paylaştı. Sönmez, aşk kavramını kendine özgü bir bakış açısıyla tanımlayarak, “Aşk benim için bir ayna gibi. Kendini gördüğün, bazen büyüdüğün, bazen kaybolduğun bir alan” ifadelerini kullandı. Oyunculukta da aşkın, duyguların derinliğini ve karşılıklı ruhların buluşmasını simgelediğini söyledi.

Hikâyesine yön veren önemli projelerden biri olan ‘Sibel’ filmi hakkında konuşan Sönmez, bu yapımın kariyerinde bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Filmin ona sadece oyunculuk değil, aynı zamanda yapım süreçlerini de öğrettiğini vurguladı ve “Kendi hikâyemi nasıl sahiplenebileceğimi ve kadınların üretim alanında nasıl var olabileceğini gösterdi” diyerek, bu deneyimin önemine dikkat çekti. Ayrıca, Kanal D’de yayınlanan ve onun Gülru karakterini canlandırdığı ‘Güllerin Savaşı’ dizisinden de söz etti; bu rolün onun üzerinde bıraktığı izleri ve kendi iç dünyasıyla ilişkisini anlamasında nasıl bir katkısı olduğunu paylaştı. Efsun karakterinin karakter derinliği ve gri tonlarıyla, onun içsel dünyasına yaptığı yolculuğun kendi karanlık yönleriyle yüzleşmesine yardımcı olduğunu açıkladı. Hayatında şu an bulunduğu dönemden bahsederken, “Sevgi ve yaratıcılık arasında bir yerdeyim, yeniden doğuş ve topraklanma sürecindeyim” diyerek yoğun bir içsel ve üretimsel dönemden geçtiğini vurguladı.
“Tiyatro, kalbimin en doğal ve saf yeri”. Sönmez, sahneden televizyona ve dijital platformlara birçok deneyim yaşamasına rağmen en çok tiyatronun ona hissettirdiğine değindi. Ona göre, tiyatroda filtreler yok ve sahnede doğrudan seyirciyle bağlantı kuruluyor. “Hikâyenin samimiyeti ve içtenliği beni besliyor ve motive ediyor” diyerek, anlatmanın dürüstlüğüne verdiği önemi dile getirdi.
Sanat dışında, yeni projeleri ve kariyer alanlarını da yoğun biçimde takip eden Sönmez, oyunculuğun yanı sıra yapımcılık faaliyetlerine de ilgi gösteriyor. Esra Saydam ile birlikte üzerinde çalıştıkları ‘Jump’ isimli kısa film yakında sete çıkacak. Ayrıca, Ceylan Özgün Özçelik’in yönettiği ‘Hiçbir Şey Normal Değil’ belgeselinin de ortak yapımcısı olarak çeşitli projelere imza atmaya devam ediyor.